En güzel özgürlük düşü, hapishanede görülür. -Schiller |
|
||||||||||
|
Mandacılıktan başka bir şey bilmeyen, kendi ayakları üzerinde yürümesi ve koşması gerektiğini bilmeyen, güçlü olmanın , güçlü olduğunu kabul ettiği, başkasının gölgesine sığınmak olduğunu sanan, ya da küçük çıkarlar karşılığında, kazanın doğurduğuna inanan kişiler potansiyel tehlikedir. Ne demiş büyük adam…Küçük Amerika olacağız… Yola çıkış hatalı… Bağımsızlık savaşını kim verdi… kime karşı verdi… 15 yıllık Atatürk dönemini, askerlik, sanayi, ekonomik kalkınma , eğitim, toplumsal gelişme açısından iyi bilmek gerek… Atatürk döneminde,yabancılardan tek kuruş borç para alınmadan, Dünya tarihinin en hızlı ekonomik kalkınmasının gerçekleştirildiğini, üstelik Osmanlı’dan kalan borçların bu dönemde ödendiğini biliyoruz… Tek parti dönemine saldıranlara duyrulur… 1929 - 1939 yılları arasındaki on yılda dünya sanayi üretimi %19 artarken, Türkiye'de sanayi üretimi artışının %96'yı bulduğunu, Sovyetler Birliği ve Japonya dışında hiçbir ülkede, bu alanda Türkiye'den daha hızlı bir büyüme sağlayamadığını biliyoruz. Askeri darbelerin Türk Silahlı Kuvvetlerine mal edilemeyeceğini, 1960 darbesinin arkasında demokrasi aşkı değil, Türkiye’nin sanayi alanında kalkınmasını engelleme manevraları olduğunu, düşünelim. Menderes’in 1960 yılı haziran ayında Rusya’da yapacağı görüşmelerin, Türkiye’nin siyasi tutumumu kökten değiştirebileceği , endişesi ile sudan nedenlerle darbe yapıldığı, yargılama benzeri hukuk dışı uygulamalar yapıldığı ve idamların gerçekleştirildiğini biliyoruz. 1960, 1971 ve 1980 darbelerinin aynı kaynaktan yönlendirildiğini, Türkiye’deki sağ-sol gibi yapay bölünmelerin ve çatışmanın aynı kaynağın ürünü olduğunu, Terör örgütü kimliğinde eylem yapanların, yabancı gizli servislerin elemanı ve/veya tetikçisi olduğunu her türlü karanlık eylemin arkasında yabancı devletlerin olduğunu yerli işbirlikçilerin paravan olarak kullanıldığını göz ardı etmeyelim. Dikkat edilmesi gereken, Uçak fabrikası, demir çelik, tekel, çimento, şeker fabrikalarının, Sümerbank, Etibank gibi sanayi devlerinin…. Hep Atatürk dönemine ait tesisler olduğu gerçeği…. (Yabancı danışman veya yabancı sermaye yok… İşte Atatürk v Atatürkçülüğe saldıranların gerçek gerekçesi…. ) Bunları kahramanca kapatıp, bağımlılığımızı artırdık. Bunu açıklamak, öğrenilmiş çaresizlikten başka bir şey olamaz. Atatürk’ü eleştirmeye kalkan bilgisiz veya ard niyetli kişi, laikliğe olan kızgınlığını, rakı kadehi ile açıklamaya çalışır. Özgürlüğü, bağımsızlığı, kendine güveni, emperyalizme karşı dik durmayı düşünemez… Öğrenilmiş güçsüzlük… Köy Enstitülerini kapatan zihniyeti sorgulamaz… Nazilli Basma Fabrikasını, Etibank’ı, Sümerbank’ı kimin ve neden kurduğunu düşünmez… Zaten KİT ler zarar ediyordu… hemen satılsın… satılmayan kapatılsın… Yine uçak fabrikasına geliyoruz… Niye kapatıldı… Çözümü gereken problemi belirlemeden, tek parti dönemine saldır… Anlayan yok nasıl olsa… Sloganlarla çok biliyor görünebiliriz. Sesi çok çıkan davul örneği… İçi boş, sesi çok… DP kurucuları ve Adnan Menderes, CHP’li değil mi… Demokrat Parti kurucu ve yöneticilerinin , daha öncesinde CHP milletvekili olduğunu, Adnan Menderes’in CHP milletvekili olduğunu unutmayalım. Üçüncü cumhurbaşkanımızın aktif siyasetin içinde olduğu ve çok partili yaşamdan önce , bakan ve başbakan olarak görev yaptığını biliyoruz. Celal Bayar'ın , Atatürk için söylediği, " Seni sevmek milli ibadettir" sözü ile İsmet İnönü'nün "Vatan sana minnettardır" özdeyişini biliyoruz. 1960 devrim mi, darbe mi…. Askere saldırmak için bahane olarak kullanılan olayların, 71 ve 80 olaylarından farkı yok… İspat için ekonomiyi hangi zihniyetin ve kimin yönettiğine bakın…. Ordu NATO ile göbek bağı ile bağlı… Nato yani Amerikadan habersiz , ordu darbe falan yapamaz…yapmaz… Nato’ya bağlı olmayan bir Jandarma ve Ege Ordusu var… Bunu de Ergenekon’unu açıklamasında kullanın… Hedef Natocu olmayan veya Nato karşıtı komutanlar… Ordu birşeylere karışmış olabilir diyenler, NATO birşeylere karışmış olabilir mi…diyor.. IMF VE Dünya Bankası…. Bugün ne oluyor…Gelsin kredi, gitsin kredi… yeni borçlar ve her türlü üretimi bitir… Kafası rakı kadehinden ve mini etekten fazlasını düşünemeyen aydın görünümlü şahısları düşünmek gerek. Her türlü uzman ithal edilip, kendilerine yüksek tarifeden ücret ödenir. Bizim için değil, bağlı oldukları kurum için çalışırlar… Bunu bir anlayabilsek… Kalkınmak birilerinden borç para alıp, ona faiz ödemek şeklinde öğrenilmiş olabilir… Ülkemizi savumak ve saldırılardan korunmak için, yabancılardan medet ummak öğrenilmiş yanlışlardan biri… Yabancı sermaye ile kalkınacağız sanılabilir… Daha sayalım mı…. 16 Haziran 2012 Cumartesi
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Odabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |