Paul'un Peter hakkýnda söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanýmamýzý saðlar -Spinoza |
|
||||||||||
|
ISIRILACAKLAR LÝSTESÝ Hastaneden çýktýk, eþim “Bir dakika” dedi, geri döndü. Birkaç dakika sonra yetiþti. “Ne oldu?” dedim, tamammýþ. Tamamý þu: Beni köpek ýsýrýnca evde bir telaþ baþlamýþtý, ya kuduzsa, diye. Apar topar hastaneye koþmamýz bundandý. Aþýlanmak gerek elbette. Ama aþý da iki türlüymüþ. Dýþardan gelenler güvenli ancak paralý, üstelik pahalý; yerli aþýlarsa ücretsiz ama güvensizmiþ. Bu açýk açýk “Bedava aþý var ama, kudurursan karýþmam!” demek oluyor. Eþim ondan dönmüþ. “Ne dedin?” dedim, o da kabahati memurda buluyor; “Herif kudurur mudurursa getirir önce seni ýsýrtýrým!” demiþ. O “Oh içimde kalmadý ya!” diye, ben de “Hastanenin çevresinde bir tane araba koyacak yer mi var? Taa evden buraya bir daha mý yürüyeceðiz” diye söylene söylene evin yolunu tuttuk. … Aslýnda köpeði bulabilsem ve o da ölmemiþse korkmama gerek kalmazmýþ. Bu kez de iþi gücü býraktým, sokak sokak köpek aramaya baþladým. Üstelik ýsýran köpeði çok iyi de göremedim. Arkadan gelip ýsýrdý it. Can havliyle yalnýzca zayýflýðýný ve sarýlýðýný farkedebildim. Artýk köpek arayýcýsýyým. Yorgun argýn eve dönüyorum; ve o yorgunluðun üstüne bir de bakýyorum, sokaktaki çocuklar canavar görmüþ gibi evlerine kaçýþýyorlar. Bir gün birini kolundan yakaladým. Öyle ya, ne oluyoruz? Aman aman aman, sen misin yakalayan? Çocuk anne baba çýðlýklarýyla mahalleyi ayaða kaldýrdý. Evdekilere durumu anlattým; benim oðlan, “Hani sen kuduzsun ya, ýsýracaksýn, diye kaçýyorlar” dedi. Köydeyken birine kuduz hayvan ýsýrdý mý “Kuduz daladý” derlerdi. Çocuklar da haklý olarak dalanmaktan korkuyorlar. Çocuk kýsmý, hem korkar hem de büyüklerini temsili olarak dövüþtürmeyi sever. Mahalledeki çocuklardan biri, “Babam polis hepinizi tutuklar” demiþ. Bir baþka çocuk da “Dayým karateci, sizi dövdürürüm” deyince, benim oðlan da dayanamamýþ, “Benim babam da kuduz. Hepinizi ýsýrtýrým!” deyip üste çýkmaya çalýþmýþ. Benden kaçýþlar da o günden sonra baþlamýþ. Benim tüm zamanlarým kuduz köpek aramakla geçiyor. Ama yok. Yer yarýldý içiene girdi. Bu köpek kesinlikle bizim mahallenin köpeði deðil; ortalýkta görünmüyor. Hem öyle olsa ýsýrýr mýydý hiç? Hatýr gönül diye bir þey var. Yüzyüze bakacaðýz. … Bir gün, hatýrdýr gönüldür, þuranýn köpeðidir buranýn köpeðidir diye, düþüne düþüne eve geliyorum; ensemin tam da orta yerinde kaþýntýdan aðrýya dönüþen bir rahatsýzlýk hissettim. Tanrým! Ben köpek peþinde koþarken, birileri benim peþimde koþacak. Sol ayaðýmýn en küçük parmaðýnda da bir uyuþma. Artýk kesin geliyor. Üstelik çiþim de geldi. Yiyip içmeden kesilmiþ, adamda öyle þeyler mi olur? Kesin onun belirtisi. Hemen eve gitmeliyim. Böyle uluorta kudurup önüne geleni ýsýrmak, kiþiliðimize yakýþmaz. … Eve vardým, kimsecikler yok. Keþke biri olsa, þöyle “Sakin ol sakin ol, þimdi biþeyciðin kalmaz” diye yalandan da olsa beni teselli etse. Ömrümde ilk kez kudurucam. Hem de tek baþýma. Bir yandan korku, bir yandan heyecan. Alýþkýnmýyýz biz böyle þeylere! Ne yapmalý ne etmeli? Düþündüm, “Yahu Mehmet” dedim “Madem kudurup gideceksin, bari bir iþe yara.” Öyle ya bir þey, adamýna göre yararlý da olabilir, zararlý da. Þöyle uzunca bir “Isýrýlacaklar Listesi” yap; kýzdýklarýndan öcünü de almýþ olursun! En iyisi patrondan baþlamak. Madde bir, iki nokta alt alta. Gidiyoruz ya, üstü mü kalacak bu dünyanýn, inadýna alt alta. Sen ha! Burhan beyefendi olacak aç gözlü kalpsiz herif. Hem, iki baldýr da býldýr býldýr. Artýk, aðýz tadýyla ýsýr babam ýsýr. Sýrada karþý komþular. Ermemiþ limon sýkýlmýþ suratlarýn da hesabý sorulacakmýþ bir gün. Ana baba, üç oðlan, bunlara aile indirimi gerek. Bir büyükten bir küçükten iyi gider. Kendimizi de çok yormayalým. Hizmet bekleyen yurt evlatlarý var. Madde üç: Gel buraya, ne iþ yaptýðý belli deðil yan komþu Faik. Garajýmýn önüne zýrt pýrt araba parkedip beni baðýrtýr mýydýn? Ben senin o haným hanýmcýk kollarýndan ýsýrmaz mýyým þimdi? Madde dört: Caným gülüm postacý, anlat bakayým; yedi yýldýr mektuplarýmý niye komþu binaya býrakýyorsun? Haydi gittik aldýk diyelim, öteki komþununkileri niye bana býrakýyorsun? Kaçma postacý! Yahu ne ayaklý adam kuduz gibi koþuyor. Sizi gidiler, bugüne kadar siz güldünüz ben aðladým; birazcýk da ben güleyim siz aðlayýn. … Neyse, liste yeterliydi deðildi derken, kapýnýn zili çaldý. Açtým, bizim yeni komþu. Elinde bir ip, ipin ucunda sarý renkli sýska bir it: - Komþum özür dilerim. On dakika salýverelim, dedik, geleni geçeni ýsýrmýþ. Uzun süre baðlý kaldý ya. Neyse ki aþýlarý tamam. … Ensemdeki acýlar, küçük parmaðýmdaki kaþýntý birden geçiverdi. Midem hala burkuluyor. Ama burkulma, bir þeyler atýþtýrýnca hafiflemeye baþladý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |