Umutlar, tersine çevrilmiþ anýlardýr. -Anonim |
|
||||||||||
|
Köylerde on beþ yýl çalýþtýðým için bilirim, öðretmenin köylü için önemini. Çocuðu hasta olan, hayvaný hasta olan, herhangi bir sorunu olan öðretmene koþar. Bir resmi kurumdan eline geçen bir evrakýn ne demek istediðini tam olarak anlayamayan vatandaþ yine öðretmene koþar. Kýsacasý öðretmen; köylü için, düþülen her sýkýntýda baþvurulan yardýmsever ve bilge bir kiþidir. Ýlkokulun ilk üç yýlýný okuduðum köyümü düþündüm bir an. Þimdi bana çok küçük gelen, ama çocukluðumda koþ koþ bitmeyen geniþ ve yüksek bir düzlükte okulumuz vardý. Okulumuza hayat veren öðretmenimiz vardý. Bir arkadaþýmýzýn baþýndaki yaralarý, ateþe tuttuðu çakýyla kazýyan ve merhem sürerek iyileþtiren öðretmenimiz. Akþamdan sonralarý evimize geldiðinde, bir oda dolusu köylüye hitabeden, aðzýndan bal damlayan öðretmenimiz. Köyümüzün, çok güzel ve bakýmlý; içine girdiðimde yüreðimin çýrpýntýlarýný dindiren camisi vardý. Cami avlusunun duvarlarýna öðretmenimiz atasözleri yazdýrýp, astýrmýþtý bize: ”Akýllý insanlarýn içkisi sudur.”, “ Her kadeh, ölüme giden bir basamaktýr.”, “ Beþikten mezara kadar oku.”, “ Okullar dolmayýnca, hapishaneler boþalmaz. “ gibi….Kuraný Kerim öðrenmek, bazen de mevlit gecelerinde þerbet ikramýndan nasibimizi almak için gittiðimiz ve bize huzur veren bir mekândý cami. Cami hocasý ise, sözü dinlenen ve güler yüzlü bir amcaydý. Ayrýca köyümüzde ebe de vardý. Köyden biri hastalandýðýnda, soluðu kendisinin yanýnda aldýðýmýz büyük kurtarýcýmýz. Biz çocuklar yaramazlýk yaptýðýmýzda büyükler tarafýndan “Ebe’nýma söylersem sana iðne yapar.” diye korkuttuklarý saðlýk görevlisi. Ve bize, bazen kardeþ de getiren, pabucumuzu dama attýran kiþi. Arada bir, çocukluðumun bir dönemimin geçtiði köyümüze gittiðimde, içim sýzlýyor. Okul binasý viran, camlarý kýrýk. Bahçesinde köstebek yýðýntýlarý ve otlayan hayvanlar var. Suyu kesilmiþ deðirmen gibi sessiz. Gurbete evlâdýný yollamýþ bir ana gibi suskun ve aðlamaklý sanki. Saðlýk lojmaný da ayný þekilde....Ne okulda öðretmen var, ne de saðlýk lojmanýnda ebe. Çocukluðumdan beri varlýðýný sürdüren sadece cami ve köy imamý kalmýþ. Kýsacasý, köylümüz artýk öðretmensiz. Köyü aydýnlatan bir ýþýk kaynaðý kurutulmuþ, okullar karartýlmýþ. Öðretmen, din görevlisi, saðlýk çalýþaný bir sacayaðý oluþturuyordu eskiden. Ve bu üçlü, köylüye üç koldan hizmet veriyordu. Þimdi, bu sacayaðýnýn ikisi kýrýk. Tek ayaklý bir sacayaðý olabilir mi? Bir ayak, kýrýlan iki ayaðýn görevini yapabilir mi? Tek ayaklý sacayaðý, ayakta durabilir mi? Bir Kýrgýz atasözü þöyle der: “ Sacayaðýnýn ayaðý üçtür / Birbirine güçtür / Biri olmazsa, hiçtir.” Demem o ki; en küçük bir yerleþim biriminde bile, olmasý gereken din görevlisi var. Ama; köylünün bir eðitimcisi- öðreticisi yok, saðlýk hizmeti vereni yok. Taþýmalý sistem, köylüyü yalnýzlaþtýrdý. Sacayaðýnýn bir ayaðýný aldý götürdü. Saðlýk ayaðý da kopartýldý. Her yerleþim birimindeki okullarýn devlete artý bir yük olduðunu utanmadan söyleyebilenlerin komik mazeretini kabul etmek mümkün deðil. Saðlýktan tasarruf olmaz, eðitimden tasarruf olmaz. Çünkü, bu tasarrufun kötü sonuçlarý; parayla- pulla düzeltilemez. Acaba diyorum, halkýn cahil kalmasý iktidarlarýn iþine mi geliyor. Yeteri kadar eðitim almamýþ vatandaþlar, bazý partilerin arka bahçesi mi oluyor ? Evet, köydeki çocuklar eðitim alýyorlar merkez okullarýnda ama; köylü vatandaþ, öðretmenden yararlanamýyor. Ve ayrýca köy çocuklarý, ilköðretim okuluna baþlama yaþýnda, taþýmalý sistemden yararlanmak için köylerinden kopuyorlar. Hem ailelerine, hem köylerine yabancýlaþýyorlar. Doðup büyüdükleri yerin deðerlerine sahip çýkamýyorlar. Köy Enstitülerinin kapatýlmasý eðitime nasýl büyük bir darbe vurduysa, köylerden öðretmenlerin çekilip alýnmasý da, köy halkýnýn aydýnlanmasýna darbe vurdu. Öðretmensiz kalan köylünün içine düþtüðü karanlýðý görmemek için; insanýn hem kör, hem saðýr ve hem de alýk olmasý gerekiyor. Köyümüzün 45 – 50 yýl öncesini mumla aradýðým için, utanýyorum.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |