Türk milleti yýlan gibi her deliðe girmeye çalýþýyor. Sokuluyor ýsýrmak için. Yanaþýyor diþlerini geçirmek için. Birey kavramýný yok sayýyor. Ýnsanýn özelini hiçe sayýyor. Hiçbir sýnýr tanýmýyor. Terbiyesizliðin tüm sýnýrlarýný zorluyor. Birisiyle oturup konuþmaya çalýþtýðýnda mutlaka üçüncü kiþiler araya giriyor. Sözüne bulaþýyor, lafýný kesiyor, düþüncelerine müdahale ediyor. Türkiye gitgide mýsýr tarlasýna dönüþüyor. Ya korkuluktan geçilmiyor bu ülkede ya da kargadan. Herkes beni korkuluðun ya gömleði yapmaya çalýþýyor ya da karga gibi kuþ beyinli yapmaya çalýþýyorlar bu ülkede. Kitabýný masanýn üzerine býrakýyorsun sorup sormadan okuyorlar. Sonra da diyorlar ki ki ne biçim kitap okuyorsun çok abes þiirler yer alýyor kitapta. Abes denilen þiir ise: Fahriye Abla þiiridir. Türk þiirinde karakter anlatýmýnýn olduðu ender þiirlerinden biri hakkýnda bunlarý söylüyorlar. Kitaplardaki karakterlere tahammül edemiyorlar. Sana kim izin veriyor masanýn üzerine býraktýðým kitabý okuman için diyemiyorum. Duvarlar boyadan anlýyor da insanlar laftan anlamýyor ki. Bilgisayar baþýnda oturuyorsun; önün arkan yol geçen haný oluyor. Gelen giden kiminle konuþtuðuna ne yazdýðýna bakýyor. Gel otur kardeþim yerime bu kadar meraklýysan diyorum: Gözlerde salakça bir bakýþ peyda oluyor. E postana polisler giriyor, facen takip ediliyor. Birey olmak zor oluyor bu ülkede. Belki günah iþlemek istiyorum sana ne diyemiyorum. Herkes Diyanet Ýþleri Baþkaný gibi müdahale ediyor hayatýma. Neden bu ülkede insanlar iki elin parmaklarý gibi birbirlerinin arasýna giriyor? Neden bu ülkede özel hayata hiç saygý duyulmuyor? Bir karakter gibi yaþamak istiyorum. Bir tip olmak istemiyorum. Herkes gibi olmaya neden zorluyorlar beni. Neden bir kalýba sokmaya çalýþýyorlar beni? Herkesin birbirine benzemeye çalýþtýðý bu ülkede, ben kendimi iyisiyle kötüsüyle yaþamak istiyorum. Herkesin bir baþkasýna karþý kötü olduðu bu ülkede ben sadece kendime karþý kötü olmak istiyorum. Ne yazýk ki buna bile izin vermiyorlar. Zilin çalmasýný bekleyen öðrenciler gibi bana verilen teneffüs süresi kadar nefes almam isteniyor. Sonra beni de bir sýraya oturtmaya çalýþýyorlar. Sýra sýra koyunlar kurt gelir hepsini ayýklar sözünün bir parçasý yapmak istiyorlar beni. Neden bir dolmuþa sýkýþtýrýlýyorum? Neden dizlerime insanlar oturuyor, neden enseme polisin, vatandaþýn nefesi vuruyor? Bu ülkede yaþamak rezil olmak gibi. Çünkü insanlar yatak odalarýna yerleþtirilmiþ kamera gibi. Arzu ve isteklerinin peþine düþüyorlar. Kýzýna baktýðýnda anasý seni takip ediyor. Oðluna baktýðýnda babasý seni gözetliyor. Biri Bizi Gözetliyor Evi'ne benziyor Türkiye. Ýnsanlar birbirlerinin kýçýna kazýk sokmaya çalýþýyor. Ýnsanlar birbirlerine belden aþaðý vurmaya çalýþýyor. Bu ülkede özelini yaþamak mümkün olmuyor. Çünkü bu ülkede herkes özel olurken, kimsenin özeli kalmýyor. Çünkü herkesin zeki olduðu bir yerde, herkesin bilgili olduðu bir yerde aslýnda kimse bir þey deðildir. Kimse yerini bilmiyor.