..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yedi iklim dört köþeyi dolandým / Meðer dünya her tarafta bir imiþ. -Dadaloðlu
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > kemal düzbay




18 Mayýs 2011
Mankenle Seviþme  
kemal düzbay
içeride, loþ ýþýðýn altýnda helenistik bir heykel gibi parlayan bir manken duruyordu. nefes kesici bir güzelliði vardý. oþino dönüp, “geceyi bununla geçirmek ister misiniz?” diye sordu. bize cevap fýrsatý vermeden, nazik hareketlerle elinden tuttu ve belinden kavradýðý gibi mankeni dýþarý çýkardý. bu nezakete, þimdilik, layýktý.


:BBJB:
oþino, zatiye, venga ve ben -algazal- o gece bir mankenle seviþtik. oþino’nun amcasýnýn kuruyemiþ dükkânýnda, arka tarafta oturmuþ, neredeyse bir haftadýr yaðan karý seyrediyor, sokaklarýn boþalmasýný bekliyorduk. arabayla þehrin boþ sokaklarýnda dolaþacak, heykel meydanýna çýkýp arabaya kýç attýracaktýk. yeterli bir hýza ulaþtýktan sonra direksiyonu aniden kýrýp ayný anda el frenini de çekince, araba kontrolden çýkýyor, karýn üzerinde kýzak gibi kayýyordu. arabanýn içinde, ne olacaðýnýn belirsizliðiyle çýðlýklar atýp birbirimize sarýlýyor, anlamsýz hareketler yapýyorduk. araba kazasýz belasýz durduðundaysa þükrediyor, panik anýnda yaptýðýmýz hareketleri birbirimize anlatarak eðleniyorduk.

baþýmýz belaya girebilirdi. hepimiz kimliksizdik. sokaklarda yalnýzca polisler vardý ve gördükleri herkesi durdurup kimlik soruyor, kimliði olanlarý ters ya da yanlýþ bir cevap versin diye taciz ediyorlardý. kimliksizliðin ya da polise diklenmenin cezasý karakolda bir gece, þanslýysanýz bir-iki çatlakla, morlukla atlatýlmýþ bir dayaktý. ben, üzerine birkaç hafta akþamlarý evden çýkamama cezasý alýr, kýz kardeþimin doldurup durduðu çaylarý içer, babamýn televizyonda gördüðü her þeye yaptýðý ipe sapa gelmez yorumlarý dinlerdim. annem, babamýn hangi görüntüde ne diyeceðini ezberlemiþti artýk; akýp duran resimleri seyrederdi, kayýtsýzca. hapis, babamýn eve gelmediði ilk akþam biterdi. çoðunluk, kumara oturmuþ olurdu o akþam. sabaha kadar gelmez demekti bu. kahvenin önünden geçer, onu, havada asýlý dumanýn altýnda belli belirsiz seçince kuruyemiþçiye giderdim. hiçbir þey deðiþmemiþ olurdu. halen kar yaðardý.

polislere yakalanmasak, kaza yapma ihtimalimiz vardý. bu ihtimali seviyorduk. ama o zaman da venga’nýn baþý beladaydý. polislere rahmet okutacak bir baba dayaðý beklerdi onu.

biriken kar dükkânýn camlarýný yarýya dek kapatmýþtý. ýþýklarý söndürmüþtük. dýþarýdaki sokak lambasýnýn ýþýðý düþüyordu içeri. bir de kendini bile ýsýtamayan elektrik sobasýndan çýkan kýzýl, sönük bir ýþýk vardý. birimiz kalkýp sobanýn ateþiyle sigaramýzý yakýyor, bir süre sobanýn önünde elimizi, sýrtýmýzý yahut kýçýmýzý ýsýttýktan sonra, sýrayý bir baþkasýna devrediyorduk. bir aralýk oþino kalkýp duvarý boydan boya kaplayan dolabýn kapaklarýndan birini açtý. Ýçeride, loþ ýþýðýn altýnda helenistik bir heykel gibi parlayan bir manken duruyordu. nefes kesici bir güzelliði vardý. oþino dönüp, “geceyi bununla geçirmek ister misiniz?” diye sordu. bize cevap fýrsatý vermeden, nazik hareketlerle elinden tuttu ve belinden kavradýðý gibi mankeni dýþarý çýkardý. bu nezakete, þimdilik, layýktý.

hepimiz ayaklanmýþtýk. fikri ortaya atan oþino olduðundan, mankenin en güzel yerini, dolgun memelerin, incecik belin bulunduðu üst kýsmý o aldý. ben biraz atik davranýp kalçalarýný ve sol bacaðýný kapmýþtým. diðer bacak ise zatiye’nin elindeydi. “en çoðunu sen aldýn,” diyerek bacaða yapýþmýþ, pürüzsüz, sütun gibi bacaðý, kalçalarýna monte edildiði yerden ayýrmýþtý. kollar ve eller ise talihsiz venga’ya kalmýþtý.

sürtünerek, inleyerek, kendimizden geçmiþ bir halde mankenin uzuvlarýyla seviþiyorduk. zatiye üzerini çýkarmýþ, bileklerinden kavradýðý bacaðýn baldýr kýsmýyla sýrtýný okþuyordu. gözlerini sýmsýký yummuþtu. aðzýný düzenli hareketlerle sonuna dek açýp kapatýyor, sanki zevkten nefesi kesiliyordu. venga, kollardan birini kenara koymuþ, iki eliyle kavradýðý diðer kolun ucundaki yarý açýk avuca kendi sikini yerleþtirmiþ, otuzbir çektirmeye çalýþýyordu. fakat el, venga’nýn siki için fazlasýyla büyüktü. ben, tek bacaðý kalan kalçayý yere uzatmýþ, üzerine çullanmýþtým. ritmik hareketlerle gidip geliyordum. çok sertti. üstelik bir deliði de yoktu. yanlýþ bir hareket sikimin kýrýlmasýna yol açabilirdi. en þanslýmýz olan oþino, gövdeyi kucaðýna oturtmuþ, bir o memeyi bir bu memeyi aðzýna alýrken, bir yandan da otuzbir çekiyordu.

en kötü parça zatiye’ye düþmüþ olsa da ilk boþalan o oldu. bir anda baðýra çaðýra kendini geriye atýnca hepimiz ona ve büyük, gerçekten büyük olan sikine döndük. üçümüzünkini birbirine baðlasak, ancak onunki kadar kalýn olabiliyordu, daha önce ölçmüþtük. uzunluðuysa otuz santimin üzerindeydi. alttan mý üstten mi ölçeceðimizi bilmediðimiz için, net uzunluðunu ölçemiyorduk. sýrf bu yüzden ona zenci lakabýný takmýþtýk. soranlara çok esmer olduðundan ona zenci dediðimiz yalanýný söyler, gülerdik. ben ondan daha esmerdim.

o devasa sikin musluðu açýlmýþ, yerdeki halýda bir birikinti oluþmuþtu. sanýrým daha önce hiçbirimiz onu boþalýrken görmemiþtik. ayný yerde otuzbir seanslarý yapmýþtýk, ancak nedense o hiç boþalmamýþtý. faltaþý gibi açýlmýþ gözlerle seyrediyorduk bu doða olayýný. oþino, daha önceki seanslarda, yerlere akýtmamamýz konusunda kesin bir dille uyarýrdý bizleri; “sonra ortalýk meni kokuyor”muþ. þaþkýnlýðý geçer geçmez yerinden fýrlayýp bir tomar peçete kaptý ve zatiye’ye doðru eðildi. sanýrým peçeteleri zatiye’nin sikinin altýna tutup yerin daha fazla kirlenmesini engelleyecekti. ancak, bu davranýþýnýn ömür boyu alay konusu olacaðýný anlayýnca vazgeçti ve peçeteleri fýrlatýp bir küfür savurdu: “orospu çocuðu!”

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: EYVALLAH
Gönderen: Miyase Aytaç Yýlmaz / , Türkiye
3 Temmuz 2011
EYVALLAH...

:: ÝYÝ MÝ YAZIYORUM?
Gönderen: Miyase Aytaç Yýlmaz / , Türkiye
30 Haziran 2011
NE DEMEK; SÝZÝN ELÝNÝZE SU DÖKEMEM...

:: tebrikler...
Gönderen: selindeniz / , Türkiye
18 Mayýs 2011
süper bir öykü, süper bir anlatým, süper bir dil. özgün, gizemli, etkili, özgür. mekanlar kiþiler, isimler süper. sonuna kadar sýnýrda gidiyor öykü. Hele sonda tamamen býçak sýrtý. Pornografiye düþtü düþecek diye ödüm koptu. süper bir erotizm anýþtýrmasýyla öykü bitti. kutluyorum.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bireysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Potkal
Kahvaltý Sofrasý


kemal düzbay kimdir?




yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © kemal düzbay, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.