..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanat doğaya eklenmiş insandır. -Bacon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yazar Portresi - Emine Özoğul
Emine Özoğul - hikayeler anlatıldı öncelerden
Site İçi Arama:


Şiir
  Kırık Uçuş (Emine Özoğul) 2 Ağustos 2008 Soyut 


  Kırık Uçuş (Emine Özoğul) 2 Ağustos 2008 Soyut 


  Kırık Uçuş Yine (Emine Özoğul) 19 Ağustos 2008 Garip 


  Kırık Uçuş Yine (Emine Özoğul) 19 Ağustos 2008 Garip 


  Kaybeder İnsan (Emine Özoğul) 5 Ekim 2008 Garip 


  Belki Bir An Sen... (Emine Özoğul) 16 Kasım 2008 Bireysel 


  Saat ve Ben (Emine Özoğul) 30 Ekim 2008 Deneysel 


  Şehir (Emine Özoğul) 5 Kasım 2008 Kent 


  İsimden İsimler (Emine Özoğul) 23 Aralık 2008 Bireysel 


  Kayıplar (Emine Özoğul) 8 Şubat 2009 Bireysel 


  Başka Şeyler (Emine Özoğul) 14 Şubat 2009 Öyküsel 


  Bir Yerde (Emine Özoğul) 29 Temmuz 2009 Bireysel 


  Bir Yerde (Emine Özoğul) 29 Temmuz 2009 Bireysel 


  Tarifisiz Yazılar (Emine Özoğul) 28 Ekim 2009 Bireysel 


  Yorumsuz (Emine Özoğul) 9 Ocak 2010 Bireysel 


  Bir Cümle (Emine Özoğul) 10 Ocak 2010 Bireysel 


  Herzamanki Yalnızlıktan Biraz Farklı Yalnızlık (Emine Özoğul) 13 Şubat 2010 Bireysel 


  Gece Susması (Emine Özoğul) 27 Temmuz 2010 Bireysel 

baktım böyle internet sitelerinde resim altı yazılarını tutturamıyorum birazda bir köşeye yazayım dedim belki okuyan olur kızan olur beğenen olur bu ne biçim şey diyen olur diye yazdım.birileri okusun diye yazdım ne yalan söylüyeyim.

  Ucundan Tutmak Hayatın (Emine Özoğul) 8 Ekim 2010 Bireysel 

resimlere bakarken ...

  Geceyi Günün Diğer Tarafına Çizdim Şimdi (Emine Özoğul) 7 Aralık 2010 Bireysel 

bazen kendimi ve insanları yumurtadan yeni çıkmış karettalara benzetiyorum .kıyıya ulaşana kadar yengeci var leyleği var timsahı var kıyıya ulaşşan dalgası var rüzgarı var tam suya değecekken ayaklarımız hadi yeni baştan...

 

 



kimseye anlatılmaz öyle her düşünülen ben de bu yüzden kimsesiz düşüncelerimi topladım geldim .


  14.08.2008 22:10:12 anlamını bilmiyorum 

ne zaman canı birşeye sıkılsa başlardı ayağını sallmaya saçları hep dağınıktı.bakımsızlıktan değil okadar gür ki başa çıkılması zor sanki kendi kendisiyle başa çıkamadığını anlatmak ister gibi. kafasında onca kötülükten yoksun düşünce olunca uğraşmak zor oluyordu herhalde .bir gün herkesin binmeye korktuğu lunapark oyuncağına binmek için heves etmişti hani şu havaya kalkıp gökte dakikalarca bekleyen tuhaf oyuncak.  Ne de heyecanlıydı zaten o küçük şeylerle gurur duyardı böyle, bir de içinde başka dünyalara ait olma duygusuydu ona tuhaf davrandıran Tam o devasa oyuncağa binecekken düşüverdi evet bazılarından cesurdu ama  beceriksizdi de ellerinin  üstüne düşmüştü  durumun zıtlığının farkında üstünü bile silkelemeden oturaklara oturup kalkış anını beklemeye başladı.

  07.08.2008 22:55:35 anlamını bilmiyorum 

televizyonlardaki şiddet içeren ailelerden değildi benimki bu yüzden midir bağrışmalar şiddetten sayılmadı  hiç .oysa her şangırtılı kavgada ben biraz daha saklanmak isterken buldum kendimi  herkes için de bu böyleymiş sonradan anladım.büyümeye çalışırken,onların beğenmediğim hayatları vardı . yarım kalmış cümleleri içimde öyle birikmiş ki hepsi ben konuşmayı bırakmak istedimö tüm o komik fıkraları anlatmamak izlediğim film hakkında yorum yapmamak gibi tüm yaşamsal haklarımdan vazgeçeyim dedim kimseyi suçlamaya gelmezdi bunun adına nankörlük derlerdi ve konuşmadan da nankör olunurdu .ve ben sadece iyi bir insan olmak istiyordum

  02.08.2008 15:03:45 anlamını bilmiyorum 

Bağlantının zaman aşımına uğradığı zamanlar:

Hatam neyse söyle dedi.sanki oturup tüm hatalarını sıralasam elinden ne gelecekti ?senin hata yapmana gerek yo herkese kendi hataları yetiyor dedim.söylrken canım yandı. onun hataları yüzünden deil kendiminkiler yüzünden .Hep geç kalınmıştı sanki.

İçimde hep her şeyin kötü olduğu zamanlardaki aynı duygu ,ben istemiyordum aslında televizyon dizisi tadında acılar yaşamayı yinede iyi birşeyler olacak gibi geliyordu zaman zaman çok şeyi geride bıraktığımız kayıplara  aldırmadan.



 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Emine Özoğul, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

 

Bu dosyanın son güncelleme tarihi: 23.11.2024 14:56:29