Bütün sanatlarda insaný þaþýrtan bir yan vardýr. -Alain |
|
||||||||||
|
Ýstanbul dehlizlerinin, kenar mahallerinin sesi soluðu, býçkýn delikanlýsý, çok baþarýlý genç öykücü Þenol Durmuþ’un son öyküsü “Gel Abi”yi, Ýz Edebiyat’ta okumasaydým bu yazý yazýlmayacaktý sevgili okur. Durmuþ fena halde kýþkýrttý. Biz, orta katmanlarýn okuyan kýzlarý, kentlerde büyürken, yaþlýlarýmýz, ikide birde “Aman Allah’ým ne günlere kaldýk” derdi. Biz gülerdik. Onlarýn “Ne günlere kaldýk.” deyip þaþýrdýðý þeyler, etek boylarýmýzýn kýsalýðý, gruplar halinde erkeklerle gezip tozmamýz, politik eylemlere katýlmamýz, sevgili olarak en fazla pastanelere gitmemiz ya da büyük kentlerde yeni yeni boy veren diskotekleri merak etmemizdi. Görücü usulü evlenmeyi reddedip büyüklerimizin dengi dengine bulmadýklarý eþ seçimlerimiz; kýz istenmesini, kýzýn kendisini mal gibi algýlamasýna neden olduðu için reddetmemiz; söz kesmelere, niþanlara, tantanalý düðünlere, eþya taký düzmelere burun kývýrmamýz gibi davranýþlarýmýzý da anlayamazlardý. Her þeyin bir usulü adabý vardý, kural tanýmaz gençlerdi bu yeni yetiþen okumuþ kýzlar. Üstelik dilleri kürek gibiydi ve yaptýklarýný savunuyorlardý utanmadan. Hadi erkekler neyse...Kýzlar da azýtmýþlardý. Yani aileden dýþlasalar gam yemezlerdi ama yine de kýyamazdý ana babalar. Kendi kuþaðýnýn “fýrlamalarýndan” da olsan kadýn oldun mu hep belirli sýnýrlar içinde kalmaktasýn. Sýnýfýnýn, kültürünün sýnýrlarýný düþünsel düzlemde delip geçsen bile eylemsellikte bir yere kadardýr. Ýstesen de aþamazsýn. Gün oldu, devran döndü. Yaþ yaþadýk, saç aðarttýk. Þimdi biz diyoruz, “Ne günlere kaldýk” diye. Düþlem gücüm, “Bugünün çocuklarý yaþlanýnca, acaba neler için bu sözleri söyleyecekler?” sorusunu yanýtlayamýyor. Araþtýrmacý, sosyolog ya da Þ.Durmuþ gibi býçkýn biri olamadýðýmdan, toplumdaki deðiþim ve dönüþümün yönünü kestirmede kendime göre yöntemlerim vardýr. Taksi þoförleri, sabit esnaf, pazarcý esnafý, pazarlarýn müþterileri, balýkçýlar, pek ender de olsa katýldýðým kadýn günleri, medyanýn güdümleme teknikleri...Hepsini bir araya getirip de gözleme durduðunuzda, yorumladýðýnýzda, inanýn her partinin iþine gelecek biçimde yaptýrdýðý ýsmarlama anketlerden daha iyi sonuca ulaþýrsýnýz. Rakamlarla da uðraþmazsýnýz. Övünmek gibi olmasýn, bu yöntemle, 2002 seçimlerinin þaþýrtýcý sonucunu ve amacýný tahmin ettim. Toplumu nasýl bir dönüþüme zorlayacaðýný, dinamiklerini de. O seçimlerde þifre mifre kuþkusu, bilgisayar oyunlarý yoktu henüz. Ama iþin boyutu, benim tahmin sýnýrlarýmýn çok üstüne çýktý. Bu da samimi itiraf. Toplumun riyaya bu denli prim vereceðini, deðerlerinden bu denli çabuk vazgeçeceðini, olumsuzluða böylesine çabuk evrileceðini beklemiyordum doðrusu. Bu noktada 12 Eylül’ün vebali büyüktür. Þenol Durmuþ, “Ýçki, uyuþturucu patlamasý bir yana ,tinerciler, yeni Müslümcüler, Orhanlar, Ferdiler ürüyormuþ. Cezaevleri zaten aðzýna kadar dolmuþ taþmýþ. Cezaevleri Ýran, Filistin hapishanelerinden de farksýzmýþ.Ýþte kahvelerde bunlar konuþuluyormuþ.” böyle anlatýyor “Gel Abi” adlý öyküsünde varoþ dedikodularýný. Bu dedikodular, benim kaynaklarýmca da doðrulanan sýrlar. Dedikodu deyip geçmeyin ve hemen “Ateþ olmayan yerden duman çýkmaz”ý anýmsayýn. Sonra da bu ülkede durmadan tüten dumanlarý... Bizim toplum, herkesin bildiði sýrlarý pek sever. O sýrlarý herkes birbirine söyler, ilgili kiþi de herkesin bildiðini bilir ama bir Allah’ýn kulu da çýkýp o kiþinin yüzüne söylemez. O da yaptýðýný açýklamaz savunmaz. Riyada yüzüp dururuz. Yeter ki iðneli rahatlarýmýz ve minicik çýkarlarýmýz zarar görmesin. Sigara yasaðýnýn yeni yeni gündeme geldiði günlerdi. Tamam, toplu taþýma araçlarýnda, kapalý yerlerde yasaklanmasý doðaldý. Ama hýzla, yasaklý yerler, içenlere ayrý bir yer gösterilmeden öylesine çoðaltýldý ki içime bir kurt düþtü. Baþladým altýnda ne bit yeniði olabilir, diye düþünmeye.. Öyle ya, yurdun kaç yerinde, ormanlar siyanürle altýn arayacaðýz diye hektar hektar delik deþik ediliyor. Siyanür, kaynak sularýna karýþýyor. Ormanlarýn, tarým alanlarýnýn canýna okunuyor. En güzel yerlerde nükleer santral yapýlmaya kalkýþýlýyor. Güzelim Gökova bunlarýn öncülleri tarafýndan berbat edilmiþ, yenileri sýrada. Yeþil alanlar yok edilerek kentlerin akciðerleri sökülüyor.. Ýnsanlarýn saðlýðý, geleceði kimsenin umurunda deðil. Köylü, iþ bulacaðým diye razý. Birileri arazisi deðerleniyor diye memnun. Eh, altýn þirketleri, santral þirketleri, komisyonlar, komisyoncular derken, al takke, ver külah.. Bir avuç çevreci yýrtýnýp duruyor, yiyor coplarý oturuyor. Ýþ sigaraya gelince aman yarabbi, bir saðlýk korumadýr gidiyor. Hani “Bayram deðil, seyran deðil, eniþtem beni niye öptü?” misali...Derken içki zamlarý..Ýçki satan yerlere getirilen kýsýtlamalar, satan büfelere, lokantalara baskýnlar..Gençler ve saðlýklar sürekli korunma halinde. Eþe dosta söyledim. Dinin imamýn para olduðu bir döneme girdik, sakýn ola, sigara ve içkinin kâr marjý az gelmesin birilerine, dedim. T. Çiller zamanýnda çökertilen mi, yoksa el mi deðiþtiren uyuþturucu çeteleri, uzlaþmalar, anlaþmalar falan, sakýn küreselleþmeye uygun yeni bir düzenleme yapýlmasýn, dedim. Komplo teorisi tabi.. Þeytan bu, akla getiriyor iþte..Hem de gizli gizli yürütülen, parasý bol bir iþ. Ýyi önlem alýp da saðlam maþa kullanýrsan, gücün de yerindeyse yani... “Ha ha ha, ho ho ho” diye güldü bizimkiler. “Pes yahu, nerden aklýna gelir böyle komplo teorileri” dediler.. Ýþte ben, yalnýzlýðýmda, böyle bir bit yeniðini düþünüp dururken sevgili okur, gazetelerin ve TV’lerin pek azýna yansýyýp pýsss diye hemen yok olan bir haber zuhur etmesin mi? Kendini mi bilmez, yakaladýðýnýn kim olduðunu mu bilmez bazý narkotikçiler, bir büyüðümüzün bir yakýnýný uyuþturucu iþi üstünde yakalamasýnlar mý? Büyüðümüzün onunla iliþkisi yokmuþ meðer, o akrabasýný çoktan reddetmiþ. Doðrudur elbette..Hem caným, her akrabanýn icraatinden de sorumlu tutulamaz kimse. Belki o da sehven yakalanmýþtýr, hemen salýverdilerdi zaten. “Ya birbirini beceren komþular, ya aldatanlar, yatanlar, kalkanlar ya onlar? Söylenenlere göre becerilmeyen liseli kalmamýþ...Üstelik onlarda zaten bu iþi büyük heves ile yapýyormuþ. Ýlköðretime giden çocuklarýn yüz ifadelerini izle...gözlerinden akan kin ve nefreti gör.Gör de, geleceðin çetelerini, suçlularýný o dehþeti þimdiden gör Rüstem abi.” Böyle aktarýyor Þenol Durmuþ. Komþular konusunda benim deneyimlerim, gözlemlerim, duyumlarým da doðruluyor Durmuþ’u. Bu alanda devrim(!) toplumun en geleneksel kesimlerinin de yani orta katmanlarýn da kapýsýndan girdi. Ama herkes namus kumkumalýðýna devam ediyor hâlâ. Devrimi(!) yapýyorlar yapmasýna da göðsünü gere gere savunmak yok azizim. Olsun varsýn, sessizce kabul var þimdi ve korkunç bir riya. Liselilere gelince...Taksi þoförleri anlatsýn size, parmak kadar kýzlarý nerelere, kimlere getirip götürdüklerini. Aman Allah’ým ne günlere kaldýk!.. Çok eþliliðin yasallaþmasýný isteyen kadýn aile danýþmaný mý istersiniz...Ýyi aile babalarýnýn ortalýkta dolaþan kasetleri kadar iðrenç olan, onlardan siyasal rant saðlama çabalarý mý... Ne günlere kaldýk yarabbi...Neredeyse siyaset=uçkur haline geldi. Hangi birini yazayým sevgili okur, hangi birini.. En iyisi, açýn okuyun Þenol Durmuþ’un Rüstem Abi’ye çaðrýsýný. “Gel Abi” Gelsin de görsün Rüstem Abi. Belki o bulur çaresini... Sahi, bunca riya ve çýkar adýna sömürülen inançlarýmýza ne zaman sahip çýkacaðýz? Yoksa???... 27.05.2011 Vildan Sevil
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |