Dýþ dünyanýn insan beyninde görüntü olarak oluþtuðu bilimsel bir gerçektir. Dýþarýdaki madde ile insanýn bir baðlantýsý yoktur. Ýnsanýn gördüðü yalnýzca Allah’ýn beyninde yarattýðý görüntüdür. Çevrenize baktýðýnýzda cisimlerden yansýyan ýþýk, gözünüzün retina hücreleri tarafýndan elektrik sinyallerine çevrilir. Optik sinirler aracýlýðýyla iletilen bu sinyaller, beynin görme merkezinde yorumlanýr, anlamlý bir bütün haline getirilir. Böylece izlediðiniz görüntü sizin için, ýþýðýn asla giremediði kafatasýnýzýn içindeki karanlýkta yeniden inþa edilir. Karþýnýzda olduðunu düþündüðünüz cismin görüntüsü, zannedildiði gibi sizin dýþýnýzda deðil, aksine içinizdedir. Hatta zihninizdeki bu görüntünün, dýþ dünyada maddesel bir karþýlýðý olup olmadýðýndan da hiçbir zaman emin olamazsýnýz.

Dünyayý algýlayýþ þeklimizin, içinde bulunduðumuz durumun, rüyalarýmýzdan pek farklý bir yaný yoktur. Rüyada da etrafýmýzdaki olaylarý, vücudumuzu, ses ve görüntüleri algýlarýz. Sevgi duyarýz, düþünürüz, korkar, öfkeleniriz. Bir tehlikeden kaçar, kovalanýr, baðýrýrýz. Uyandýðýmýzda, “kabusmuþ” der, rahatlarýz. Dünya da böyledir; bir rüya gibidir.

Uyanýp herþeyin bir rüya olduðunu anladýðýmýzda, yaþadýklarýmýzýn aslýnda fiziksel bir gerçekliði olmadýðýný; tümünün zihnimizde yaratýldýðýný fark ederiz. Uyanýk olduðumuzu düþündüðümüzde ise, dünyanýn kesin gerçek olduðu kanýsýna varýrýz. Ancak uyanýk olduðumuz zamanki herþey de, aynen rüyamýzda olduðu gibi zihnimizde yaþanýr. O halde, þu anki algýlarýmýzýn da bir rüya olmadýðýndan emin olabilir miyiz?

Rüya ile dünya hayatý arasýndaki iliþki konusunda Descartes, "Rüyalarýmda þunu bunu yaptýðýmý, þuraya buraya gittiðimi görürüm; uyanýnca da hiçbir þey yapmamýþ, hiçbir yere gitmemiþ olduðumu, uslu uslu yatakta yattýðýmý anlarým. Benim þu anda da rüya görmediðim, hatta bütün hayatýmýn bir rüya olmadýðý güvencesini bana kim verebilir? Ýþte bütün bunlardan, içinde bulunduðum dünyanýn gerçekliði tümü ile þüpheli bir þey oluyor." (Macit Gökberg, Felsefe Tarihi, s. 263) yorumunu yapar.


Sonuç Olarak;

Rüyalarýmýz gibi gerçek hayatýmýzý da zihnimizde yaþarýz. Ýzlediklerimizin rüya olduðunu düþündüren, uyandýðýmýzda kendimizi yataðýmýzda bulmamýzdýr. Ancak bir gün bu gördüðümüz yaþamdan çýkýp kendimizi bambaþka bir yerde bulamaz mýyýz?

Þu an da rüya görüyor olamaz mýyýz? Tüm yaþamýmýz bir rüya olamaz mý? Ya gerçek olduðundan hiç kuþku duymadan baðlandýðýmýz dünya hayatý da aslýnda bir rüya ise?..