Sabahların En Güzeli
(İlke ERSOY) 21 Ocak 2004 |
Yaşam |
| |
"Güz güneşi nazlıdır, öyle her daim göstermez kendini. Kül rengi bulutların ardına saklanıyor şimdilik. Keyfi yerindeyse öğlene doğru bir selam eder belki..." |
|
Ölmek Ne Kolaymış, Gitmek Ne Zor...
(İlke ERSOY) 23 Ocak 2004 |
Sevgi ve Aşk |
| |
"...Ellerimi uzatsam sana, bulutlarına dokunabilecek kadar yakınında olsam da uçamam senin gökyüzünde. Yollardadır benim tesellim, bir başıma kendimi vurduğum yollarda..." |
|
Maestro
(İlke ERSOY) 23 Ocak 2004 |
Anılar |
| |
"Yüreğime pembe pembe basıp, bulut olup gittiğinden beri üç yıl geçti meleğim....Sen benim ilkgençliğimdin, karşılıksız sevgi vermeyi öğreten minicik öğretmenim..." |
|
"Üstü Kalsın!"
(İlke ERSOY) 26 Ocak 2004 |
Yüzleşme |
| |
" Ne zaman gözlerimi açtığımı hatırlamıyordum... Muhtemelen ameliyat biter bitmez; narkozitörün müdahalesi ile uyanmış olmalıydım..." |
|
Pelin Onay'a Mektuplar I / Karpuz Kabuğu Reçeli
(İlke ERSOY) 11 Mart 2004 |
Yaşam |
| |
"Öyle farklıdır ki o reçel, ağzına bir kaşık dolusu aldığında ve çıtır çıtır karpuz kabuğu parçalarını çiğnemeye başladığında o kadar keyif alır, o kadar mutlu olursun ki, bir daha başka reçelin yüzüne bile bakmazsın!"
|
|
Su Uyur, Düşman Uyumaz
(İlke ERSOY KIBRISCIKLI) 15 Ağustos 2005 |
İlişkiler |
| |
"Su uyur, düşman uyumaz"... Bu sebeple; neme lazım, parmakuçlarımı klavyenin tuşlarına hafif hafif bastırarak yazayım da kimsecikler duymasın, görmesin.... |
|
Ben İlkyaz'ın Annesiyim!
(İlke ERSOY KIBRISCIKLI) 14 Temmuz 2006 |
Yaşam |
| |
"...ve asıl muhteşem olan; o mercimek kadar şeyin kalbi atıyordu gözümün önünde! İşte o an benim için mücadele başladı, o kalbin durmaması için her şeyi yapacaktım; ne pahasına olursa olsun…" |
|
Dahi mi, Deli mi?
(İlke ERSOY) 19 Ağustos 2008 |
Yaşam |
| |
"Ateşi ben bulursam nasıl kullanacaklarını da ben öğretirim. Kimse kötü kullanamaz."
|
|
|
Bir gece sen uyuyordun; ben şiir yazıyordum… Uykunda usul usul ağlamaya başladın gözlerin kapalı, “anneden şair olmaz” dedim elimdeki kalemi bırakıp… İlham perilerini uğurlarken, beni annelik payesi ile kutsayan periye uzandı ellerim… Beşiğini hafifçe salladım uyandırmaktan ürkerek ve “bak yanındayım kızım, ağlama, güvendesin” anlamına gelen varlığımı sana bir an önce hissettirebilmenin telaşını gizlemeye çalışarak… Sustun; rahatladı içim, soluk alma sebebim olan soluk alıp verişlerini izledim… Sonra gülden de güzel gül yüzüne baktım; alnında dizelenmiş kumral buklelerine, yastığının üzerinde boynunla aynı hizada konuşlandırdığın beyit beyit birbirine kenetli uzun parmaklarına, kirpiğinin yanağında gölgelenmiş kafiyesine… "İşte" dedim, "şairim ben"..."İşte benim en güzel şiirim..."
|
|