I /



Hiç anlamadım savaşanları
Neyin kirliliğinde
Yorgun bir atlasın gözleriyim gezinen
Suskun denizin kıyısı
Gördüm
Üşüyen balıkları
Aksak şarkının ritmi
Ölümcül mevsimler
Ve yaşlı bir matadorun
Son çırpınışını


İçmek varken martının güzelliğini
Açıldı avuçlarım
Kan revan bir yağmura


II /


Fırat’ın suflesi
-Bildiğin bir aşkın meyvesidir dedi
Ölümüm benim
Akıyor şeftali ağaçlarının arasından
Gri buluta sarılı


Avcı zamanı dokur
Ağlar orman mavi bir günceden sıyrılıp yangın dalgalarına doğru
Çocuk salınışından düşer
Güneşi yuvarlanan bir kentteyim
Kar kaplar kırlangıçları
Menekşenin düğümünde ölür hücrelerim
Bir dolu erik çiçeği
Üşür avluda

III /

Ne vakit Viktor Jara asılsa gitarına
Ölürüm
Sevdasındaki kurşunla
Ve öptüğüm gün
Öldürürüm seni de aşkla
Her gece toprak bir duanın avuçlarına yalvarır
Tutuşur yağmurun kokusu
İşledik gergefe acıları
Biz de işlendik acılarla


Topladım
Bedesten masallarını
Hangi yüzyıl kesti atların yelesindeki rüzgârı
Çıkar gözlerimi ellerine al sevgilim
Onlardan bana hayır yok artık
Bir patika esintisinde
Hayat savurdu bizi
Sustu sarı tepeciklerin tarla kuşları
Ruhum ağrıdı



IV

Ah güz
Ölü bahçeli güz
Yaşamanın rengi nedir ki
Ay döküldü
Acıya sarılı kadının yüzüne
Sürdü rujunu ölümün
Saçlarını toplar söğütler
Ey intihar
Nereye kaçayım


Kımıltısız bir uykunun yıldız kayması
Alnımdaki sabah

/

Aysu