Bir kimse, neden oltasýný, içinde tek bir balýk olmadýðýný bildiði bir göle sarkýtýr? -Adalet Aðaoðlu |
|
||||||||||
|
Allah’ýn emri gereði teblið yapan samimi mümin hiç kimse hakkýnda "bu kiþinin düþünceleri çarpýk", "bu kiþinin giysileri uygun deðil", "onun baþý açýk" ya da "þu kiþi deðiþik bir gruba mensup; bu yüzden konuþulmaz, teblið yapýlmaz" þeklinde düþünmez. Böyle bir düþünce Kur’an’a ve Ýslam’ýn çýkarlarýna terstir; ayrýmcýlýktýr. Bazý kimseler, yukarýda özelliklerini belirttiðim kimselere teblið yapýlamayacaðý yönünde iddialarda bulunurlar. Ve böyle davranarak, düþünceleri ya da giysileri Kur’an’a uymayan insanlarý deccale, dinsizliðe hatta din düþmanlýðýna; dolayýsýyla da cehenneme itmiþ olurlar. Ýnsanlýk tarihi boyunca, bizler için önemli örnekler olan peygamberler de, dönemlerinde yaþayan, ulaþabildikleri herkese ve toplumlarýn önde gelenlerine teblið yapmýþlardýr. Müþriklerin alay etmelerine, baskýlarýna, hakaretlerine ve iftiralarýna raðmen, bu ibadeti yerine getirmiþlerdir. Deli, büyücü, çýkarcý gibi sözlerle kendilerini alaya almaya çalýþan kiþilere de doðrularý anlatmýþlardýr. Peygamberimiz (sav) Mekke’de geçirdiði 23 yýl süresince, kendisine tabi olan az sayýda müminle birlikte Ýslam’ý teblið etmiþtir. Dahasý Mekke müþriklerinin, ateistlerin, dinsizlerin eziyet ve hakaretlerine raðmen yýlmadan mücadele etmiþtir. Kýnayanýn kýnamasýndan korkmadan, kadýn, erkek, köle, müþrik, dinsiz, kavmin önde gelenleri gibi, her düþünceden, her ýrktan, her inançtan insanla görüþmüþtür. Bu çaba Medine’de de sürmüþ, Hristiyan ve Musevi din adamlarýný da, inançlý olanlarý da, ateistleri de Ýslam’a davet etmiþtir. Kur’an’daki peygamber kýssalarý, tebliðin ayýrmadan her insana yapýlmasý gerektiðini haber verir. Hz. Yusuf(as)’ýn zindandaki mahkumlara, Hz. Ýbrahim(a.s.)’ýn devrin en azgýn karakteri olan Nemrut’a teblið yaptýðýný görürüz. Diðer yandan Hz. Musa (a.s.) Firavun’a teblið yapmýþtýr; kaldý ki Firavun Ýlahlýk iddiasýnda bulunan bir inkarcýdýr. Nemrut ve Firavun, þeytanýn adeta kabuk gibi baðladýðý kiþilerdir. Tebliðde ayrýmcýlýk yapýlmasý gerektiðini söyleyenlerin mantýðýna göre Firavun ve Nemrud’a asla teblið yapýlmamasý gerekirdi. Ýnanan her insan, yaþadýðý dönemin Firavun ve Nemrut’larýna tebliðle sorumludur. Dolayýsýyla müminler böyle bir sýnýr çizmezler. Ayrýca teblið, Allah’ý gereði gibi tanýmayan ve Allah sevgisinden habersiz olan kiþilere yapýlýr. Allah’ý gereðince tanýmayan bir insanýn ise Kur’an’a uygun olmayan düþünce ve görünüþ içinde olmasý doðaldýr. Hatta teblið yapan insana karþý üslubu olumsuz da olabilir. Ancak mümin tebliðden vazgeçmez; çünkü "... bundan önce siz de böyle idiniz; Allah size lütufta bulundu...” (Nisa Suresi, 94) ayetiyle bildirildiði gibi kendisi de daha önce cahil davranýþlarda bulunmuþtur. O her imkaný deðerlendirir ve farklý yöntemlerle tebliðini sürdürür. Ýnsana hidayeti verecek olan Allah’týr. Bu nedenle mümin, zorlayýcý olmaz ya da baský da yapmaz. O yalnýzca hakký anlatýr; Allah lütfederse kiþi Allah’a yönelir. Ancak kiþi yüz çevirir, kabul etmezse mümin, "sizin dininiz size benim dinim bana" hükmüne uyarak tebliði býrakýr. Ýman edenler Allah’ýn buyruðuna uyarak inkarcýlara sevgi duymazlar. Ancak mümin, Allah’tan yüz çevirmiþ birine karþý sevgi duymasa da, o insanýn iman etmesi için elinden gelen çabayý gösterir. Mümtehine Suresi, 1. ayette "... Benim de düþmaným, sizin de düþmanýnýz olanlarý veliler edinmeyin. Siz onlara karþý sevgi yöneltiyorsunuz; oysa onlar haktan size geleni inkar etmiþler, Rabbiniz olan Allah’a inanmanýzdan dolayý elçiyi de, sizi de (yurtlarýnýzdan) sürüp-çýkarmýþlardýr. Eðer siz, Benim yolumda cihad etmek ve Benim rýzamý aramak amacýyla çýkmýþsanýz (nasýl) onlara karþý hala sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve açýða vurduklarýnýzý bilirim. Kim sizden bunu yaparsa, artýk o, elbette yolun ortasýndan þaþýrýp-sapmýþ olur." ifadesiyle inkarcýlara sevgi yöneltmeme uyarýsý yapýlýr. Bu kuþkusuz, o kiþiye öfke duyma, onun kötülüðünü isteme anlamýna gelmez. Tam aksine mümin, öðüt alabilecek olan insanlara dini teblið etmek, ölümü, ahireti, cennet ve cehennemi anlatmak, Kur’an’la uyarmakla yükümlüdür. Bu görevleri isteyerek ve þevkle yapar. Tüm çabasýna raðmen iman etmeyen kiþiye ise mümin, "Allah, sizinle din konusunda savaþmayan, sizi yurtlarýnýzdan sürüp-çýkarmayanlara iyilik yapmanýzdan ve onlara adaletli davranmanýzdan sizi sakýndýrmaz. Çünkü Allah, adalet yapanlarý sever.” (Mümtehine Suresi, 8) ayeti gereði bozgunculuk çýkarmadýðý sürece adil ve hoþgörülü davranýr. Teblið, ihtiyaç içinde olan her insana yapýlýr. Ýhtiyacý olan insaný görmezden gelmek, ayrýmcýlýk yapmak ya da "insanlar ne der?" diye düþünerek Allah’ý ve dini anlatmamak gibi bir tercih olamaz. Allah ahirette bunun hesabýný sorar. Eðer insanlarý teblið yapýlan-yapýlmayan þeklinde ayýrýrsak, dünyadaki insanlarýn yalnýzca çok az bir kesimiyle konuþulacaðý gibi bir sonuç ortaya çýkar. Bu durumda Ýslam ahlakýnýn dünya hakimiyetinden söz etmek de imkansýzlaþýr. Çünkü Ýslam ahlaký tüm insanlýðý kapsayacaktýr. Kadýn ya da erkek her dinden her milletten, her ýrktan, her camiadan insan -Allah’ýn dilemesiyle- dinin güzelliklerini yaþayacaktýr. Samimi müminlere düþen, Allah’ýn beðendiði en güzel ahlaký yaþamak, insanlara bu güzel ahlakla yaklaþmak, onlarý da din ahlakýný yaþamaya davet etmektir. Peygamberimiz(sav)’in ahlaký yaþandýðýnda, Kur’an’a tam tabi olunduðunda-Allah’ýn dilemesiyle- Ýslam ahlaký tüm dünyaya hakim olacak, barýþ, huzur, mutluluk ve sevgi insanlýðý saracaktýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |