..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bildiðim tek þey, ben bir Marksist deðilim. -Karl Marx
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




11 Haziran 2011
Siyaseti Býrakýyoruz  
Mehmet Önder
Bizim rahmetli siyasetle çok uðraþmýþ; anlaþýlan zarar da görmüþ, “Oðlum büyüyünce siyasete bulaþma” diye öðüt verir dururdu. Sözünü tuttum, hiç siyasete bulaþmadým. Ýkide birde partilere girip çýkýþým mý? Hep o bana bulaþýyor, o yüzden.


:AFBA:
SÝYASETÝ BIRAKIYORUZ


Bizim rahmetli siyasetle çok uðraþmýþ; anlaþýlan zarar da görmüþ, “Oðlum büyüyünce siyasete bulaþma” diye öðüt verir dururdu.
Sözünü tuttum, hiç siyasete bulaþmadým. Ýkide birde partilere girip çýkýþým mý? Hep o bana bulaþýyor, o yüzden.

     …

Bir yerel seçim öncesiydi, kelli felli biri çýktý geldi; bir partinin ilçe baþkanýymýþ: “Mehmet bey, uzun zamandýr partiye belediye baþkan adayý arýyoruz. Düþündük taþýndýk en iyi adayýn sen olduðuna karar verdik. Mevcut baþkaný devirse devirse o devirir.” dedik.
Bak sen! Damardan damardan da giriyor. Yani, bu þu demek: Siyaset denen þey açýk açýk bulaþýyor. Aðzýmýzdan da noter tastikli belge hükmünde bir “Eh!” çýktý mý? Artýk siyasetin içinde deðil, ta göbeðindeyiz.
Yalnýz tek sýkýntý parti bol para gönderemeyecekmiþ.

     …

“Arkadaþlar o zaman iþimiz çok zor. Bu iþler bol para ister, emek ister, iþi gücü bir yana býrakmak ister” diye yalvarýp yakarmalar sinek výzýltýsý kadar etki etmedi.
Beklendiði gibi ertesi sabah da istekler baþladý. Ýlçe baþkaný birini göndermiþ. Adamýn deyiþiyle “Ercümen Listesi” hazýr mýymýþ? Ýnsaf artýk, daha bugün bir. Ne encümeni ne meclisi. Akþama doðru il baþkanlýðý sekreteri: Meclis listesi nerede kalmýþmýþ. Ertesi sabah erkenden de bizzat parti genel sekreteri, bizi “En tembel ilçe örgütü” ilan edeceklermiþ, bu ne uyuþuklukmuþ.
Aldýk baþýmýza bir dert ya, inþallah sonu hayýrlý olur. Bereket ki, bu konularda deneyim sahibiyim. Bir tarihte “Usulen adýný ilçe baþkaný yazýverelim, iþleri biz yaparýz” denip siyasete sokulmuþ, üç gün sonra bizzat genel baþkandan “Filan köydeki üye sayýmýz niye hala üç, orada yan gelip yatýyor musunuz!” diye azar bile iþitmiþtim.
Neyse, bir yola çýktýk, bulacaz artýk o ercümen denen zevatý. Ama, bulmak için de aramak lazým. Yola koyuldum, bir kahveye bakýnýrken taa ortaokuldan bir arkadaþýma rastladým. Tembel Osman. O zamanlar yaþamaktan bezgin bir çocuktu. Derslerine çalýþmaz, kýrýk not alýnca da “Býrakýcam bu okulu” diye mýzýldanýr dururdu. Ýlk yýlýn sonunda býraktýydý da kurtulduyduk.
Ama þimdi, kendisine gereksinim var. Yukardan bastýrýyorlar, “Osman’ý bile meclis üyeliðine yazarsam þaþýrmayýn” diyecektim ki, o da arayýþ içindeymiþ. Daha beni görür görmez “Sigara var mý?” dedi. Uzattým; anlaþýlan ateþi de yok, saða sola bakýnmaya baþladý. Çakmaðý çýkarýp yakýverdim, elimin üstünü okþar gibi yapýp teþekkür etti. Sonra dumaný uzun uzun çekti. Bir daha bir daha derken baþladý öksürmeye. Neredeyse boðulacak. Biraz rahatlayýnca:
- Býrakýcam bu naleti! dedi.
Rahatlayýp sövmeleri de bitince konuyu açtým. Meðer en doðru adrese gelmiþim. Þöyle bir gerindi:
- Mehmetciðim tam adamýna geldin. Biz demokrasinin emniyet sübabýyýz. Ayný zamanda oy deposuyuz. Bir kaþýmýzý oynatalým, oylarýn yarýsý tuz yüklenmiþ koyun sürüsü gibi peþimize takýlmazsa aha þu ellerim iþe güce varmasýn.
Tam da yukardan bastýrdýklarý bir sýrada, iyi ki Osman’a rastlamýþým. Daha yüzlerini bile görmediðim elin adamlarýna rezil olacaktým. Ama bu iþ bir Mehmet bir Osman’la da olmaz ki, bunun meclisi var, kontenjaný var. Var oðlu var, derken; meðer ben ne ufku dar insanmýþým. Doðru dürüst insan tanýmýyormuþum. Osman öyle mi? Koþuverdi; pek kýlýk kýyafetleri yerinde olmasa da yedi sekiz kiþiyi bir çýrpýda buldu geldi.
Ýnsanlar her an bayramlýklarýyla gezmeyecekler ama, yine de soruþturmak gerekir:
- Arkadaþlar ne iþle iþtigal ederler?
Osman en öndekilere sempati ile baktý:
- Aha þu ikisi fayans iþinde uzmandýr.
“Canlarým benim, bu aralar inþaat iþi de krizde; zorda olmalýlar. Ýnþallah iþleri açýlýr da rahat harcama yapabilirler” diye düþünürken, ardýndaki dört kiþiyi iþaret etti.
     - Bu arkadaþlar kaðýt sektöründe birinci sýnýftýr.
Güzel. Gerçi bizim buralarda kaðýt fabrikasý yok ama, iþe bir atölyede baþlamýþ olmalýlar. Yavaþ yavaþ büyümek daha akýllýca.
Sonra arka yandaki ikisini iþaret edip, sýr verir gibi aðzýný yarý kapadý:
- Bu ikisi asla sýradan iþlerle uðraþmazlar. Risk alýrlar. Yani kýlýç kalkan ekibi.
Hem büyük iþadamý, hem de folklora aþýklar demek. Ne güzel. Ýnsanýn mesleðinin yanýnda sanatsal faaliyetlere de zaman ayýrmasý ne büyük zenginlik.
Osman tüm arkadaþlarýný tek tek tanýttý. Meclisime üye ararken gölebe batmýþ gibi oldum. Hatta en arkalarda tek baþýna dikilen biri kalmýþtý. “Bu kimdir?” dedim. “O çaycý” dedi “Önemli deðil. Aday listesine yazmasan da olur.” Buna ýsrarla karþý çýktým:
- Olur mu öyle þey? O da bizden. O da emekçi bir kardeþimiz.
Çaycýyý da listeme alýp ekibimi oluþturdum.
Bizim partiye hiç para gelmiyor ama, bu kadar iþadamýnýn katkýsýyla seçimi sürükleriz evelallah. Zaten Osman’ýn bir kaþ göz iþaretine bakan yüzde elli çoðunluk çantada keklik, buna yüzde bir bile eklesek seçim bizim.
Gel zaman git zaman seçim çalýþmalarý oldukça ilerledi. Yukarýlarý aradým, prensip olarak bu seçimde bir kuruþ para göndermeyeceklermiþ. Kendi yaðýmýzla kavrulmamýz gerekiyormuþ.
“Bereket versin arkadaþlarýn ensesi kalýn” diyeceðim ama, onlarýn da ceplerinde akrep mi var ne, henüz hiç birinin eli cebine gitmedi. Ben tüm harçlýðýmý harcasam da giderlere yetiþemez durumdayým.
Bir gün baktým, cepte bir kuruþ yok. Az bir þeye gereksinim var. Alacaklý baþucumda bekliyor. Aday arkadaþlara “Para!” dedim, hiç biri oralý olmadý. Neyse ki, geride geride duran çaycý arkadaþta para varmýþ da, rezil olmaktan kurtulduk.
Yokluðunda her kuruþun deðeri anlaþýlýyor.
Arkadaþlar o akþam, önemli bir konuda toplantý yapma önerisi getirdiler de yüreðime soðuk sular serpildi. Anlaþýlan arkadaþlarýn paralarý ortaya serme zamaný gelmiþ. Yoksa, tam da bir iþe kalkýþmýþýz, halimiz nice olurdu?

     …

Toplantýda ilk sözü Osman aldý:
      - Sayýn baþkan, arkadaþlarýn sabrý taþmaya baþladý.
      - Neden?
      - Neden olacak, para konusu.
Öyle ya, kibar adamlar “Al þu parayý, seçim parasýz olmaz” deyeme utanýyorlar. Konuyu benim açmamý bekliyorlar.

Hani birçok partinin meclis üyeleri þu kadar bu kadar para harcýyor diye konuþuluyor ya, ben de bizimkileri rahatlatmak istedim:
- Haklýsýnýz arkadaþlar. Konuyu gündeme getirmekte geciktim. Çekinmeyin, buyurun. Çýkarýn paralarý!
Ben bu sözü söyleyince bir þaþkýnlýk geçirdiler, gözleri açýldý. Hep bir aðýzdan:
- Çýkaralým da, kasa nerede?
- Ne kasasý?
- Paralarýn bulunduðu kasa. Paralarýmýzý nereden alacaðýz?
Öyle bir þey olmadýðýný söyleyince baþladýlar homurdanmaya:
- Ulan, çayýna okey çevirsek, bari hoþça vakit geçirirdik.
- Bu da iþ mi be? Ne varsa kaðýtta var. Al papazý ver kýzý.
- Bir kýlýç açsam, bir ay karným doyardý. Yediniz sermayemi.
Tek sitem etmeyen çaycý kalmýþtý, ona baktým; hiç umurunda deðil:
- Müþterilerin hepsi burada. Zaten iþ olmazdý.

     …

Partiden topluca çýkýp gitmeye hazýrlanýrlarken Osman sitem etmeyi sürdürüyordu:
- Birader, okul arkadaþý dedik baðrýmýza bastýk, beni kahveye rezil ettin. Bu koþullarda siyaset yapmayý hiç mi hiç etik bulmuyorum. Ben ve arkadaþlarým siyaseti býrakýyoruz.
Onlar uzaklaþýrken, seçimi kazanma umutlarýmýz ufukta yitti gitti.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da Ýzmir'in Bayýndýr ilçesine baðlý Furunlu Köyü'nde doðdum. Ýlkokulu köyde, lortaokulu Çýrpý Mustafa Adanýr Ortaokulu'da okudum. Bayýndýr Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliði baþta olmak üzere birçok iþte çalýþtým. Ege Týp Fakültesi'nde memur olarak iþe baþladým. Buradaki on bir yýla yakýn çalýþmam süresinde önce Ýzmir Namýk Kemal Akþam Lisesi'ni, ardýndan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ýlk Beþ yýlýný Ýzmr merkezde, kalanýný Bayýndýr'da olmak üzere yirmi iki yýla yakýn bir süredir serbest avukatlýk yapmaktayým. Evliyim, Alp Deniz adýnda sekizinci sýnýf öðrencisi bir oðlum var.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Rýfat Ilgaz, Muzaffer Ýzgü


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.