İnsan gülümsemeyle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır. -Byron |
|
||||||||||
|
Büyülü saatin dümesine basınca 'klik' diye bir ses çıkıyordu. Ve 'klik' diye bir ses çıkınca Esin görünmez oluyordu. Josef bir sürü kez saatinin dümesine bastı ve Esin'i görünmez yaptı ve bir sürü kez görünür yaptı. Sonra saatinin pili bitti. Josef hemen bakkala gidip pil aldı büyülü saati için. Çünkü saatinin pili bitmişti. Bakkal ona pilleri verdi. Josef de onları hemen saatine taktı. Sonra Esinlerin evine geri geldi. Saatin dümesine bastı. 'Klik' diye ses çıktı. Ama Esin görünmedi. Sonra Josef anladı ki saatine yanlış pili takmıştı. Hemen bakkala gitti. Bakkal ona başka bir pil verdi. Josef bunu taktı ve eve gidip dümeye bastığında Esin göründü ama minnacık minnacık minnacık oldu. Ama bir daha saate bastığında Esin büyüdü. Ve sonra ikisi birlikte anladılar ki Esin küçülmüyordu. Çevredeki her şey büyüyordu. Balkon da büyüdü ve balkon dünyanın en büyük balkonu oldu. İçinde labirentler oluştu. Ve Josef, Esin'in oraya girmesini istemedi. Çünkü Esin kaybolabilirdi. Sonra yan binanın balkonuna baktılar ve oradaki şemsiyelerin döndüğünü gördüler. Bütün şemsiyeler rüzgâr gülü gibi dönüyordu. O sırada Deniz (Josef'in teyzesi, benim annem olan Deniz) Josefe şemsiyelere tutunursa uçacağını söyledi. Josef de şemsiyeleri tuttu ve uçtu. Josef şemsiyeyi tutup uçarken İngilteredeki evine gitmeye karar verdi. Bulutların hizasında uçmaya başladı. İngilteredeki evine giderken şemsiyeyi bıraktı ve bir buluta çıktı. Ve sonra bir buluttan öbürüne zıplaya zıplaya dolaşmaya başladı. Ve dolaşırken Türkiye'ye giden bir uçak gördü. Uçağa atladı ve içine girdi. Sonra Türkiye'de indi. O sırada herşey büyüdü. Pastacıdaki pastalar da büyüdü. Ve herşey sarı oldu. Josef sarı oldu. Onun saati de sarı oldu. Esin sarı oldu. Pastacıdaki pastalar da sarı oldu. Herşey, herşey sarı oldu. Sonra Josef kocaman bir dev oldu. Herşey eski renklerine döndüğü sırada Josef, Deniz ve Esin'i yedi. Sonra da Josef gri minnacık minnacık minnacık bir fare oldu. O fare olurken Esin ve Deniz onun içinden çıktılar. Çünkü ikisi de bir fareye sığamazlardı. Sonra herşey fare oldu. Bobi fare oldu. Bütün pastalar fare oldu. Esin de fare oldu. Herşey, herşey fare oldu. Sonra herşey eski haline döndü. Josef de insan oldu yeniden. Ve öykü bitti.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Esin Yardımlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |