..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En bilge insanlar bile arasıra bir iki zırvadan hoşlanırlar. -Roald Dahl
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Kütüphaneler - Hayat Kadar

eyyüp yıldırmış - Hayat Kadar
Site İçi Arama:


- HAYAT KADAR -

Hayatta neler varsa hepsinden...




  Payeleri Onos" Tur Ama Eşek Desen Kızarlar… (eyyüp yıldırmış) Toplum 

Toplumumuzun eşek ile muhabbetini bilmeyenimiz yoktur. Hele kırsal bölgelerde doğmuş ve büyümüşlerimiz bana daha yürekten hak verir inanın...

  Coşkun Aral" I Kim Bilmez? (eyyüp yıldırmış) Meslekler & İş Yaşamı 

Türkiye’de fotoğraf ve belgesel denince ilk akla gelen birkaç isimden biridir Coşkun Aral. Bu benim içinde böyledir, sanırım büyük bir çoğunlukta benimle aynı kanaati taşıyordur. ..

  Ziraat Çay Bahçesi / Rize (Münevver Saral) Doğa ve Dünya 

Hedefe tırmanmak... Zirveyi adım be adım hesaplayarak tırmanmak. Nefes nefese bir tırmanıştan sonra soluklanırken, geriye dönüp bakmak. Ve zirvede ; başlangıç noktası gittikçe küçülürken o nispette büyümek. Varılan noktada hissedilen gurur, ayaklar altındaki seyre eş şimdi. İşte, o en tepedeyken alınan keyif bütün yorgunluğa değiyor artık.

  Mana İkliminde Seyrü Sülukun, Adam da Gaflet mi Bırakır A Gönül! (Aydın akdeniz) Tasavvuf 


  Patika (Tayyibe Atay) Soyut 


  Sonbaharda Gölcük (Münevver Saral) Pastorel 

Bir göl ! Bir göl ki, masmavi... Sanki insan eliyle yapılmış misali; yemyeşil çam ormanının tam da ortasına bırakılmış bir avuç mavi su gibi... Ellerimin arasına alıyorum gölü; sığmıyor, taşıyor avuçlarımdan... Devlerin gözyaşları mavi mi olur ? Bilmiyorum ama; ayağıyla açtığı çukura, avuçlarında biriktirdiği gözyaşlarını usulca bırakan koca bir dev geliyor gözlerimin önüne. Sonra... Sonra o koca dev, şaşkın bakışlarıma aldırış etmeden; aniden çıkıp geldiği, o koca zamanların içinde kaybolup gidiyor yine.

  Siz Hiç Cennette Kadeh Kaldırdınız mı? (Figen Yarar ) Anılar 

"Ve siz hiç cennette kadeh kaldırdınız mı? " Ölmeyi beklemeyin dostlar ; buyurun Avşaya.

  Esperanto ve Türkçe (Yusuf Sadi Eroğlu) Dilbilim 

Esperanto’yu geliştiren kişi, Polonyalı Yahudi bilgin Doktor Ludoviko Lazaro Zamenhof’tur

  Cemil Meriç"in Akıl Defteri (M.NİHAT MALKOÇ) Yazarlar ve Yapıtlar 

Türk milletinin âb-ı hayat hükmünde değerleri ve değerlileri vardır. Bunlardan birisi de Cemil Meriç’tir. Meriç, ömrünü düşüncenin girdabında geçirmiş, Osmanlı’nın inkırazını içinde yaşamış ve hissetmiş bir akıl hocasıdır. O, fikir namusunu yüreğinin derinliklerinde hissetmiş, eğilip bükülmeden ve yalpalamadan dimdik ve haysiyetli bir duruş sergilemiştir.

  Nisan Duası (İbrahim Kilik) Pastorel 

Bir özge ay nisan. Çıkar gelir bulutların arasından. Kanat seslerinden tanırım. Nefesiyle ıslanırım.

  Kelebek Etkısı (Hülya Akyıldız) 21. Yüzyıl 

Sıradanlıklar içinde yaşanılan bir hayatta sanki kurulmuş programlanmış bir robot gibi yaşarken, hayat etrafımızdan geçip gidiyorken ve biz bunu ıskalarken, neden bir saniye bir dakika durup kendimize bakmıyoruz, etrafımıza bakmıyoruz.

  Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim (Kâmuran Esen) Erotik 

Sen bana / yalnızca / Ve sadece / Kahpe sensizliği sor / Rezil beklemeyi / özlemeyi sor. / Tanrı şahidimdir / Kurda / kuşa / Dağa / taşa bile anlatabilirim. / Demem o ki / uzaktaki yakınım: / Vuslatlara yabancıyım, / Ama, / Seni öz

  1. Bölüm (GÜLŞEN NURDOĞDU) Aşk Romanı 

Tolga karlar altındaki köşkün yanan ışıklarına bakarken üşümekten buz kesmiş ellerini nefesiyle ısıtmaya çalıştı. Amcası ile yaptığı görüşmenin ardından öğrendiklerini henüz Sinan’la bile paylaşmamıştı Arkasından yaklaşan ayak seslerini duyduğunda başını çevirdi. Nazlı, üzerinde kalın parkası ve beyaz yün atkısına sarılmış bir halde karşısındaydı. O çok sevdiği kumral saçlar omuzlarına dökülüyordu.

  Sabri Bey'in Hikayesi (Aydın akdeniz) Varoluşçuluk 

Akşamları işten döndüğünde eşini oturma odasındaki halının ortasın da dizleri üzerinde otururken bulurdu. Yanından eksik etmediği piknik tüpü, halının bir ucunda durur, yerinden bir milim dahi kımıldamadan günlerce kalırdı orada. Hiç sönmeden kısık ateşte yanan tüp, gün içinde defalarca üzerinde çayın demlendiği odanın demir başlarından biri olmuştu. Piknik tüpün çevresinde ise yine ev halkının görmeye iyice alıştıkları, dağınıklığı tamamlayıcı birer unsur olarak; yarısı boşalmış bir tuz kavanozu, içinde bir kaç sürümlük kalmış margarinin bulunduğu, kırmızı baharatlarla öbek, öbek kirlenmiş bir kâse, ağzı açık, içinde bir kaç kilogramlık toz şekerinin bulunduğu bir çuval, odanın sağına soluna savrulmuş günlük gazeteler ve onlara ait bulmaca sayfaları yer alırdı. Akşam yemeğinde, divanın altına buruşturularak atılmış sofra yaygısı alınır, bulunabilen bir boşluğa serilir, bardaklara boşalan bayat çay ile birlikte, katık olmaksızın ekmeğe sürülen margarinler yenirdi. Derken, ilerleyen zam


 

 



 






| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yaratıcı Yazarlık | Akademika Kitabevi

| Katılım | Okur Üyeliği | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Sahne Arkası |

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Eser sahipleri, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar dışında— herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.