..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan gelir. -Tolstoy
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




22 Temmuz 2011
Sevgiyi Yitirmiş İnsanlar  
Fuat Türker
Ekonomik yönden çıkmaza girmek ve her şeyini kaybetmek, hastalanmak, çocukları için endişelenmek gibi korkulardan bir türlü kendisini kurtaramaz. Her gün yeni bir endişe ve acı içerisindedir.


:AEGI:
İnsanlar arasında bugün sevgi ve muhabbet kalmamış, insanlar birbirlerine daha da yabancı olmuştur. Derin ve samimi sevgi insanların ellerinden alınmış durumda ki bu, insanın ruhunun alınmış olması gibi bir şeydir. Çünkü insan sevgiyi yitirdiğinde geriye ne kalır?... Bu, insanın içinin boşaldığı, manevi anlamda tükendiği anlamına gelir. Oysa her yerde, her ortamda sevgi, hoşgörü, şefkat ve merhametin esas alınması gereklidir.

İnsan din ahlakını yaşamayınca, kalbinde Allah aşkı olmayınca, çevresine de Allah aşkıyla bakamaz. Dolayısıyla içindeki sevgiyi; o muhteşem gücü yitirir. Sevgi ve aşkı yitirdiğinde, insanın içinde korkunç bir boşluk meydana gelir ve artık yitirilenlerin yerini sıkıntı, azap, korku, gerginlik, kuşku ve panik alır.

Hem ruhsal, hem bedensel, hem de maddi yönden çöken bu insanlar, sürekli hata yapar, suç işler ve şeytanın bataklığa benzer karanlık sisteminde yaşarlar. Bu nedenle inanan insanların çok ciddi bir tavır sergilemesi gerekir. İnsanları güzel ahlaka davet etmek, Allah sevgisinin o kucaklayıcı sıcaklığına insanları yaklaştırmak, gerçek sevginin ve aşkın güzelliğini insanlara anlatmak, inanan her insanın sorumluluğudur. Her şeye Allah aşkıyla bakmak, dünyadaki güzel ve mutlu yaşam için esastır. İnsan ancak iman ettiğinde gerçek anlamda mutlu olabilir.

Diğer yandan, inanmayan kişi ise para, yiyecek, içecek, zenginlik, kısacası her şeye sahip de olsa bir türlü mutlu olamaz. Elde ettiği her şeyi bir gün yitirebileceği korkusu içinde huzursuz bir yaşam sürer. Ekonomik yönden çıkmaza girmek ve her şeyini kaybetmek, hastalanmak, çocukları için endişelenmek gibi korkulardan bir türlü kendisini kurtaramaz. Her gün yeni bir endişe ve acı içerisindedir. Dolayısıyla sinirleri de çok bozuktur.

Sonunda yaşamın her anı kişi için adeta cehenneme döner. Boğulacağı endişesiyle, su içmekten dahi korkacak duruma gelir; korkuları sayılacak olursa binlere ulaşır. Deprem, yangın, terör, hastalık korkusu…İnsan zayıf bir varlıktır ve bu kadar korkuyu kaldıramaz. Böylece toplumda sağlıksız yaşayan bireylerin sayısı artar.

Oysa insan, Allah’a güvenip dayandığında yani tevekkül ettiğinde; bereket, bolluk, huzur, mutluluk ve güzellikler içerisinde yaşar. Allah’ın koruması altında olduğunu bilmek, Allah’a imanın önemli bir şartıdır. İnsan Allah’a güvenmiyorsa zaten inanmıyor demektir.

İnsanlar Allah’a güvenip tevekkül etseler, O’nun yarattığı her şeyde hayır görseler, merhametli olsalar, komşularını kendilerinden daha çok koruyup kollasalar, Peygamberimiz(sav)’in “komşusu açken tok olan bizden değildir” sözünü güzel bir ahlak kuralı olarak yaşamlarına uygulasalar bambaşka bir ortam olur.

Yıllardır inkarcı felsefeler toplumda bencillik ruhunu, egoizmi yerleştirdiler. Egoizm çok rahatsız edici, korkunç bir özelliktir. Bencil insan, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığındadır. Bu karakterdeki kişilerin oluşturduğu toplumda hak, hukuk tanınmaz; sevgi, şefkat, merhamet ve saygı gibi duygular gereksiz görülür.

Böyle bir ortamda yetişen bencil kişi, insanlara saygı ve sevgi göstermez; yaşlılara yardımcı olmaz. Oysa insan birine yardım ettiğinde sevinç duyar ve Allah o zaman güç, kuvvet ve mutluluk verir. Kurnazlık yaptığını zanneden kişi ise bu güç ve huzuru kaybederek, o zalimce egoizminin karşılığını hemen orada almış olur.

İnsanın Allah’a olan imanı arttıkça, sevgi gücü de artar. Allah imanında samimi olan her kulunun kalbine bu duyguyu ilham eder. Mümin ise, bu nimeti elde edebilmek için samimi olarak dua eder, bunu Allah’tan sürekli ister. Allah’a herkesten ve her şeyden çok daha derin bir aşk duymasına rağmen, bununla yetinmez. Allah’ı çok daha fazla sevmek için yine O’na yalvarır. Allah’a olan sevgisi arttıkça, Allah’ın yarattığı güzelliklere olan sevgisi de artar. Sonsuz güzellikleri sanatının içinde yaratan Sani olan Allah’ın sergilediği güzellikleri sevmede bir sınırı yoktur.

Allah’ın hoşnutluğunu amaç edinmeyenler ve tavsiye ettiği güzel ahlakı yaşamayanlar, gerçek sevgi gibi bir nimete asla ulaşamazlar. İnsanların birçoğu sevginin taklidini yapar ve gerçek sevgiyi yaşıyormuş gibi görünmeye çalışır. Ancak sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya layık tek varlık olan Yüce Allah, iman etmeyenlere bu sevgiyi vermeyeceğini, yalnızca iman edenler için bir sevgi kılacağını Kuran’da haber verir:

“İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır.” (Meryem Suresi, 96)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Gerçek Sevgili
Ne Kadar Aciziz!..
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Duyguları Akıl ve İrade ile Terbiye Etmek
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır [Eleştiri]
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum [Eleştiri]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.