..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




8 Mayıs 2012
Allah Savaş Alevini Söndürür  
Fuat Türker
Müslümanlar tarihte hiç bir zaman "bozguncu" olmamış, gittikleri her yere, her insana güvenlik ve huzur götürmüşlerdir. .. Kur’an merhameti, adaleti, güzel ahlakı, hoşgörüyü, barışı öğretir. İslam bozgunculuğu lanetler, İslam barıştır.


:ACJC:
İslam’a göre yalnızca zorunlu olunduğunda savaşa başvurulur ve belirli insani ve ahlâki sınırlar içinde yürütülür. Savaş bir "istenmeyen zorunluluk"tur. Allah savaşa rıza göstermez, yeryüzünde savaşları çıkaranların inkarcılar olduğunu haber verir.

Peygamberimiz(sav)’in hayatına baktığımızda ancak zorunlu hallerde savaşa çıkıldığını ve savunma amaçlı olarak savaşıldığını görürüz.

İslam’ın ilk döneminde yaklaşık 13 yıl Müslümanlar, Mekke’deki putperest toplumda azınlık olarak yaşadılar ve çok büyük baskılar gördüler. Müslümanlara hakaret, eziyet ve işkenceler yapıldı; kimi öldürüldü, kiminin evleri ve malları yağmalandı. Bütün bunlara rağmen Müslümanlar asla şiddete başvurmadılar ve putperest toplumu hep barışa davet ettiler.

Ancak baskılar arttığında, daha özgür ve dostça yaşayacakları Medine’ye hicret ettiler. Burada kendi siyasi yapılarını oluşturduktan sonra dahi, Mekke müşriklerine karşı şiddet kullanmadılar. Ancak "Kendilerine zulmedilmesi dolayısıyla, onlara karşı savaş açılana (mü’minlere, savaşma) izni verildi. Şüphesiz Allah, onlara yardım etmeye güç yetirendir. Onlar, yalnızca; "Rabbimiz Allah’tır" demelerinden dolayı, haksız yere yurtlarından sürgün edilip çıkarıldılar...” (Hac Suresi, 39-40) ayetinin vahyi ile Peygamberimiz ümmetine savaş hazırlığını emretti.

Allah savaş iznini, baskı ve zulüm durumunda verir. "Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah aşırı gidenleri sevmez.” (Bakara Suresi, 190) ayetiyle sebepsiz kışkırtmaya ve gereksiz şiddet kullanımına karşı uyarır.

Müslümanlarla müşrikler arasında gerçekleşen hiçbir savaşta Müslümanlar kışkırtan taraf olmadı. Peygamberimiz(sav), putperestlerin pek çok talebini kabul eden Hudeybiye Barış anlaşmasını kabul ederek, barış ve güveni sağladı. Böylece barış içinde yaşanacak bir sosyal toplum oluşturdu.

Putperestler anlaşmayı bozunca yeni bir savaş ortamı meydana geldi. Ancak Müslüman ordusu putperestlerin direnemeyeceği bir güce ulaştı ve Peygamberimiz(sav) bu güçlü orduyla Mekke’ye yürüyüp şehri fethetti. Bu zaferde tek bir kişinin burnu dahi kanamadı. Resulullah şehrin ileri gelenlerinden intikam almak bir yana onları affetti. Bu üstün kişilik müşrikleri hayran bıraktı, daha sonraları isteyerek İslam’ı kabul ettiler.

Müslümanların barışçılığı Kur’an’da emredilen İslami esaslardan kaynaklanır. Allah inananlara, Müslüman olmayanlara da iyilikle davranmalarını buyurur:

Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. Allah, ancak din konusunda sizinle savaşanları, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkaranları ve sürülüp-çıkarılmanız için arka çıkanları dost edinmenizden sakındırır... (Mümtehine Suresi, 8-9)

Yukarıdaki ayet Müslümanların Kur’anî bakış açılarını belirler. Müslüman, Müslüman olmayan herkese iyilikle davranır, düşmanlık yapanları dost edinmez. Bir saldırı karşısında savaş gerekli olursa savaş da adilane, insani ve ahlaki sınırlar içerisine gerçekleşir.

O halde "cihad" nedir?

"Cihad" kelimesi "cehd" etmek, gayret etmek anlamındadır. Peygamberimiz(sav) "en büyük cihadın insanın kendi nefsiyle yaptığı cihad" olduğunu açıklar. Fiziksel bir mücadele olarak savaş, nefsin bencil tutkularıyla verilen savaş ve inkârcı felsefelerle fikir mücadelesi; tümü cihaddır.
Cihad’ın masum insanlara yönelik şiddet eylemini tanımlamak için kullanılması ise, çok büyük yanılgıdır.

İslam Barıştır, Merhamettir

İslam’ın siyasi konulardaki hüküm ve prensipleri insanîdir, ılımlıdır. Müslüman olmayan pek çok tarihçi veya teolog tarafından da bu gerçek dile getirilir. Örneğin eski bir rahibe ve Ortadoğu tarihi konusunda uzman İngiliz tarihçi Karen Armstrong, Holy War (Kutsal Savaş) adlı eserinde konuyla ilgili şunları yazar:

"İslam kelimesi Arapça’da barış kelimesiyle aynı kökten gelir ve Kur’an, savaşı, Tanrı’nın rızasına aykırı gelen anormal bir durum olarak lanetler... İslam karşı tarafı yok etmeye yönelik veya saldırgan bir savaşı onaylamamaktadır, Tevrat’ın ilk beş kitabındaki yaklaşımın aksine. Hristiyanlıktan daha gerçekçi bir din olarak, İslam savaşın kaçınılmaz olduğunu kabul etmekte ve bazı durumlarda zulüm ve acıyı durdurmak için olumlu bir görev olarak görmektedir. (Ama) Kur’an savaşın sınırlı olması gerektiğini ve olabildiğince insancıl bir şekilde yürütülmesini öğretir. Muhammed sadece Mekkelilerle değil, aynı zamanda bölgedeki Yahudi kabileleriyle ve Yahudilerle işbirliği yaparak kendisine karşı bir saldırı planlayan Suriye’deki Hristiyan kabileleriyle mücadele etmek zorunda kalmıştır. Ama bu yine de onun "Kitap Ehli"ni lanetlemesi gibi bir sonuç doğurmamıştır.

Onun Müslümanları kendilerini savunmak durumunda kalmışlar, ama düşmanlarının dinine karşı kutsal bir savaşa girişmemişlerdir. Muhammed azad ettiği kölesi Zeyd’i bir Müslüman ordusunun kumandanı olarak Hristiyanlara karşı savaşa gönderdiğinde, onlara Tanrı yolunda cesurca ama insancıl şekilde savaşmalarını emretmiştir. Rahipleri, keşişleri veya rahibeleri taciz etmemeli veya savaşmayan güçsüz insanları hedef almamalıdırlar. Sivillere yönelik hiç bir katliam gerçekleştirilmemeli, tek bir ağaç bile kesilmemeli, hiç bir şey yıkılmamalıdır. (Karen Armstrong, Holy War, MacMillian London Limited, 1988, p. 25)

Müslümanlar tarihte hiç bir zaman "bozguncu" olmamış, gittikleri her yere, her insana güvenlik ve huzur götürmüşlerdir.

Kur’an merhameti, adaleti, güzel ahlakı, hoşgörüyü, barışı öğretir. İslam bozgunculuğu lanetler, İslam barıştır.

... Onlar ne zaman savaş amacıyla bir ateş alevlendirdilerse Allah onu söndürmüştür. Yeryüzünde bozgunculuğa çalışırlar. Allah ise bozguncuları sevmez. (Maide Suresi, 64)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Ne Kadar Aciziz!..
Gerçek Sevgili
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Duyguları Akıl ve İrade ile Terbiye Etmek
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır [Eleştiri]
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum [Eleştiri]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.