Sevgi sabýrlý ve yürektendir, sevgi kýskanç ve övüngen deðildir. -Ýncil |
|
||||||||||
|
Haziran sonu. Gece karanlýðýnda otobüs hýzla yol alýyor. Otobüste hiç uyuyamam. Yolculuk ne kadar sürerse sürsün ara sýra uyuklarým; ama derin uykuya dalýp "Bindim uyudum, indim uyandým." durumunu hiç yaþamadým.Böyle yapabilenlere de imrenirim. Hele de yanýmdaki yolcu uykuya dalýp kafasýný da omuzuma atarsa benim iþim bitiktir.Neyse ki bu sefer böyle biri yok. Köy sapaðýna yaklaþýnca muavine tekrar iþaret ettim.O zamanlar bizim "Bekleme" dediðimiz kara örtü kerpiç binadan baþka görünebilecek yer yok. Burasý, birkaç masanýn bulunduðu geniþçe bir yerle bir de bakkaliyenin olduðu küçük bölmeden oluþmuþtu. Otobüs saða yanaþarak durdu. Muavinin verdiði aðýr valizimi alýp tek penceresinden ýþýklar sýzan bu yere, köylümün yola giderken vasýta beklediði, ýsýndýðý bu Adýgüzel amcanýn "Bekleme"sine girdim. Ýçeride Adýgüzel amcayla birlikte iki yaþlý Ýlicekli daha vardý. Hepsi gýcýrtýyla açýlan kapýya doðru dönüp "Bu saatte gelen de kimmiþ?" dercesine baktýlar. Selam verip boþ masanýn birine yöneldim, oturdum. -Hayrola Hasan Çavuþ'un oðlu, bu gece vakti nereden böyle? -Konya'dan Ankara'ya ,oradan da buraya geldim Adýgüzel amca. -Hoþ geldin, sefa geldin. Valizin de pek aðýra benziyor, bununla bu gece vakti köye gidemezsin. Benim misafirim ol. -Olsun, hava gayet güzel, ben biraz dinleneyim giderim.Çok teþekkür ederim. Komþu köylümüz olan bu adamýn ýsrarlarýný dinlemedim. Beþ on dakika oturduktan sonra en az yirmi beþ kilo gelen valizimi alýp gecenin zifiri karanlýðýnda yola düþtüm. Þimdiki gibi elektrik olmadýðý için o karanlýkta yalnýz yol aðarýyordu hafifçe. Daha yola düþünce Adýgüzel amcanýn misafirlik önerisini kabul etmediðime piþman oldum; ama geriye dönüþ yoktu artýk. Bizim köyle Ýlicek'teki "Bekleme"nin arasý dört kilometredir.Normal yürüyüþle kýrk-kýrk beþ dakikalýk yoldur.Ben bu yolu elimdeki aðýr valizle yarým saatte almýþým. Bunun nedeni de korku.Ünlü yazar Yaþar Kemal'i yýllar sonra Ali Kýrca'nýn programýnda izlediðimde anlam olarak þöyle diyordu: Korku insanýn yaradýlýþýnda vardýr.Korkmuyorum diyen yalan söyler.Ben tüm eserlerimde korku unsurunu kullanýrým. Edebiyatýmýzýn bu önemli yazarý çok doðru söylüyor aslýnda. Böyle yolun birazcýk aðardýðý zifiri karanlýkta kendi ayak sesinizden bile korkuyorsunuz. Sanki peþinizden birileri geliyor, þimdi ensenizden yakalayacak sizi. Ter içinde köye yaklaþýrken rahatladým; ama bu sefer de baþka bir korku sardý beni. Köyün giriþindeki o koca koyun köpeklerini nasýl atlatacaktým? Ýlk ev Þaban emminin eviydi. Onlarýn bildiðim kadarýyla köpekleri yoktu. Sessizce onun penceresine yaklaþýp týklatmak gerekirdi. Hemen yanýndaki evlerde, H.Ahmet emminin ve Karaoðlan emminin evlerinde koyun köpekleri vardý. Onlar sesimi ya da gürültümü duyarlarsa yanmýþtým. Yavaþça yaklaþtým pencereye. Eðer köpekler duyar da saldýrýrsa çocukluðumda büyüklerden aldýðým öðütle olduðum yere çökmeyi düþünüyordum. Korktuðum olmadý. Pencereyi birkaç kez týklattýktan sonra Þaban emminin boðuk sesini duydum: -Kim o? -Benim Þaban emmi, Numan. Zaten telaþlý bir adam olan Þaban emmi çoluðu çocuðu ayaklandýrýp kapýyý açtýrdý. "Ýçeri gir!" ýsrarlarýna karþýlýk "Ben yarýn uðrarým, þimdi beni þu köpeklerden geçirin." dedim. Sanýyorum Celal, bizim aþaðý mahalledeki eve giden yolun yarýsýna kadar beni götürdü. ............ Þimdi , o zaman yaþadýklarýmýzý gençlere anlattýðýmda gülüyorlar, onlara tuhaf geliyor.Düþünün köyde tuvaletler dýþarýda. Siz altý yedi yaþlarýnda çocuksunuz. Akþam çiþiniz geliyor. Dýþarý karanlýk, çýkamýyorsunuz. Sessizce annenize yaklaþýp o zamanki söyleyiþle: -Ana kýz, südüðüm geldi. -Git kendin yap oðlum.Bu kadar iþin arasýnda bir de seninle mi uðraþayým. Babaya bir þey söylemek haddimize mi düþmüþ.Ya anamýz ya da bizden büyük biri götürüyor dýþarýya. Daha bebekken korkutulmaya baþlýyorsunuz.Anlatýlan masallar korkunç. Aðladýðýnýzda size ilk söylenen söz: -Susss! Korkut geliyor, seni yer! Korkut, "öcü" anlamýnda bir söz olmalý. Bir de köyde bazý evlerin yanýndan geçemezdik. Neymiþ efendim. O yýkýk damlar cinliymiþ. Bu ortamda büyürseniz "horozdan korkan oðlan" olur çýkarsýnýz. ......... "Bir siyah giysi gibi Çöker karanlýk köyün üzerine Aþaðý mahalleden yukarýya Yukarýdan aþaðýya Geçemezsin Ya çýkarsa önünüze Bayram amcanýn Zincirleri çözülmüþ köpeði Nerede yýkýk duvarlý virane varsa 'Cinliymiþ orasý' der köylü Sýkýysa akþamlarý Çocukken Terkedin evi" ............. Saymakla bitmez ilkelliðin, yoksunluðun içinde büyüdük biz köy çocuklarý. Ama daha beþinci sýnýftayken baþ tarafýnda birkaç sayfasý yýrtýlmýþ, kapaksýz Ýnce Memed romaný geçmiþti elime.Nereden almýþtým bilmiyorum. Tarladan gelince o yorgunlukla su içer gibi okudum o kitabý.Memedler, Abdi Aðalar,Hatçeler dünyamda yer etti benim. Ýnsanýn her yaþ döneminde korkularý vardýr. Önemli olan sevgiyi de korkunun yanýnda taþýmak. Sevgisiyle,korkusuyla, hoþgörüsüyle insan olmak. 1 Þubat 2010 Numan Kurt
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Numan Kurt, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |