İnsan özgür doğar, ama her yanı zincire vurulmuştur. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Her ilin insanları, kendi illerinde en az bir üniversite kurulmasını arzular ve bunu gerçekleştirmek için her alanda mücadele ederler. Seçimlerde, siyaset malzemesi bile yapıldı, yaptılar. Mardinliler de, bunun için az çaba sarf etmediler. Nihayetinde bir üniversitemiz olmuş işte; ama görülen odur ki, ona, gerektiği kadar sahip çıkamıyoruz! Orada okuyan öğrencilerimize, yani geleceğimize yeterince sahip çıkamıyoruz. Unutulmasın ki, orada okuyan öğrencilerimiz (Mardinli olsun veya olmasın), yöre halkımızdan memnun olarak, fakültelerinden mezun olurlarsa, ülkenin geleceğine talip olduklarında, öncelikle, Mardin halkına olan minnettarlıklarını hatırlamalıdırlar… Kimi hemşerilerimiz, kiraya verecek bir evi var diye ve nasıl olsa, öğrenciler de ev kiralamaya mecburdurlar diye, onlardan, fahiş kira bedeli talep ediyorlar. Bu ev sahipleri hemşerilerimizin çocukları yok mudur; yarın, kazanacakları üniversitelerde okumaya gitmeyecekler midir? Bu yaptıkları fırsatçı yaklaşımlar, okudukları illerde çocuklarının da önüne gelse, memnun olurlar mı acaba? Üzülmezler mi çocukları için? Bu mudur hoş görü şehri Mardin’ imize layık görülen yaklaşım?! Biz, öğrencilerimize birer meta gözüyle nasıl bakarız? Her şey para mıdır sayın hemşerilerimiz?! Değerlerimize ne oldu; misafirperverliğimize ne oldu? Lütfen insafa gelelim ve onların yerinde kendi çocuklarımızı var sayıp, onlara karşı empatik olalım. Üniversiteyi kuranlar da, yani hükümet, işe çatıdan mı başladı; öğrencilerinin barınması için alt yapı koşullarını sağlamadan, yurt, pansiyon vb. olanakları hal etmeden, sadece okul yapıp, öğrenci almak yeterli olmuyor işte. Durum, çok kompleks bir mevzudur aslında. Neyse ki, olan olmuş ve artık bir üniversitemiz vardır. Şimdi düşünmek zamanı ve bu sorunu acilen çözmek zamanıdır. Mardin’in eşrafları, zenginleri, aksakallıları değerli hemşerilerimiz, üniversite örencilerimizin sorunlarına, yani geleceğimize acilen sahip çıkmalısınız! Pansiyonlar mı açarsınız, evlerinizi mi pansiyona çevirirsiniz, öğrencilere fahiş kira dayatanlara heyet halinde mahalle baskısı mı yaparsınız? Ne yapacaksanız, ellerinizi çabuk tutun ki, öğrencilerimiz rahat kafayla derslerine eğilebilsinler. Ev bulamamalarına veya buldukları ev kirasında bocalamalarına izin vermeyelim. Çocuklarımızın barınma sorunlarına, herkes, kendi cephesinden ve bulunduğu yerden el atmalıdır. Bu dert, hepimizindir ve elbette ki hepimize görev düşer; düşmelidir… Söylendiğine göre, Marsev’ in, bir öğrenci yurdu inşa etme girişimi çalışması başlamış bile. Bu, sadece bir adım ve bir başlangıç sayılmalıdır. Mardinli hemşerilerimiz bununla yetinmemelidir; yetmeyecek de zaten. Ben, Mardinliler derken, sadece Mardin il merkezini kast etmiyorum. Başta Kızıltepe olmak üzere diğer yakın ilçe ve beldelere de çok iş düşüyor, demek istiyorum. Nasıl ki, her yerde dershanecilik geliştiyse, öğrenci yurdu, pansiyon vb. öğrenci barınma alternatifleri de geliştirilmeli ve bu soruna da mutlaka el atılmalıdır. Örneğin Kızıltepe’ de yurt açılabilir; öğrenciler buradan servislerle okullarına gidip gelebilirler. Artuklu Üniversitemiz de, daha işin başında sayılıyor; zamanla onun fakülte sayıları artacak ve bu tür barınma sorunlarına şimdiden eğilmezsek ve bu önemli sorunu çözmeği gündemimize almazsak, ilerisi için başka hiçbir fakülteyi hak etmiş olmayız. Kimi ilçe girişimcileri, kendi ilçelerine fakülte getirtme veya kurdurtma çaba ve yarışı içinde oluyorsa veya olacaklarsa; o taleplerinden önce, o fakültelerde okuyacak öğrencilerin yurt ve barınma sorunlarına da şimdiden bir çözüm yolu bulmalıdırlar ki, okumak isteyen öğrencilere, bu şirin memleketimizde okumak cazip hale gelebilsin. Evet, tüm bu umut ve temennilerimizin gerçekleşebilmesi için belirli bir sürenin geçeceği açıktır. O zamana kadar, öğrencilerimiz de kafalarını çalıştırıp kendi sorunlarına eğilmeleri ve hatta bunun için örgütlenmeleri lazımdır. Var saysınlar ki, bu sorun, bir emri vaki olmuş ve önlerine gelmiş ya da iş, başa kalmış, diye düşünmelidirler. Derslerini çalışmaya ayıracakları o değerli zamanlarını dövünmekle mi harcayacaklar?. Elbette hayır!. Örneğin; Mardin il merkezinde ev bulamıyorlarsa veya buldukları evlerin kiralarını fahiş buluyorlarsa (ki iddialar bu yönde), başta Kızıltepe olmak üzere, İstasyon, Mazıdağı vb. ulaşımı kolay ve mesafesi yakın yerlerde, (üçer, dörder öğrenci birlikte) ortaklaşa ev kiralama alternatiflerini geliştirmelidirler. En azından, bu sorunları çözülene kadar… Öğrencilerimiz, ( il merkezi, ilçe ve beldelerdeki) kira, ulaşım vb. masrafları, karşılaştırmalı ve bütçelerine en uygun olabilecek araştırmalar yapıp, alternatifler geliştirmelidirler. Onlar, okullarını okumak için, bu fahiş kiralara mahkûm ve Mardin il merkezinde kalmaya mecbur değildirler. Dediğim şekilde, öğrencilerimiz, araştırıcı ve çözüm üretici olurlarsa, kendilerine fahiş kira faturası çıkaran fırsatçı veya duyarsız ev sahiplerine, bu tarihi şehrimizde, tarihi bir ders de vermiş olurlar. Arz-talep meselesi; böyle rekabet olanağı yaratılabilinirse, gün gelir o fahiş kira isteyenler, evlerine kiracı ararlar da bulamayabilirler. Onlar, oluşacak rekabet ortamıyla kira fiyatlarını kelepire düşürürler mecburen. Ancak, o zaman, onlar için fayda vermez bir son pişmanlık olabilir belki de.. Çünkü o zaman, öğrenci yurtlarının sayısı artmış, pansiyonlar çoğalmış olabilir ve kimse onların evlerine talip de olmayabilir.. Ev kiralamanın cazibesi ölür o zaman. Onun için, şimdiden evlerini kiraya verenler veya vermek isteyenler, o tür bir geleceği, bugünden öngörmek zorundalar ve insafa gelmeliler, diye düşünüyorum. Öğrencilerimizin barınma sorunlarının aciliyeti ortadadır. Üniversite idarecileri başta olmak üzere, Mardinli dershane sahipleri, tüccar, sanayici, müteahhit ve işadamı tüm girişimcilerimiz, sivil toplum örgütleri, eğitimciler ve özellikle mülki amirler, resmi ve özel, tüm kaynakları seferber etmelidirler. Üniversite öğrencilerimizin barınma sorunlarını çözmek, temel işimiz olmalıdır. Unutmayalım ki, herkesin çocukları, gün gelir hayırlısıyla birer üniversiteli olacaktır. Kendi çocuklarımız için, istemeyeceğimiz sıkıntıları, geleceğimiz olan bu çocuklarımıza da yaşatmaya izin vermeyelim. Onlara sahip çıkalım. Çocuklarımız, geleceğimiz; gelecek ise hepimizindir. Selam ve sevgiyle kalın. M.Nazım Güler info@mnazim.com http://www.mnazim.com/konu-unutmayalim-ki-ogrencilerimiz-gelecegimizdir-1017.html
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © M.Nazım Güler, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |