Elinden teraziyi alýp bir kenara fýrlattýlar. Üzerindeki beyaz entariyi hoyratça çýkarttýlar. Yok, yok hayýr, buna çýkartmak denmez; vahþice parçaladýlar. Adalet Bacý anadan üryan kalmýþtý.
Hatýrlar mýsýnýz bilmem; “siz bakmayýn Adalet Bacý dediklerine aslýnda yollu, bunun Anayasa Mahkemesi’yle iliþkisi var” diye birde dedikodu çýkarmýþlardý.

Güçlü olaný yumrukladýklarý vaki deðildir bunlarýn. Bu sebeple iktidarý deðil, onun yatak odasýna doðru sürükledikleri Adalet Bacý’yý yumruklamýþlardý.

Efendiler nedense çok þaþýrmýþ. Þimdilerde adalet sisteminin ýrzýna geçilmesinden yakýnýyorlar. Güçler ayrýlýðý ilkesinin unsurlarýný güçlünün kucaðýna oturtup, ayný odaya kapatýrsanýz birleþip halvet olurlar, bunda þaþacak bir þey var mý..?
Liberaller ya; birey haklarýnýn türküsünü çýðýrmaya baþladýlar birden bire. Oysa o kapýnýn önünde ‘yenge’lik yaparken, pazarlýk kokan bir slogan atýyor; “yetmez ama evet” diyerek liberalliðin ekonomik yönüne vurgu yapýyorlardý.

Biz ‘yandaþ’ zannediyorduk meðer ne kadar da muhalifmiþler. Þu sýralar iktidar partisinin yanlýþlarýný anlatýp, onlarý iktidara taþýyan deðerlerden uzaklaþtýklarýný söylüyorlar. Hükümeti testi kýrýlmadan önce uyarýyorlar.

Biz eskiden eskiden, su içerdik testiden. Geldiðimiz nokta bir testinin daha sonu, liberal kurnazlýðýn ise doruk noktasýdýr. Artýk testi boþalmak, bir kenara fýrlatýlmak, kýrýlmak üzeredir.

Tarih þahittir; Türk liberalliði gücün ve güçlünün yanýnda saf tutmak, güçlünün ilke ve deðerlerini alkýþlamaktan oluþan bir kurnazlýk hikayesidir.

Türk liberalliði; CHP’nin en güçlü döneminde CHP içinde olmak, CHP yýprandýðýnda dýþýnda olmaktýr. Asker yönetime el koyup liderlerini idam ederken, sokaða çýkma yasaðý olmasýna raðmen sokaða çýkýp askeri alkýþlamaktýr.
Türk liberalliði “ben gidersem þeriat gelir” demek, siyasi Ýslam iktidara geldiðinde, “saflarý sýklaþtýralým arkadaþlar” diyerek onlarla birlikte saf tutmaktýr.
Türk liberalliði gücünü liberal deðerlerden deðil þark kurnazlýðýndan alýr ve iktidara kim gelirse, gücü kim ele geçirirse onun yanýndadýr.

Ýktidarýn yolundan saptýðýna dair söylemlerin ise hiçbir kýymet-i harbiyesi bulunmuyor. Hükümet ilk günden beri kendisini oraya getiren uluslararasý güç ile birlikte el ele ve büyük bir tutarlýlýk içinde ayný yolda yürümekte, Büyük Ortadoðu Projesi’ni hayata geçirebilmek için Türkiye’yi bir savaþa sürüklemekte bile sakýnca görmemektedir.

Liberalleri gözlemleyerek yakýn tarihimizin falýna bile bakmak mümkündür. Siz bakmayýn %50’nin üzerindeki oy oranlarýna. Liberal kesimden yaðan þimþekler, bu iktidarýn ömrünü tamamladýðýnýn bir iþaretidir.
Sakýn ola çok iddialý bir þey söylediðimi düþünmeyin. Büyük Ortadoðu Projesi’ni hayata geçirmesi için iktidar partisine verilen süre üç dönemdir. Bu hükümetin ömrünün üç dönem olduðunu ise ben deðil, bizzat iktidar partisinin Genel Baþkan’ý yýllardýr ifade ediyor.

Adalet Bacý’yý çýrýlçýplak soyarken, Türk halkýný “Adalet Bacý duþ alacak” diyerek aldatanlar, iktidara hukukun ýrzýna geçme gücü verenler þu sýralar ‘testi kýrýlmadan’ hükümeti uyarma derdine düþmüþ.
Hayýr efendim; bu uyarý deðil vicdanýna gargara yaptýrmak veya “ben uyarmýþtým” kurnazlýðýna yatmaktan öte bir anlam taþýmýyor.
Bu keskin dönüþün bir çok þaþkýn tarafýndan alkýþlanmasý beni ilgilendirmiyor. Sadece hukukun deðil, ülkenin bütün deðerlerinin yýllardýr ýrzýna geçilmesine katký verenlerin, þimdi gargara yapmalarý bir takdir vesilesi deðildir. Yaptýklarý gargara sadece boðazlarý temizler, baðýrsaklarý deðil.

Türkiye bezgin ve þaþkýn bir þekilde karanlýk bir geleceðe doðru yuvarlanýrken, iktidar partisi kendisine verilen görevi, kendisine verilen sürede tamamlayarak miadýný tamamlamak üzeredir. Artýk yeni dengeler oluþacak, yeni güçler ve yeni güçlüler ortaya çýkacaktýr. Liberaller de onlarýn yanýndakini yerlerini elbette alacaktýr.

Ne demiþler; batan gemiyi önce fareler terk eder.

Ýstanbul, Temmuz 2012
Mustafa Yener