‘’Çevre’’ sözcüðünü,dünya üzerinde yaþamýný sürdüren canlýlarýn hayatlarý boyunca iliþkilerini sürdürdükleri dýþ ortam olarak tanýmlayabiliriz. Çevrenin fiziksel unsurlarý hava,su ve topraktýr. Bu unsurlarýn, yaþayan canlýlarýn hayatlarýný olumsuz bir biçimde etkileyecek hale gelmesiyle birlikte, ekolojik dengenin bozulmasýna çevre kirliliði denir.

Atmosferde bulunan toz,duman ve saf olmayan su buharý þeklindeki kirleticilerin,canlýlara zarar verecek þekle gelmesine hava kirliliði denmektedir.Son yýllarda teknolojik geliþmelerin artmasý ile,sanayileþmede görülen deðiþim ve geliþim inkar edilemeyecek kadar büyük boyutlara ulaþmýþtýr.Hava kirliliðine sebep olan faktörlerden bir tanesi de fabrika bacalarýndan çýkan dumanlardýr.Ýçilen sigaralar,kullanýlan parfüm ve spreyler,egzoz dumanlarý da bu etkenlerden sayýlabilir.Dumanlar,gazlar havaya yükselerek Dünya’mýzýn etrafýndaki ozon tabakasýnýn incelmesine ve güneþin zararlý ýþýnlarýnýn bize daha fazla ulaþmasýna neden olur.

Zararlý maddelerin,suya ölçülemeyecek oranda karýþmasý su kirliliði olarak adlandýrýlýr.Endüstri kuruluþlarý,gübreler,kimyasal ilaçlar,nükleer santraller,toprak erozyonu gibi temel etkenler su kirliliðine yol açar.Bunlar yüzünden dolaylý veya dolaysýz þekilde canlý ya da cansýz varlýklar zarar görürler.Su kirliliði,sularda yaþayan canlýlarýn yaþam alanlarýný yok eder ve canlýlara gerekli olan su miktarý azalýr. Su kirliliði de hava kirliliði gibi canlýlarýn yaþamlarýný zorlaþtýrýr ve tehdit eder.

Hava ve suyu kirleten maddelerce meydana gelen toprak kirliliði,topraðýn verimini düþürür.Örneðin,asit yaðmurlarý ile gelen su damlacýklarý topraða gelir ve topraðýn içindeki aðaç köklerine,bitkilere ve hayvanlara zarar verir.Topraktaki besin dengesini bozar.Bunlarýn yanýnda topraða sýzan kirli sular,gübre çözeltileri,çöp sularý,radyoaktif maddeler de topraða zarar vermektedir.

Nükleer enerji santralleri,nükleer silah fabrikalarý,radyoaktif madde atýklarý,radyoaktif kirliliðe sebep olan baþlýca etkenlerdir.Radyoaktif maddeler elektron yayarak hava,toprak,bitki ve sulara zarar verirler.Bu radyoaktif maddeyi alan hayvansal ürünler ve bitkiler,bu zararlý maddeyi besin zinciri yoluyla diðer canlýlara ve insanlara aktarmýþ olurlar.Tüm bunlar sonucunda kaçýnýlmaz hastalýklar yolda demektir.

Gece, havanýn fazla ve yapay biçimde aydýnlatýlmasý, ýþýk kirliliðine yol açmaktadýr.Bu ýþýk tüm canlýlara zarar vermektedir.Örnek verecek olursak,deniz kaplumbaðalarý yumurtadan çýktýklarý zaman,deniz üzerindeki ay yansýmasýný ararlar ama bazýlarý aþýrý aydýnlatmalardan dolayý ayýn yansýmasýný ayýrt edemezler.Bu yüzden açlýk ve avlanmadan dolayý yaþamlarý sonlanmýþ olur.Veyahut kuþlar,uçarken aya bakarak yönlerini bulurlar.Ama aþýrý aydýnlatma sebebiyle ayý bulamazlar ve maalesef ölürler.

Gürültü kirliliði,hayvan veya insan hayatýný olumsuz yönde etkileyen,insan,makine ya da hayvan kaynaklý ses oluþumu olarak tanýmlanabilir.Gürültü kirliliðinin en belirgin örneði,motorlu araçlarýn çýkardýðý sestir.Ulaþým araçlarýnýn da gürültü kirliliðinde bir payý olduðu muhakkaktýr.Diðer gürültü kirliliði yaratan nesne ve canlýlar; alarmlar,çeþitli ev aletleri,fabrika makineleri,yapým-yol çalýþmalarý,ses çýkaran hayvanlar,hoparlörler olarak sýralanabilir.Gürültü kirliliði insanlarda hem fiziksel hem de ruhsal olumsuzluklar doðurabilir.Kiþide davranýþsal yönde deðiþimler olabilir.Bunun yanýnda,hipertansiyon,kulak çýnlamasý,kulak uðuldamasý ve duyma kaybý gibi hastalýklar ortaya çýkabilir..

Sonuç olarak,çevre kirliliði canlýlara zarar verir ve bunun önlenmesi gerekmektedir.
Hava kirliliðinin önlenmesi için fabrika bacalarýna,araba egzozlarýna filtre takýlabilir.Spreylerin kullanýmý en az seviyeye çekilebilir..Su kirliliðinin önlenmesi için arýtma tesislerinin iþlevleri ve sayýlarý arttýrýlabilir.Toprak kirliliði için yapýlacak þey ise,kimyasal maddelerin,atýklarýn,en aza indirgenmesidir.Iþýklarýn ve aydýnlatmalarýn yeterli sayýda kullanýlmasý da iþe yarayabilir.Son olarak ise gürültü kirliliðinin oluþmamasý için,ses yalýtýmý saðlanabilir ve bu konudaki teknolojiler iyileþtirilip,geliþtirilebilir.