..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Þahin bakýþlý, ahu gözlü, þirin davranýþlý ve tatlý sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




17 Mart 2012
Çöpçatan...  
Kemal Yavuz Paracýkoðlu
Bir ay öncesine kadar çalýþtýðým çay ocaðýnda, benim yerime iþe alýnmýþ olan Nuri ile tanýþtým. Benden bir iki yaþ daha büyük gösteren Nuri’nin iþi gücü müzikti.


:BJFF:



Bir ay öncesine kadar çalýþtýðým çay ocaðýnda, benim yerime iþe alýnmýþ olan Nuri ile tanýþtým. Benden bir iki yaþ daha büyük gösteren Nuri’nin iþi gücü müzikti.

Nuri, bu iþte çalýþmasýndaki amacýnýn bir elektro gitar ile amfi alabileceði parayý biriktirmek olduðunu söylüyordu.
Evinden getirdiði kýrkbeþlik plaklarýnýn biri bitiyor, ötekini çalýyordu, çay ocaðýný müzikhole çevirmiþti adeta. Çay içmeye gelenlerin kafalarý þiþiyordu müzikten, bazen “kapat þunu!” diyerek çekiþiyorlardý. Gene de kapatmýyordu da, pikabýn sesini kýsýyordu. Çaldýðý þarkýlarýn hemen hepsinin sözlerini ezbere biliyordu. Sýk sýk kendini kaptýrýp þarkýlara eþlik ediyordu. Bazen de, çay ocaðýnda kimse olmadýðýnda, çalý süpürgesini alýyordu eline, gitar çalýyor gibi taklitler yapýyordu.

Onun bu müzik düþkünlüðünden çok etkileniyordum. Evde, radyoda bir müzik çalýndýðý zamanlar, radyonun sesini sonuna kadar açýyor, ben de onun gibi þarkýlara eþlik ediyor, annemin süpürgesini alýp gitar çalma taklidi yapýyordum. Þarký sözlerinin tamamýný onun gibi ezbere bilemiyordum, aklýmda kalmýþ kýsýmlarý söylüyor, bilmediðim kýsýmlarý da pür dikkat dinleyip sözleri ezberlemeye çabalýyordum.

Bu çabamý öðrendiðinde Nuri, “bunda bine yakýn þarkýnýn sözleri var, istersen bir þarký defteri tutup yaz bunlarý,” diyerek kalýnca bir defter verdi. “Yalnýz defterimin baþýna bir þey gelmesin ha…”

Bana dünyayý baðýþlasa bu kadar mutlu edemezdi. Gecemi gündüzüme katýp bayram sonuna kadar þarký sözlerini temize çekmeliydim.

Emekli imamýn oðlu iki çay almak için geldi; beni görünce sevindiðini belli ederek, “hoþ geldin!” dedi.
Biraz dalga geçmek için, “hoþ bulduk eniþte!” dedim ona.
Hitap þeklimden tedirginlik duyarak gözlerini Nuri’ye yönlendirdi.

Nuri de, “çaylar hazýr eniþte! Alabilirsin,” diyerek doldurduðu bardaklarý uzattý.

Emekli imamýn oðlu aldýðý çay bardaklarýný götürdü.
Çaylarý götürdükten az sonra yanýma gelerek oturdu. “E-e? Seyitgazi’de iþler nasýl gidiyor?”

Lafý nereye getireceðini adým gibi biliyordum ya, neyse… “Nasýl gidecekti ya? Okula gidip geliyorum iþte…”

Sanki benim okulum pek de umurundaymýþ gibi, “dersler nasýl?” diye sordu.

“Ýyi,” diyerek kestirip attým.
O da uzatmadý zaten, asýl merakýný gidermek için, “ablan iyi
mi?” diye sordu.
“Çalýþýyor iþte…”

Cevabýmýn soðukluðu karþýsýnda pek de üstüme gelmek istemez gibi, “bir ay oldu gittiðiniz. Her hafta sonunda gelirsiniz diyordum ya…” diye mýrýldandý.

Gene soðuk bir yanýt verdim ona. “Gelemedik iþte…”
“Yok, hani, bir haber alamayýnca, merak ettiydim sizi.”
Bizi mi? Yalancý! Ablaný diyemiyordu da, beni de katýyordu lafýna; sanki kýrk yýl görmese beni bir kere bile aklýna gelirmiþim gibi… Gülümsedim. “Ablam, önünde arkasýnda hiçbir yazý olmayan boþ bir dosya kaðýdý yolladý sana,” dedim.

Birden heyecanlandý. “Öyle mi? Nerede? Bana verecek misin onu?”

“Dedim ya, bomboþ bir dosya kaðýdýydý. Versem ne olacak ki!”

“Boþ da olsa, benim için yollanmýþ ya… Kýymeti var elbette.”

Ona, cebimden çýkarttýðým katlanmýþ dosya kaðýdýný teslim ettim. “Tamam, al emanetini o halde!”

Mutluluktan kanatlanýp uçar gibi, verdiðim kaðýdý alýþý ve ayaklanmasýyla, gitmesi bir anda oldu.

Ýnsan bir mazeretle filan gider, ama o beni umursamadan öylece gitti. Bozuldum tabii ki…

Hemen bakkala gittim. Onda çeþitli defterler vardý, biliyordum. Matematik defterimin aynýsý olan sarý sayfalý kalýn bir defter ile bir tükenmez kalem satýn alýp çay ocaðna döndüm. Hiç vakit kaybetmemem gerekiyordu, þarký sözlerini hemen orada kendi defterime geçirmeye baþladým.

On beþ dakika geçti ya da geçmedi; asýl emekli imamý oðlu bozulmuþ bir halde gelip karþýma dikildi. “Esas kaðýdý vermemiþin bana!”

“Vermemiþ miyim? Nasýl yani… Beyaz bir dosya kaðýdý yolladý iþte… Nereden çýkardýn þimdi bunu?”

Bir an vereceði bir cevap bulamayarak hýk mýk ettikten sonra, “ben bilirim,” dedi. “Bu Esin’in yolladýðý kaðýt deðil!”
“Valla kusura bakma eniþte! Asýl kaðýdý, üstüne serumla yazýlmýþ gizli yazýyý okuyabilmek için gazocaðýna tuttuydum, maalesef bir anda tutuþuverdi.”

Sýrlarýný çözmüþ olmamýn þaþkýnlýðý ile birlikte oturup kaldý. “Senden korkulur birader. Cin gibisin valla! Bari, kaðýtta mühim bir þey yazýlý mýydý, onu de…”

þiiAcýyordum da kerataya. “Söyle kolayý,” dedim.

Nuri’ye seslenerek, “ver bir kola,” dedi.

Kola þiþesi açýlýp önüme konulduðunda baþýmdan dikip bir fýrt çektim, sonra, “bayramda beni buraya yollayarak benden kurtulmuþ, Seyitgazi’de yalnýzmýþ, gidersen görüþürmüþsünüz…”

“Evinizi bilsem?”

“Evde deðil, Saðlýk ocaðýnda bekleyecekmiþ seni. Seninle beraber be de geleceðim Seyitgazi’ye, telaþlama… Seni ben götürürüm onun yanýna.”

Güldüm. Bir fýrtlýk daha kola içtikten sonra, “beni de aranýzda çöpçatan ettiniz ya; helal olsun size valla,” diye söylendim. Kýkýrdayarak gülmeye baþladým. “Bu aþkla siz evlenirsiniz nasýl olsa,” dedim. “Benim ki, pek de pezevengliðe girmez…” Bir an sustuktan sonra, tereddüt ederek, “girme deðil mi?” diye sordum.

“Girmez,” dedi.

“Ýyi… Evlenirsiniz deðil mi?”

“Evleneceðiz.”

Rahatlayýverdim. Bir yandan da defterime þarký sözlerini geçirmeye baþladým. O, ne yaptýðýmý merak ederek defterlere bir göz gezdirdikten sonra, “onlarý tek tek yazmakla baþ edemezsin, fotokopi çektirtsene,”dedi.
Fotokopi de neydi ki? Ýlk kez duyuyorum.

“Bir makine var, böyle yazýlarýn filan kopyasýný dosya kaðýdýna çýkartýyor,” diyerek izah etti.

Sadece bir dosya kaðýdý on kuruþtu. Bu defterde vardý yüz sayfa. Yüz dosya kaðýdý ederdi on lira; e, makine sahibi de on lira alsa, ederdi yirmi lira… Yirmi liram olsa…

“Sen ver o defteri bana,” diyerek defteri önümden aldý, çýktý, gitti.

Akþam saatlerinde bana fotokopi ile kopyalanmýþ, üstelik bir de ciltlenmiþ þarký defterimi getirip teslim ettiðinde, onunla birlikte Seyitgazi’ye dönmek fikrimden caydým. Genç aþýklarý baþ baþa býrakýp, rahat rahat görüþmelerine fýrsat tanýyacaktým.

“Yahu eniþte, aklýma geldi de, bizim bayramýn üçüncü gününde Nuri ile bir iþimiz var. Seninle Seyitgazi’ye gelemeyeceðim. Sen, yalnýz gidersin artýk. Battalgazi Saðlýk Ocaðý diye sordun mu, herkes gösterir yerini…”
*













Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Balkonlu Ev...
Bizim Köyün Ayýlarý... 2.
Babam…
Madam...
Büyük Öðretmen Boykotu…
Tip Tip Tipsizler…
Anneanne...
Safinaz Abla...
Son Söz...
Bohçacý...

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhittin Amca...
Hempa...
Krallarýn Kraliçesi
Hanýmeli...
Siktiriboktan…
Basgitar...
Nerede O Eski Öðretmenler…
Nil Kraliçesi.
Kur'an Ayetlerinden
Öpücük Tutkusu...

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.