SADECE YAZMAK, YAZARLIK MIDIR?

Kiþi, okuyabiliyorsa, okur; yazabiliyorsa, yazar; ikisini gerçekleþtirebilene de, okur-yazar, diyoruz. Yazarlýk ise, ayrý bir þey, kavramlaþmýþ bir sýfat olmuþtur. Her yazabilene “yazar” diyemeyiz. Yazarlýk, yazma iþlemiyle baþlasa da sadece onunla sýnýrlý deðildir; neyi yazmak, niçin yazmak, nasýl yazmak ve kimler için yazmak da çok önemlidir.

Yazar, biçim ve usul olarak; öncelikle yazým kurallarýna uymalý; yazdýklarý yazýlar, anlaþýlýr ifadelerden oluþmalý; bunun için noktalama iþaretlerine dikkat etmeli ve onlarý yerli yerinde kullanmasýný bilmelidir. Bazen yanlýþ yere konmuþ bir virgül, amaçlanan anlamý, tersyüz edebilir. Basit bir cümle düþüklüðü, ifadeyi anlamsýzlaþtýrabilir, hatta yazarý gülünç duruma düþürebilir. Yanlýþ bir sözcük, anlam bozukluklarýna meydan vererek ifade etmek istediðimiz þeyi, anlaþýlmaz bir duruma düþürebilir.

Yazar, yazý ve söylemlerinde, içerik ve özü itibariyle bir “aydýn” olabilmelidir; yani olgulara ve olaylara farklý bakabilen, onlarý farklý yorumlayabilen, onlardan doðru dersler çýkarabilen kiþidir ve çýkardýðý dersler, kitleleri eðitebilecek içeriðe sahip olmalýdýr. Yazar, kitlelerin önünü aydýnlatabilecek bir donanýma sahip olmayý þiar edinmeli ve bunu amaçlamalýdýr. Kitleler, onlarýn sayesinde önlerini daha objektif ve daha net bir þekilde görebilmelidir. Bunun için, yazar, yeterince kültürlü biri olarak, olgu ve olaylar üzerinde saðlýklý düþünebilen; onlarý, doðru gözlemleyebilen ve isabetli yorumlayabilen biri olmalý; konu üzerindeki deðerlendirmelerinde, duygu ve düþüncelerini net olarak ifade edebilecek biçimde yazýya dökebilmeli ya da böyle bir kiþi olmayý kendisine amaç edinmelidir.

Yazarlýk, kiþiye aydýn olabilmeyi dayatýr. Yazarlýk ciddi bir iþtir; her konuda kendisini geliþtirecek beyinsel bir yoðun emeði gerektiren bu iþ, asla hafife alýnamaz ve küçümsenemez. Yazar, tüm geliþmeleri elinden geldiðince takip etmeli ve somut veriler üzerinden hareket etmelidir. Yazar, okuyucularýný doðru yönlendirmek gibi ciddi bir sorumluðu üstlendiðini veya tersine onlarý, yanlýþ yönlendirmek gibi ciddi bir vebalin altýna girebileceðini asla unutmamalýdýr.

Okuyucular olarak, biz de; konulara ve yazýlanlara objektif bakmayý öðrenebilirsek, varsa, kendi alternatif düþüncemize uygun farklý yaklaþýmlarýmýzý da, yorumlayýp okuyucularla paylaþýrken objektif olabileceðiz.

Farklý düþünmek kötü bir þey deðildir; düþüncemize zenginlik kazandýrabilecek bir nimet olarak bakmak ve görmek lazýmdýr bu farklýlýðý. Sorun, zaten farklý düþünmekte deðildir; sorun, farklý düþüncelerimizi paylaþmasýný bilememektedir. Farklý düþündüðümüz kiþi ve yazarlara, varsa eleþtirilerimizi yöneltmek yerine, hakaret etmekle, onlara çamur atmakla, onlarý kötülemekle, kýskançlýk sergileyip aþaðýlamaya çalýþmakla hiç bir þey kazanmayýz, kendi kiþiliðimize artý bir þey de katmayýz. Aksine, kiþiliðimizde ve bilinçaltýmýzda saklý duran kötülükleri, aþaðýlýk komplekslerimizi dýþa vurarak, kendimizi, sadece küçük düþürmüþ oluruz. Sonrasýnda etkili olayým derken, itici oluveririz.

Aslýnda telaþa gerek bir durum yoktur; fikirlerimize karþýt veya aykýrý düþen yazýlar, tek doðru var saydýðýmýz kendi fikir ve görüþlerimizi hemen bizden alýp götürmeyecektir. Fikirlerimizi yok sayýp, imha etmeyecektir. Tahammül gösterip sabýrlý olmasýný bilmeliyiz. Önce, aykýrý sandýðýmýz görüþ üzerinde saðlýklý olarak düþünmeliyiz; sonra o görüþü, kendi görüþümüzle karþýlaþtýrmalýyýz. Eðer karþý görüþten alýnacak yeni bilgi veya dersler varsa onlarý almaktan korkmamalýyýz; ya da aksine, kendi görüþlerimiz daha doðru ve isabetli ise, aðýrbaþlý bir tarzda, karþý tarafý ikna amaçlý ve mantýklý veriler desteðiyle, doðru var saydýðýmýz kendi görüþ ve düþüncelerimizi, alternatif olarak sunabilmeliyiz, sunmasýný öðrenmeliyiz. Ancak geliþmek veya birbirimizi geliþtirmek böyle mümkün olabilecektir.

Amacýmýz, birbirimizi kazanmak ise, görüþ ve fikirlerimizi paylaþýrken, karþýlýklý saygý ve sevgi dairesinde daha dikkatli davranmalýyýz. Sonuçta uzlaþma çýkmayýnca, panik atak davranmamalýyýz ve birbirimizi dýþlamamalýyýz. Unutmayalým ki, zaman da, bilgi de sonsuzdur; ne zaman kaybolur ve ne bilgi tükenir. Belki zaman, ömrümüzden yer; ama süreci doðru kullanabilirsek, araþtýrma, inceleme ve doðru paylaþýmlarýmýzla zamanýn deðerini ve kazanýlacak doðru bilgilenme yeteneðimizi, yeni nesillere, en verimli bir þekilde aktarmýþ oluruz. Bunun için, biz, kendimizden önceki nesilden daha ilerilere geçebilmeyi baþarmak zorundayýz; gelen nesil de bizi geçmelidir ki, geliþmeler, ileriye doðru yol almaya devam edebilsin. Ýnsanlýk, mükemmeliyete doðru, ancak böyle yürüyebilir ve geliþebilir.

Okuyucularýmýz, yazdýklarýmýzý araþtýran, inceleyen, ilgili konular üzerinde kendilerini geliþtirebilen; alternatif bakýþlar doðurabilecek þekilde fikir üretebilen; ürettiklerini de, isabetli yorumlarla bizimle paylaþabilir duruma gelebilmelidirler. Okuyucularýmýzýn, bizimle paylaþacaklarý kendi açýlýmlarý, bize de yeni bakýþ açýlarý kazandýrabilir. Okuyucularýmýz, bizlerden ilham alýp kendilerini geliþtirebileceði gibi; geliþtikten sonra, bize katký sunabilecek doðru yorumlarýyla, bize, bir geri dönüþüm saðlayýp, bu kez onlarýn, bize ilham kaynaðý olabilmeleri pek ala mümkündür ve farkýnda olmadan onlar da bizi geliþtirmiþ olacaklardýr. Böyle bir baþarýda, karþýlýklý olarak, ancak sevinç duyabiliriz, duymalýyýz.

Kimse, bizim yazdýklarýmýza körü körüne inanmak veya fikirlerimize katýlmak zorunda deðildir; zaten yazmadaki amacýmýz da bu deðildir. Biz, istiyoruz ki, yazdýklarýmýzla, her düþünceden okuyucularýmýza, bir eleþtirel bakýþ tarzý, olaylara ve olgulara bakarken, onlara, sorgulayýcý farklý yaklaþým tarzlarý kazandýrabilelim. Kendi düþüncemize ters düþen yazýlar görünce, telaþlanýp saldýrganlaþmamýza gerek yoktur. Aksine, o düþünce ile kendi düþüncemiz arasýndaki farkýn nedenlerini araþtýrýp, bilinçli bir þekilde üzerinde düþünüp, ortaklaþabilecek verilerin olup olmadýðýný sorgulamalýyýz. Bu tez ve antitezden bir sentez çýkarabilir miyiz, diye bakmalýyýz.

Deðiþik düþüncelerdeki okuyucularýmýz, kendi alternatif bakýþ tarzlarýný, iyi yorumlayýp, bizimle burada güzel bir dille paylaþýrlarsa, hem diðer okuyucularýmýzýn bakýþ açýlarýna zenginlik katacaklar, hem de bizim bir eksiðimiz, yanlýþýmýz varsa, bizi de düþünmeðe iteceðinden, kendimizi, yenilemeðe veya geliþtirmeðe katkýlarý olabilecektir. Böylece okuyucularýmýz, ayný zamanda gurur ve moral kaynaðýmýz da olabileceklerdir.

Çünkü biliyoruz ki, bilgi, sonsuz bir hazinedir; onun için sürekli öðrenmek, araþtýrmak ve kendimizi geliþtirmek zorundayýz. Ýþte bu aþamada, birbirlerimizi karþýlýklý desteklemeyi, yeni bilgilerle birbirimizi beslemeði öðrenebilirsek geliþmemiz daha kolay, daha hýzlý olur ve bakýþlarýmýz daha geniþ perspektifli olabilecektir. Daha derin düþünebilen, daha geniþ açýdan bakabilen, en uzak varsayýmlarý, daha yakýndan ve objektif bir þekilde öngörebilen insanlar olabileceðiz hep birlikte.

Daha bilinçli, daha yapýcý, geliþtirici ve geliþmeci bir toplum olabilmemiz, bizim, bu yöndeki çabalarýmýzla doðru orantýlý olarak yürüyecektir. Gelecek, bizim olacaksa; güzel olmalý, yaþanabilir olmalýdýr. Her görüþ ve düþünce buna hizmet etmelidir. Sonucunda, kimse zararlý çýkmayacak; tüm kazanýmlar, herkese ve hepimiz için olabilecektir. Hep birlikte daha güzel yarýnlara; eþit ve özgür ufuklara doðru yürümek dileðiyle…
Selam ve sevgiyle kalýn.

M.Nazým Güler
info@mnazim.com

http://www.mnazim.com/konu-sadece-yazmak-yazarlik-midir-892.html