Þiir, duygularýn dilidir. -W. Winter |
|
||||||||||
|
Aklýný kullanabilen bir insan için bu sözlerin ne kadar anlamsýz olduðu açýktýr... Oysa insan kara topraðýn altýna, simsiyah karanlýk mezara girecektir. Ýki metre topraðýn altýndayken, üzerindeki mermeri, deniz manzarasýný mý görebilecektir? Gideceði yer bambaþka bir alemdir. Ruhu Allah’ýn Katýna gidecek, orada yalnýzca bedeni kalacaktýr. Arkasýndan, "çok güzel ve kalabalýk bir cenaze töreni oldu", "mezarý da çok muhteþem, gösteriþli" denmesinin kiþi için ne önemi vardýr? Býraktýðý yer deðil, insanýn gittiði yerdir önemli olan... Allah bütün bunlarý ibret olsun diye yaratýr. Böylece insanlarýn nasýl gaflete kapýldýklarýný, nasýl bir akledememe durumuna düþtüklerini bize gösterir. Ýnsan bu kiþilerin gurur yapmalarýna þaþýrýr; azgýnlýklarýna, saldýrganlýklarýna þaþýrýr, Allah’ýn varlýðýnýn ve delillerinin farkýnda olmamalarýna þaþýrýr. Kur’an’ýn, "Eðer þaþýracaksan, asýl þaþkýnlýk konusu onlarýn þöyle söylemeleridir: "Biz toprak iken mi, gerçekten biz mi yeniden yaratýlacaðýz?" Ýþte onlar Rablerine karþý inkara sapanlar, iþte onlar boyunlarýna (ateþten) halkalar geçirilenler ve iþte onlar -içinde ebedi kalacaklarý- ateþin arkadaþlarý olanlardýr. (Ra’d Suresi, 5) ayetiyle haber verdiði gibi, ölümü ve yeniden diriltileceklerini unutmuþ olmalarýna þaþýrýr. Yaþadýklarý hastalýklar da ölümü hatýrlatmaz bu kiþilere. Kimi kanser tedavisi görür, kiminde þeker hastalýðý, kiminde kalp vardýr hatta birçoðu ölümden dönmüþtür. Allah’tan bahsetmez, ölümü düþünmezler. Ýnsanlar adeta bir düþünmeme sanatý geliþtirmiþ ve böylece gerçekleri unutmanýn yolunu bulmuþlardýr. Allah, insanýn gururunu ezecek her þeyi yaratmýþken, bu kimseler acizliklerini düþünmezler. Sürekli bakým ister insan; bedenine bakmadýðýnda periþan olur. Ancak bakýmla temiz ve güzel olabilir. Allah, kadýna da, erkeðe de acizlikler vermiþtir. Sabah, akþam, gün içinde acizliklerini görürler. Ancak buna raðmen insanlar etkilenmez; enaniyetleri kýrýlmaz. Kanser olur örneðin, etkilenmez. "Ben bunu da yenerim" der, modern bir hastanede tedavi görmesiyle ve tedavi masraflarýyla övünür. Bu büyüklük hissi, bu enaniyet, büyük bir mucizedir. Her gün defalarca aczini ve zavallýlýðýný gören insanýn bunu yapamamasý gerekir. Nefsi bu denli azgýn olan insaný Allah, "insan çok zalim, çok cahildir " ifadesiyle tarif eder. Yüce Allah Kur’an’da, “Allah, sizi yerden bir bitki (gibi) bitirdi.” buyurur. Sebzeler, meyveler, türlü bitkiler, otlar toprakta oluþur. Hayvanlar o bitkilerle, insanlar da bitki ve hayvanlarla beslenirler. Dolayýsýyla topraktaki malzemeler sürekli insana geçer. Ýnsan topraktan çýkar, yaþar, yaþlanarak geri gidiþ süreci baþlar; ömrünü bitirir. Ardýndan topraðýn içinde kaybolup gider. Yaþam bu sistem üzerine kuruludur. Ancak birçok insanýn neden yaþadýðýndan haberi bile yoktur ve yanýlgý içinde, ölüm gerçeðini düþünmeden hayat sürer. Ömür çok hýzlý geçer; inkar eden ya da iman eden her insan ölümlüdür. En saðlýklý, en gösteriþli insan bile zifiri karanlýk topraðýn altýna girer. Orada ise dünyadaki azgýnlýðýndan, enaniyetinden eser yoktur. “Onlarýn fýsýltýlarýný duyuyor musun?” (Meryem Suresi, 98) buyurur Allah. Gerçekten de onlardan hiçbiri hissedilmez ve fýsýltýlarý iþitilmez. Ýstisnasýz her insanýn, ölüm gerçeðini görüp kabul edeceði bir an olacaktýr. Ölümü unutan, yaþamý boyunca büyüklenen, hep “ben”, “ben” diyen kiþi, daha ölümü tadarken her þeyin zincirleme çok kötü gideceðini anlar: "Melekleri, onlarýn yüzlerine ve arkalarýna vurarak: "Yakýcý azabý tadýn" diye o inkar edenlerin canlarýný alýrken görmelisin. (Enfal Suresi, 50) Meleklerin azap ’müjde’siyle ölümü tattýktan sonra ahirette tadacaklarý ise kendisi için "yýðýp-sakladýklarý"dýr. "Acý, yakýcý, zorlu ve sürekli ateþ azabý"dýr; "cehennemin dokunuþu"dur. Hiç þüphesiz suçlular-günahkarlar, bir sapmýþlýk (dalalet) ve çýlgýnlýk içindedirler. Ateþin içinde yüzükoyun sürüklenecekleri gün cehennemin dokunuþunu tadýn" (denecek) (Kamer Suresi, 47, 48 ) Ölümü tatmaya hazýr mýsýnýz?..
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |