|
Sarı Ceketli Yalnızlık
(şahan çoker) 7 Eylül 2001 |
İronik |
| |
 Arkalarından medya görevlileri yere dökülen beyinlerini toplayıp bunlardan küpeler yapıp,halkın kulağına asıyorlardı.Kulaklardaki ağırlık,beyinlerdeki sağırlığı artırıyor,kulaklar büyüdükçe,beyinler küçülüyordu. |
|
|
Dragonya
(şahan çoker) 7 Eylül 2001 |
Beklenmedik |
| |
 Sövmek istiyorum ama adam tabiatın o güzelim dekorunda aykırı şehirli bir trafik lambası gibi duruyor. Ağlamak istiyorum...ağlamak istiyorum laaan... Ağlamaklardan bir ordu kurup bu adama saldırtmak belki de...Oysa yalnızca susuyorum susuşum haykıran bir |
|
|
Neden öteki...
(şahan çoker) 7 Eylül 2001 |
Yazarlar ve Yapıtlar |
| |
 Peki nasıl duyulmuş adam olunur.Hani milletimizinde pek duymaya gönlü yok...Bunun için birinci şart toplumsal bir hareketin ya da siyasi görüşün içinde sivrilmek,buradaki ağabeylerden,dinazorlardan icaset almak,refere edilmek..Bu da zor,köşe başını tutmuş |
|
|
Zela
(şahan çoker) 7 Eylül 2001 |
Sürrealizm |
| |
 Zela, korsan naram benim Ağzımda asılı kalan küfrüm sabahlara ayarla yüreğini |
|
|
| Öteden beri devrik cümleler kurarım hayata dair... Cümlelerim benim gibidir. Çünkü benim devrilmiş bir devrimci yanım vardır. Paçamdan yakalamış bir kere komşunun iyi eğitimli kara köpeği, istesem de kaçamam...Savaşır da kaçarsam, gülüşüm ele verir beni...Hemen oracıkta infaz ederler dudaklarımı... Uç derim, şairin dediği gibi, "uç benim boynumun soytarısı"... Benim devrilmiş devrimci yanım her şeye ve hiç bir şeye karşıdır... Tina Turner\'a, Arif Susam\'a
|
|
