"Bayramız Olsun da Mübarek!"
|
Bu, bir bayram yazısıdır. Meşrebi hafif olmasa da, maksadı hafiften bir küçük tebessümdür.
Binaen aleyh: Sürç-i lisân affola!
***
Bayram nostaljisi modadır her bayramda…
Hani meşhur meseldir…
Oğlan anasına sorar:
-Ana, kaç kocaya vardın bugüne kadar?
Çok acı bir ah çeker anası:
-Recep, Ramazan, Şaban,
Bir de rahmetli senin baban…
Ali, Veli… İki de onlardan evveli.
Koca mı gördü zavallı anan?..
***
Ben, kendimi bildim bileli…
Hep acı yaşattı bize bu ülkeyi yönetenler.
Adam gibi bayram mı gördük ki, şimdi de oturup nostaljisini yapalım!
***
Ülke kan gölüne dönmüş…
Adam köprü açılışında tıralelli, tarallelli, paralelli…
Gençlerin ağzıyla: Paso göbek atıyor.
En yukarıdan en aşağıya;
Tırlatanların ülkesinde yaşıyoruz.
Değil mi ki ‘Deli’ye her gün bayram…
***
Eskiden…
İran’da, Turan’da şahların, padişahların, hanların, hakanların bir soytarısı olurmuş!
Farsçada “lotu”…
Onca dalkavuğun içinde bir lotu güldürürmüş haşmetli hükümdârı…
***
Şimdi devir değişti…
Binlerce dalkavuğun, yardakçının, yalakanın bir lotu’su var…
O güldürüyor ahaliyi…
***
Devir demişken…
Bir tek haşmetmeabın gerdişidir deveran eden bu garibanların ülkesinde…
Müteharrik…
Bilâ-fasılâ…
Bayramdır ya! Bir de fırfirik alsın…
Dön baba dön…
Bu ne yaman gerdiş böyle!
Yardakçının bile başı döndü…
“Bırakır, çeker giderim ha!”
Amanın… Çok korktuk!
Dubara:
Afra tafra yapma yavruş!
Bir elin yağda, bir elin balda…
Fıtratın gereği; gidemezsin!
***
Shakespeare, Şeyh Pir falan filan derken…
Deliyle deli olunmaz ama biz yine de balatayı sıyırmayalım…
Daha ciddi yazılarda buluşmak üzere;
Di Bayramız Olsun da Mübarek!..