Yabancý bir dünyayý keþfe çýkmak gibi yaþamak.
Ucsuz bucaksýz vadiler üstünde uçurur, karanlýk ormanlarýn ýssýz kuytularýnda baþbaþa býrakýr, korkularla.
Denizin en derin yerine, umutlarýn gemiyi terkettiði bir yere sürükler, vurgun yiye yiye yüzeye çýkmak gibi yaþamak.
Kýrýlgan bir fanusun içinde nefes almak gibi; buðulu dünyanda kör olur, boþluða elini uzatýrsýn, yakalanýr veya kaybolursun.
Sonra yine de yaþamak için sonsuz defa doðup büyürsün.

Hayat, zor bir denklem olur düþüncelerde, çözmek için yetmeyen bir tek nefesin var, yaþarsýn çaresiz.
Zaman hiç durmaz, mekik dokur gece ve gündüzün arasýnda, bilmezsin, bir küçük örtü dokunur canýndan...
Keþfetmek için önce gözler açýlýr, yabancýsýn, bu dünya yabancý. Nerede özgürlüðün, kanatlarýn nerede?..
Gözlerin sorar önce, sonra sorular ufalanýr düþer dudaðýndan, sancýlý arayýþýn baþlar.
Gizemin þifresini bulmak için cevaplar duymak istersin, kolay olsun istersin: yaþamak.
Bir bakmýþsýn, daha dün geldiðin bu yabancý yerde kök salmýþ ayaklarýn, prangalanmýþsýn.
Bedenine onlarca halat dolanmýþ, tümünün ucu senin elinde, kendi kendinin gardiyanýsýn...

Uykuya yatýp uyanýrsýn, cevapsýz sorular hiç bitmez içinde, saðýr olursun.
Hayat, rengarenk yalancý mutluluðu ile kasaba panayýrý gibi gelip yerleþir dünyana.
Çocuk masumiyetin karanlýk gölgenin hükümdarlýðýnda ömür boyu zindana mahküm edilir, habersizsin...
Þekerlemelerden sinsi tuzaklar hazýrlar Hayat, tadýný bir kez alman yeter, doyumsuz olursun.
Cevabý var burada tüm sorularýn, karþýlýðýnda kýrpýla kýrpýla kanatsýz kalýr Ruh'un, aymazlýk uykundasýn.
Gözlerin bir baþka bakar artýk, gördüklerin bambaþka. Sana ait korkular þüphelerin olur, yüreðin buz tutar, oysa içinde yangýn var...

Tüm fýrtýnalarý dindirmek için o yangýnýn bir küçük kývýlcýmý yeter, dönme dolabýn sarhoþluðuna sadece gülümsemek için bir küçük ýþýk...
Bir kývýlcým sonu olur bütün sorularýn, sökülen yüreðini hiç terk etmeyen hissine yazýlan þarkýlarý dinlersin.
Ruhuna su gibi, sihirli bir yaðmur gibi serpilir Aþk, gönül kapýný sonuna kadar açýp "nasýlsan, öyle gel" diye fýsýldarsýn...

eylül