İnce bir saz sesi cam kenarındaki radyomda,martılara kadeh kaldırıyor hüznüm bu gece de. Düşünmek istiyorum derin derin,senden geçen geçmeyen ne varsa ruhumda. Dalıp dalıp gitmek istiyorum hayalini bile hatırlamadığım rengini unuttuğum gözlerine, daha da sarhoş oluyorum kızıl denizinde soğuk rakımı yudumladıkça...

Duruluyorum; ayılır gibi oluyorum,Nazım şiirleri gelip geçiyor aklıma. Ne diyordu ;

"Seni kaybedersem yaşayamam diyorsun
Yaşarsın...
Kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda
Yaşarsın kalbimin kızıl saçlı bacısı
En fazla bir yıl sürer 20. asırlılarda ölüm acısı"

İnce bir sızı radyomda, rüzgar tarıyor kaç gündür yıkanmamış saçlarımı rakımdaki buz eriyor hızla son vapura yetişmeye çalışan bir adam gibi... Şehrin sesleri bölüyor içimdeki sessiz fırtınaları ve o an radyoda bir şarkı çalıyor...

Yıllar yıllar öncesine gidiyorum. Genç bile değilim çocuğum daha,bir yudum rakı,şimdi hatırlıyorum gözlerini,sesini,fısıldıyorsun kulağıma aşk şarkılarını bir söz veriyorsun "seninim" diye. Aman Allahım nasıl büyük ve tatlı bir yalan. Koca bir yudum rakı.

Ağız dolusu sövesim var sana bana ona buna dünyaya,haykıra haykıra ağzıma ne gelirse...Derin bir nefes bir yudum rakı,sakinleşir gibi oluyorum.

Son sevişmemizi hatırlamak istiyorum, biraz gevşemek tekrar tadını hatırlamak ; çok oldu tadını unutalı bir kadının sen gibi beni benden alan.. Şşş kapat konuyu diyorum kendi kendime utanıyorum...

Sek içiyorum bu kez. Hiç alışkanlığım değildir oysa,ne alıkanlıklardan geçtik oysa bu neki bu seferde böyle olsun diyorum. Salla...

Yatağıma gitmek istiyorum. Yaz sıcağında canım çekmiyor,en iyisi bir duble daha içmek diyorum daha bir yayılıyorum sandalyeme...

Çok mızmızlanıyorum gibi hissediyorum. Dur diyorum kendime.

Hala yazı yazamıyorum..... ;(