..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Öküzün rengini dışında, insanın rengini içinde ara. -Mevlânâ
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Günlük Olaylar > Ömer Faruk Hüsmüllü




6 Kasım 2012
Vatandaş Gaza Gelme!  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Uyarı: Lütfen bu yazıyı maskenizi takarak okuyunuz!


:ABBH:



Uyarı: Lütfen bu yazıyı maskenizi takarak okuyunuz!

Giden arabaya gaz verirsen hızlanır.

Duran arabaya gaz verirsen motor bağırıp durur.

İnsana gaz verirsen onu dolduruşa getirmiş olursun. Hani bir aferine bir testi suyu bir kerede içenler vardır ya…

Bir işi başaramam, yapamam diyen insanlara gaz verirsen bazen başarılı sonuçlar almasını sağlayabilirsin.

Aslansın, kaplansın, haydi koçum, kim tutar seni gibi teşvik edici sözlerle gaz verirsen yani pohpohlarsan kişi bir müddet sonra bunu gerçek zannedip seni de beğenmeyebilir, hatta sana kafa bile tutabilir.

Nazilerin ikinci dünya savaşı sırasında Yahudileri gaz odalarında öldürmeleri de bir çeşit gaz vermedir tabii.

Ama benim derdim bunların hiç biri değil. Ben bugün başka bir gaza kafayı taktım: Biber gazı.

Sağ olsunlar(!) güvenlik güçlerimiz yürüyüş yapanlara, “dağılın” dendiği halde dağılmayanlara, suç işleyen hırsız, katil gibi insanlara, hakkını aramak isteyen işçi ve öğrencilere bol bol biber gazı sıkıyorlar. Bu kişilere gaz sıkma sırasında maalesef, oradan geçmekte olan vatandaşlar ve okullarına giden öğrenciler de nasiplerini alıyorlar.

Biber gazı sıkıldıktan sonra ölen insanlar da oldu. Ancak ölüm nedenlerinin bu gazdan kaynaklanmadığını devlet böyyüklerimiz açıkladılar. Acaba?

Hatta bir tanesi dedi ki “Bizim biber gazımız doğaldır.” Hoppala!

Neden hoppala? Çünkü:

Hani aktardan bir şey almadan önce bilgi için bazı sorular sorarsınız. Aktar da daha cümlenin başında hemencecik “doğaldır” sözcüğünü yapıştırır.

Ya da televizyonlarda her derde deva olduğunu iddia ettikleri bitkisel karışımı ilâç diye yutturan pazarlamacılar vardır. Onların da ürünleriyle ilgili olarak sık sık söyledikleri, gene “doğaldır” ifadesidir.

“Doğal” sözcüğü bizde faydalı, zararsız sözcüklerini çağrıştırır.

Buradan hareketle “sakın vatandaşlar, kendilerine biber gazı sıktırmak için güvenlik güçlerinin önünde kuyruğa girmiş olmasınlar?” sorusu da aklıma gelmiyor değil…

Aslında ben, böyyüklerimizin bilmedikleri bir şey keşfettim.: Biber gazının faydaları… Şöyle ki;

1-Temizlik açısından faydası vardır. Çünkü biber gazını yiyen kişi hemen elini yüzünü yıkamaya koşturuyor.

2- C vitamini ihtiyacının karşılanmasında faydası vardır. Çünkü biber gazını yiyen kişi gözlerinin yanmasına çare olarak limon suyu sürüyor.

3- Spor yapma açısından faydası vardır. Çünkü biber gazını yiyen kişi koşarak olay mahallinden uzaklaşıyor. Böylece zorunlu olarak spor da yapmış oluyor.

**

Biraz da gazlı muhabbetlerden bahsedelim:

Gazeteler ana muhalefet partisi genel başkanına bile biber gazı sıkıldığını yazdı. Bu haber doğru muydu, bilemem. O partinin bir milletvekilinin “falanca bakanın yüzüne biber gazı sıkacağım…” ifadesi televizyon haberlerinde bile çıktı.

Sahi birinin yüzüne biber gazı sıkmak suç mu?

Suç ise, acaba cezası ne kadar?

Hani cezası azsa, bazı kişilere biber gazı sıkmayı ben de düşünürüm.

Yumurta atan çocuklara bile yıllarca ceza istendiğine göre, bununki herhalde daha ağır bir cezadır.

Konudan konuya geçiyorum, ama söylemesem çatlarım: Yumurtayı neden hep çiğ olarak atıyorlar, hazır lop yumurta oluncaya kadar suda kaynattıktan sonra atsalar hedefi daha iyi tutturamazlar mı?

*

Pazara gitme hazırlığı yapan kocasına kadın alması gerekenleri söyledikten sonra :

-Bir de yeşilbiber almayı unutma! Diye sözünü tamamlayınca adamcağız aklı sıra -hiç de komik olmayan- bir espri yapmaya karar verdi ve tabii fırçayı da yedi:

-Hanım, biberin kendini bulamazsam gazını getirsem olur mu?

-Neymiş o? Biberin de gazı mı olurmuş?

-Olur hanım olur… Polis önüne gelene sıkıyor ya, o işte. Hani dedim belki bana da denk gelir.

-Boş konuşmayı bırak da Pazar kalkmadan bir an önce git ve alış verişi yap. Unutursan yemeği ve salatayı bibersiz yemek zorunda kalırsın ve de söylenmeye de hakkın olmaz!

*

Güncel bir gaz haberi: Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin kredi notunu artırdı. Yani Türk ekonomisine gaz verdi. Ekonomi çevreleri heyecan içinde.

Kredi notumuz arttı da ne oldu? İngiltere, Almanya, Amerika gibi ülkelerin seviyesine mi geldik? Yok canım. Bizi aldıkları yeni ligimizde Azerbaycan, Bulgaristan, Colombiya, Romanya, Hindistan, Endonezya, Letonya, Nabibya, İzlanda, Tunus gibi ülkeler var.

*

Gazla ilgili sorularımı da sorayım:

-Sağlık açısından zararlı olup olmadığı tarafsız sağlık kuruluşları tarafından incelenmiş midir?

-Bu güne kadar Türk insanına sıkılan gaz miktarı nedir?

-Tüketilen gazın toplam bedeli TL cinsinden nedir?

- Gaz sıkan güvenlik güçleri bu konuda yeterince eğitilmiş midir?

- Gaz nedeniyle hayatını kaybeden olursa bunun sorumlusu kim olacaktır?

- Bu konuda ortalıkta pek görünmeyen avukatlarımız gaz korkusuyla bir yerlere mi saklanmışlardır?

-Saklanmayan avukatımız varsa, biber gazının yasal yollardan yasaklanması için mücadele veriyorlar mı, veriyorlarsa elde ettikleri sonuç nedir?

*

Sevgili okur, bu yazı gazlı ama, karman çorman, yağsız tuzsuz bir yazı oldu. Lütfen kusura bakmayın, idare ediverin işte….



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın günlük olaylar kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kitapları Yakın, Kütüphaneleri Yıkın!
Ekonomi Uçuyor
Dönme Paradoksu!
"Gibi" Yapmak
Korkuyorum Korkuyorsunuz Korkuyorlar
Bilip de Bilmiyormuş Gibi Yapma (K) !
Panpiş İle İlgili Bu Haberi Hiçbir Gazete Yayımlamaya Cesaret Edemiyor
Elalemin Uçkuru ve Ortadoğu’da Dökülen Kan
Güncellenmiş Yaşam Tüyoları
Hovarda Milletiz Vesselam (!)

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atatürk’ün Ordu - Savaş ve Barış Hakkındaki Sözleri
Türk Devletleri Ne Zaman Kuruldu ve Ne Zaman Yıkıldı?
İnsanoğlu Dur ve Dinle!
Kitapsız Bir Din Doğdu,haberiniz Var mı?
Kızılderili Soykırımı / American Natives Genocide
Bayrağın Türklerde Önemi
Facebook’a Bir Önerim Var
Mağaranın Kamburu Romanından Seçmeler…
Eleştirinin Eleştirisi - 3
İktidara Gelebilmek İçin Tüyolar!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.