Bir önyargýyý yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein |
|
||||||||||
|
Onda ’sükun bulup durulmanýz’ için, size kendi nefislerinizden eþler yaratmasý ve aranýzda bir sevgi ve merhamet kýlmasý da, O’nun ayetlerindendir. Þüphesiz bunda, düþünebilen bir kavim için gerçekten ayetler vardýr. (Rum Suresi, 21) Allah’ýn dosdoðru yolundan yüz çeviren ve yaþadýðý cahiliye toplumundan kopamayan bir insan ise, dünyada da ahirette de bu nedenle mutsuz olabilir, yapayalnýz ve dostsuz kalabilir. Ýyi kullarýný seven, onlarý rahmet ve rýzasýna erdiren, sevilmeye ve dostluðu kazanýlmaya tek layýk varlýk olan Allah bizden Kendisini sevmemizi ve Kendisinden korkmamýzý ister. Eðer insan, Allah’ý derin bir sevgiyle sevmiyor ve korkmuyorsa, Allah onun kalbindeki sevgi nurunu ve sevgi gücünü alýr. Kiþi ne kadar uðraþýrsa uðraþsýn, ne yaparsa yapsýn, ne gerçek anlamda sevebilir ne de sevilebilir. Mümin ise Allah korkusunu, Allah sevgisini içinde taþýdýðý ve çevresine Allah aþkýyla baktýðý için, her yerde Allah’ýn tecellisini görür. O nedenle derin sevgiyi çok þiddetli yaþar. Örneðin bir çocuða baktýðýnda, onda Allah’ýn yarattýðý güzelliði ve Allah’ýn nurunu görür. Onda Allah’ýn tecellisini görmekten derin haz alýr, hoþnutluk duyar. Kalbinde þefkat, merhamet ve koruma hisleri oluþur. Ýnsan Allah’a yakýn olduðu zaman O’nun sýfatlarý üzerinde tecelli eder. Allah’ýn tecellisine en çok tanýk olunan kiþi en çok sevilir. Kiþiye bu sevgiyi veren de Rabbimiz’dir. Kadýn ya da erkek, eðer eþinde Allah’ýn tecellisi olan aklý ve güzel ahlaký görür, ruhu onunla tatmin bulursa, her türlü çileye, her türlü zorluða göðüs gerer, mutluluðu yaþar. Ýþte bu gerçek aþktýr, Allah aþkýnýn yansýmasýdýr. Bu aþký samimi yaþayan insan, ölümü de, acýyý da kabul eder. Allah, iman edenlerin bu güçlü sevgi anlayýþlarýný, “Mümin erkekler ve mümin kadýnlar birbirlerinin velileridirler. Ýyiliði emreder, kötülükten sakýndýrýrlar, namazý dosdoðru kýlarlar, zekatý verirler ve Allah’a ve Resûlü’ne itaat ederler. Ýþte Allah’ýn kendilerine rahmet edeceði bunlardýr. Þüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Tevbe Suresi, 71) ayetiyle haber verir. Ýnsanýn gerçek yaþamý, ölümü ile birlikte baþlayan ahiret hayatýdýr. Dünya her insanýn geçici olarak ve sadece imtihan olmak için bulunduðu bir mekândýr. Bu gerçeðin bilincindeki müminler, birbirlerine olan sevgilerini, birbirlerini ahiretteki sonsuz yaþamlarýna hazýrlayarak gösterirler. Kendileri Allah’ýn hoþnutluðunu ve cennetini kazanmayý ne kadar istiyorlarsa, diðer müminlerin de ayný sonsuz güzelliklere kavuþmalarýný isterler. Sonsuza dek kurtuluþ imkaný olmayan azapla karþýlýk görme ihtimali, iman edenlerin bu konuda büyük kararlýlýkla hareket etmelerini saðlar. Bu nedenle müminler birbirlerinde gördükleri hatalar konusunda uyarýlarda bulunur, hiç vakit yitirmeden telafi etmeye ve birbirlerini Allah’ýn hoþnut olacaðý güzel ahlaka ulaþtýrmaya çalýþýrlar. Karþýlarýndakini her an iyi ve güzele davet eder, kötülüklerden sakýndýrmaya çaba gösterirler. Onlarýn bu konudaki kararlý davranýþlarý, gerçek sevginin de en açýk göstergelerindendir. Ýnsanlarýn çoðu için yaþamlarýndaki en önemli konu, kendi nefislerinin rahatýdýr. Ancak gerçek sevgide, sevilen insanýn nefsi ön plandadýr. “…Kendilerinde bir açýklýk (ihtiyaç) olsa bile (kardeþlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin ’cimri ve bencil tutkularýndan’ korunmuþsa, iþte onlar, felah (kurtuluþ) bulanlardýr. (Haþr Suresi, 9) ayetiyle de bildirildiði gibi, mümin sevdiði insanýn rahatý için elinden gelen her türlü çabayý gösterir, onun isteklerini, kendi isteklerine tercih eder. Tüm bunlarýn nedeni ise, kendisi için umut ettiði Allah’ýn hoþnutluðunu, sevgisini ve cennetini, mümin kardeþinin de kazanmasý isteðidir. Bir insan, ancak Allah’ýn hoþnutluðunu kazanmak için karþýsýndaki kiþiyi bu kadar özverili ve samimiyetle sevebilir. Ve iþte onlar yakýnlaþtýrýlmýþ olan samimi müminlerdir. Yarýþýp öne geçenler de, öne geçmiþ öncülerdir. Ýþte onlar, yakýnlaþtýrýlmýþ (mukarreb) olanlardýr. Nimetlerle-donatýlmýþ cennetler içinde; Birçoðu geçmiþ (ümmet)lerden, Birazý da sonrakilerden. ’Özenle iþlenmiþ mücevher’ tahtlar üzerindedirler. Karþýlýklý yaslanmýþlardýr. (Vakýa Suresi, 10-11)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |