- YILDIZLAR -
Duyguların Dünyası
|
|
Mevlana'nın Kimyası
(Hulki Can) |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Roman, dedesi yaşında bir adamla evlendirilen, ergenliğini yeni yeni yaşamaya başlayan, genç bir kızın dramatik, kısacık yaşamına yer veriyor. Romandaki en çarpıcı ve saklı öğe bu. Bu öğe dinsellik, kutsallık ve “ipek dokunuşlu, ayva gülü gibi kokan” müezzin ezanlarının verdiği rehavetin ötesinde kanayan gizli bir yara olarak kendini belli ediyor. Yaranın çok derinlerde olduğu, yazarın da nasıl bir baskı altında olduğu, bir çok şeyi açıkça dile getiremediği seziliyor. |
|
Uykuların Gizemi ve Agoraphobia (2ci Bölüm)
(Hulki Can Duru) |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
İnsanların büyük kötülüklere yol açan iyilik anlayışlarından, kendini çocukların varlığında yenileyen yaşamın acımasızlığından, bu acımasızlığın üstünü örten masumiyetin derinliğinden, canlı olmanın aczinden, insanların içinde uğuldayıp duran o çok ağızlı kuyuların karanlığından, hatta uykulardan korktuğunu anlatıyor yazar. |
|
Uykuların Gizemi ve Agoraphobia (1ci Bölüm)
(Hulki Can Duru) |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
Hokkabazlar, sel suları, mezarlıklar, horoz dedeler, adı sanı bilinmedik kuşlar, sıçrayıp ayın omuzlarına çıkan çatal dilli yılanlar, ağızlarından ovalar dolusu ateş püskürten dağ büyüklüğündeki ejderhalar, gölgeleri şehirleri kaplayan devasa testiler ve tıpkı insan gibi hıçkıra hıçkıra ta dünyanın öteki ucundan yuvarlanıp gelen kum taneleri ve benzer gerçeküstü imgelerle dolu büyüleyici anlatımıyla Asturias’ın “Guatemala Efsaneleri” ni çağrıştıran romanda, Jheronimus Bosch’un fantastik tablolarını andıran, masalımsı bir dünya da gözler önüne seriliyor. |
|
İskenderun Garı'na Tren Gelmez M'ola
(kemal düz) |
Tarihsel Olaylar |
| |
iskenderun garı’na yolcu treni gelmiyor artık. hareket saatinden önce trene doğru koşturan yolcular da yok. tren yolculuğunu tamamlayıp, bir tapınağın bahçesine girercesine rehavet ve huzur içinde iskenderun sokaklarına dağılan kimseler de yok. |
|
Yunus Peygamber Sütunu
(kemal düz) |
Dinler, İnançlar ve Ateizm |
| |
Anadolu’yu Suriye’ye bağlayan en önemli geçitlerden de biridir bu anlattığımız geçit.
Çok az geçit veren amanos dağlarıyla( nur dağları) çevrili bereketli toprakları kilikya ovası ahameniş( pers İmparatorluğu) hazinesine büyük gelir sağlıyordu. iskender burayı bir kaleye dönüştürmeye karar verir. |
|
Nişantaşı"nda Kitap Okumak Kedi, Köpeklere Kaldı
(osman tatlı) |
Toplum ve Birey |
| |
Tarih 13 Haziran Şişli Belediyesi 30 Haziran’a kadar Maçka parkında I. Geleneksel Kitap Fuarı düzenliyor. Okulların tatile girdiği, ÖSS, SBS sınavların artık bittiği, çalışanların tatile ayrılmaya başlandığı bir dönem. Gençlerin, öğrencilerin ve kitapseverler için ideal bir dönemdir yaz ayları. Böyle bir zamanda kitap fuarları okumak isteyenlere kaçınılmaz bir fırsat diye düşünülebilir. |
|
Küçük Prens Aramızda
(kemal düz) |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
İş adamı başını kaldırdı:
- Elli dört yıldır bu gezegende oturuyorum, yalnızca üç kez çalışmama ara verdim. Birincisi yirmi iki yıl önce, Tanrı bilir neden buraya düşmüş bir mayısböceği yüzünden. Korkunç bir gürültü çıkarıyordu...
|
|
İskenderun'da Kitapçı Olmak
(kemal düz) |
Türkiye |
| |
Hemen hemen her eve, okula, işyerine ulaştırdığımız birkaç kitap vardır mutlaka. Kitapla okuyucuyu, okuyucuyla yazarı buluşturduk, aydınlanmaya katkı sunduk, yılmadan, usanmadan, bıkmadan, yıllardır kurduğumuz düşleri İskenderun’da gerçekleştirdik. |
|
Türban ve Giyim Kuşam Paranoyası
(Hulki Can) |
Toplum ve Birey |
| |
Günümüz Türkiye’sinde ise kökeni paganizm, yahudilik ve hristiyanlığa kadar giden türban ve XIII. yüzyıl hristiyanlık modası olan pardösüden bozma tesettür kıyafeti güya islami bir örtünme modeli olarak tekrar hortlar ! Neyse ki, derken gökten üç elma düşer. Biri bu öyküyü yazana, ikincisi okuyana, üçüncüsü de türbanzede kızlarımıza. Onlar erememiş muratlarına, biz de çıkmayalım kerevetlerine
|
|
Bırak Beni Haykırayım
(Şevket Başıbüyük) |
Dostluk ve Düşmanlık |
| |
Geçenlerde doktora gittim; doktor bir rapor verdi…
“Sen yaz” dedi.
“Sen susma “ dedi.
“Haykır, bağır, çığlık at, çığlığın; sessiz çoğunluğun sesi olsun” dedi.
Doktor dedi ki; “sen hakir insanları kardeş sayan bir ruhsun.”
Dedi ki; “Paçavralar altındaki yoksul seni yaralar.”
Dedi ki; “Mazlumların intikamı almak için doğmuşun.”
Ve dedi ki; “Volkan söner, lâkin senin alevlerin eksilmez.” “Bora geçer, lâkin senim köpüklerin kesilmez.”
|
|
|
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Eser sahipleri, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları
yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin
izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin
izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar
dışında— herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.
|
|