..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Egoistlerin en güzel yanı başkaları hakkında konuşmuyor olmaları. -Lucille S. Harper
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Gamze SU




19 Ağustos 2012
Bir Göç Var Rumeli'den  
Gamze SU
bir zamanlar vatanımızdı oralar şimdiyse uzaktalar...


:AEEE:
Bir özgürlük yolculuğuydu Rumeli’den başlayarak Türkiye ‘de son bulan. Kimileri içinse Türkiye’den başlayıp zorlu bir hayat yolculuğuna ortak olmaktı amaçları Rumeli’ye varabilmek olan. Hayat onlara 1923 mübadilleri ismini takmıştı, sadece 1923 te mi gelmişti onlar anavatanlarına 1768 te başlamıştı yıllar sürecek göç dalgası.
Osmanlı Devleti’nden başlayarak Türkiye Cumhuriyeti’ne uzanan puslu bir yolculuktu bu. Kimi canlar savaşlar da, elleri silah tutamazken düşmanla girdikleri ansız çarpışmada yitip giderken kimi canlarda vatan bildikleri toprak kokusunu kendilerine marş ettikleri kim bilir kaç kuşak yetiştirdiği yuvalarından ayrılma zorunluluğu ile çıktıkları uzun ve acı yolda kaybetti hayatlarını, umutlarını, sevdalarını.
Kimsesizlik sardı bedenlerini, yüreklerini sardı vatansızlık… Orada doğdular oysaki hayat oradaydı onlar için. Kimisi çiftçiydi, kimisi zanaatkâr, kimisi devlet memuru. Vatandı, topraklarıydı onların nefes aldıkları, ekin biçtikleri, kız aldıkları, evlat yetiştirdikleri. Belki uzaktılar anavatanlarına ama yine de huzurluydular. Savaşlar çıktı bir gün, kanlar sardı etraflarını diğer birçok insanımız gibi, canları gitti, cananları yitip gitti. Onlar farklı bir savaşın askerleriydiler, evlerinden zorunlu olarak göç etme savaşının. Günler süren gemi yolculuklarının, ayrı düşmelerin ailelerinden. Denize sevdiklerini atmak zorunda kaldıkları, iki avuç toprağa mezarı burada kardeşimin, anamın diyemedikleri… Onlar 1923 mübadilleri, açlıkla savaşan, vatansızlıkla baş eden, ömürlerinin sonlarına kadar bir gün geri döneceğiz mutlaka diye hayal kuranlar, annemin mezarı orada bense başka topraklarda deyip gözyaşı dökenler, onlar dilini bilmeden geldikleri Ege’de, Marmara’da, Karadeniz’de hor görülen, zorluk çekenler, onlar bizim köylümüz, onlar bizim Pomak adını verdiğimiz kardeşlerimiz…
Her mübadil gibi onlarda çıktı uzun vapur yolculuklarına, kimisi akrabalarını bıraktı başka vapurda yolculuk etsin diye. Küçüktü çünkü vapurlar, eskiydi. Kimisini mübadele komisyonu ayrı yerlere yerleştirdi, bölündü aileler, kaç kuşaktır birbirinden ayrılmayan ana baba, kardeşler, belki ayrı düştü sevdalılar. Selanik’ten, Drama’ dan, Karacaova’ dan, Bulgaristan’dan başladı sonu belli olmayan bu mavi yolculuk. Şehir şehir gezdiler, bildikleri bir ortama denk gelene, kalacak ev bulana, uyum sağlayacakları, iş yapabilecekleri bir yer bulana kadar durmadı yolculukları. Bazıları içinse son durak Gelibolu’ydu. Yeni evleri bu küçük ama yüreği büyük, yaşanmışlığı çok olan bir sahil kasabasıydı. O kadar zorlu süreçlerden geçmişlerdi ki kendilerine yerleşim yeri olarak dağ yamacında, ova yamacında ulaşımı çokta kolay olmayan köyler seçmişlerdi: Değirmendüzü köyü, Tayfur köyü, Bayramiç Köyü ve Yeniköy. Gelibolu’nun dört Pomak köyü. Ataları Kuman-Kıpçak Türkleri olan bu güzel insanlar Pomakça adı verilen Makedonca ve Bulgarca’ya benzerliği olan bir dili anadili olarak benimsemişlerdi. Geldikleri yerlerde konuştukları dil buydu ne de olsa, bırakılır mıydı kolayca. Vazgeçilir miydi alışkanlıklardan, süt böreğinden, tikvinikten, kapamadan hiç.
Unutulur muydu hiç yüreklerde ki o yangın, sevdiklerini geride bırakmanın acısı, çekilen acılar. Onlar ki yardımseverliklerinden dolayı Pomagaç-Pomak ismini alan, Osmanlı Devleti döneminde anavatanlarına hiçbir şartta yardımlarını esirgemeyen, ama bugün acıları, kaybettikleri çokta hatırlamayan cefakar mübadiller, göçmenler. Sadece mübadil olmadı ki onlar Bulgar zulmünden de kaçtılar, dilleri yasaklandı, işkencelere maruz kaldılar. Onlar ki bir dönemin gözü yaşlı anneleri, kahırdan ölen insanları. Gönüllerine dokunabilirsek bu güzel insanların ne de mutlu eder biz Pomakları. Haydi, gelin gönül dostu olalım, bilelim bu ülkede bir de Pomakların olduğunu.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Baba Demek Can Demek
Babaannem
Aşk ile Mantık
Sevgi Dediğimiz Şey
Aşkın Araf Zamanı
Hayat Ortağımız

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bazen [Şiir]


Gamze SU kimdir?

denizin mis gibi kokusunu içine çekmeyi vazife edinmişken kendine kalk çocuk büyüdün denildiği gerçek hayata adım uydurmak için çorak topraklara gelmiş, bir üniversitede dikiş tutturmuş yaşamaya çalışan kelebek kıpırtısıya gönlüne can veren bir genç kız.

Etkilendiği Yazarlar:
ayşe kulin, kafka, elif şafak, turgut uyar,nazım hikmet,cemal süreyya ve daha nicesi


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Gamze SU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.