En tatlý sevinçler, en hiddetli kederler sevgidedir. -Pearl Bailey |
|
||||||||||
|
Etüvcü, karantina koðuþlarýndaki günlerini tamamladýktan sonra büyük koðuþlara geçecek olan mahkumlarýn eski kýlýklarýný teslim alýrken istisnasýz hepsinden duyduðu bu soruya cevap vermekten nefret ediyordu. Bora’ya cevap vermek yerine, “Hoþ geldin birader! Allah kurtarsýn!” diye karþýlýk verdi. “Allah razý olsun!” Etüvcünün yerine gardiyan, eski elbiselerin alýnýþ nedenini, “karantina koðuþlarýndaki ortam hijyen olmadýðý için, büyük koðuþlara mikrobik bir durum taþýnmasýn diye, yedek kýlýðý olanlarýnkini kalorifer kazanlarýnda yakmaða yolluyoruz; yedek kýlýðý olmayan garibanlarýnkini de, aha bu kardeþimiz iyice kaynatýp yýkýyor,” diyerek açýkladý. Bora’nýn aklý yatmýþtý bu uygulamanýn doðruluðuna; gardiyandan, annesinin cezaevi yönetimine teslim etmiþ olduðu, içinde ona ait yeni giysilerin bulunduðu gazete kaðýdý ile sarýlý paketi teslim aldý. Anadan doðma çýplak duþa girdi. Gardiyan, etüvcü ile laflaþmaya baþladý. “Çýkmadýn mý daha yahu?” “Az kaldý, baþ efendi. Allah nasip ederse, yazýn ortalarýnda köyümdeyim inþallah!” “Ýnþallah!” Bora, sýcak su altýnda yumuþamýþ olan kirlerinin temizlenmek yerine, daha çok her yanýna sývaþtýðýný hissediyor, onlarý akýtabilmek için vücudunu devamlý sabunluyor, duruluyor, gene sabunluyordu Gardiyan, etüvcüye susmamacasýna bir þeyler anlatýyordu. “Geçen gazetede okudum. Ecevit, Avrupa Birliðine resti çekmiþ, üye olmaktan vaz geçtik diye. Ulan niye vaz geçiyorsun? Bana neye sormuyorsun vaz geçelim mi, diye? Di’mi ama, yap bir oylama, sor vatandaþa! Biz kolay kolay adam olmayýz hemþerim. Þu bayaðýlýklar Avrupa Birliðinde olur mu hiç? Adamlar, mahkumlarý için cezaevlerine Türk hamamý yaptýrýyorlarmýþ vallaha, hem de üstüne üstlük karý masajcýlarý bile varmýþ. Bizimkiler ise, gavur icadý fýskiye! Ulan bunun altýna girip yýkansan ne olur, yýkanmasan ne olur? Tamam, karý masajcý yakýþmaz müslümana da, hiç olmazsa yaptýr þöyle göbek taþlý, havuzlu bir hamam; vatandaþ dýþarýda yaþýyormuþ gibi, içerde de girsin hamamýna, terleyerekten yýkansýn bi’güzel, deðil mi ama?” Etüvcünün kafasý kazan gibi olmuþ, sabrý tükenmiþti; içerde ki sarýþýn oðlan da çýkmak bilmiyordu bir türlü. “Bu oðlana bir þey mi oldu ki, yarým saattir çýkmak bilmedi,” diye söylenerek duþlara doðru ilerledi. Baþladý baðýrmaya: “Hadi çýk artýk delikanlý! Avrupa Birliðine girince, hamam olacakmýþ buralarý, o zaman keseletmeye de gelirsin kendini. Karý masajcý bile olur o zaman, buralarda. Ama, þimdi yeter bu kadar! Hadi, dýþarý!” Biraz bekledikten sonra, içerdekinin çýkmak gibi bir niyeti olmadýðýný düþünerek, “Burayý hamam mý belledin ulan! Dýþarý! Dýþarý!” diye baðýrarak duþ kabininin perdesini çekip açtý. Bora, giyinmiþ vaziyette çýktý. Gardiyan, oradan uzaklaþýrlarken etüvcüye, “Allah kolaylýklar versin,” diye seslendi. “Bir isteðin var mý benden?” “Allah razý olsun baþ efendi!” Gardiyan önde, Bora peþinde, baþka bir gardiyanýn açtýðý demir kanatlý bir kapýdan geçtiler. Gardiyan, “sen solcu musun, saðcý mýsýn hemþerim?” diye sorunca Bora ani bir þaþkýnlýk geçirdi. “Neden?” “Saðcýlarýn koðuþlarý üst katta, solcularýn koðuþlarý alt katta. Ona göre götürüp, yerleþtireceðim seni.” “Atatürkçü’yüm ben…” Bu defa da gardiyan bir þaþkýnlýk geçirerek, “Atatürkçü olmaz!” dedi. “Onlarýn koðuþu yok. Ya saðcý olman, ya solcu olman gerek!” Bora, isteksizce, “saðcý, madem…” diye söylendi. Gardiyan, onu üst kat merdivenlerine yönlendirdi. * Oya Kavak, karþýsýnda Halil’i görür görmez hararetle kucakladý onu; gözlerini omzuna gömerek hüngür hüngür aðlamaya baþladý. Halil, iyice rahatlamasý için, onu rahat býraktý. * Gardiyan, “Siyasi A” koðuþuna girdiklerinde, meydancýyý yanýna çaðýrdý. “Boþ yataklarý göster hele!” diye emretti. Adam koðuþ arkalarýndan karanlýk iki ranza gösterdiðinde Bora’ya, “seç birini, yerleþ!” dedi. “Bora!” Aþinasý olduðu sese döndü hemen. “Paþa! Kardeþim! Senin ne iþin var burada yahu?” Paþa sýrýtarak geldi, “seni ziyaret etmeye geldik,” diyerek onunla kucaklaþtý. “Geçmiþ olsun kardeþim!” Bora’yý býraktýktan sonra gardiyana döndü. “Arkadaþýmýz bizden gardiyan efendi, siyasi B’ye kaydediver onu bir zahmet!” Gardiyan, “Mademki yabancý deðilmiþ, yerleþtirin siz, istediðiniz gibi. Ben, gidip B’ye kayýt ettireyim, “ diyerek oradan ayrýldý. “Bizim koðuþ yan taraftaki kardeþim. Gel oraya geçelim.” Bora ile Paþa’da çýktýlar koðuþtan. * “Cevat amcanýn cenazesine niye gelmedin?” diye sordu Oya Kavak. Cemal, biraz da sataþma isteðiyle lafa karýþarak, “Ýstanbul’a, Nezih hocasýnýnkine gitmiþtir,” dedi. “Yok, ona da gidemedim. Cenazeler kalktýktan sonra, televizyonda ki haberlerde öðrenebildim öldüklerini. Ben öðrendiðimde, cenazeler kaldýrýlmýþtý. Telefonla sizi aradým, ama telefona cevap vermeyince size de ulaþamadým.” Oya Kavak, “Beni, toparlanmam için birkaç günlüðüne kardeþim götürmüþtü,” dedi. Cemal’e kinayeli bir bakýþ attýktan sonra, “Bora da bunun için adam öldürmekle meþguldü,” diyerek Cemal’i iþaret etti. “Onun için ulaþamamýþsýndýr!” “Hala inanasým gelmiyor yahu! Kavga etmekten bile nefret eden Bora, nasýl olur da böyle bir þey yapar?” Ona cevabý Cemal verdi. “Benim vurulduðumu görünce, ne yapsaydý yani, iþlerini tamamlasýnlar diye durup adamlarý seyredecek deðildi ya! Korkutmak isteyerek bir el ateþ etmiþ iþte…” Oya Kavak, onu, “Yalan söyleme!” diye tersledi. “Sen yaralý vaziyetteyken, adam kaçýyormuþ. Bora, arkasýndan kovalamýþ adamý, þarjördeki bütün mermileri sýkmýþ,” * Bora’yý yeni koðuþunda curcunayla karþýladýlar. Paþa, Burhan, Ahmet, Kemal ve daha bir sürü arkadaþý… Okuldan ve mahalleden ne kadar tanýdýðý varsa, adeta burada toparlanmýþtýlar. Þaþkýnlýktan kurtulamayarak, “Sizin, hepinizin ne iþi var burada be oðlum?” diye sordu. Okulda, Cevat Kavak’ýn öldürüldüðü öðrenci çatýþmasýndan sonra tutuklandýklarýný anlattýlar. Hepsi, teker teker, hem babasý için baþ saðlýðý, hem de ona geçmiþ olsun dilediler… Koðuþun en aydýnlýk ranzasý baþýna vardýklarýnda Paþa, “bu ranzanýn altý boþ kardeþim. Üstünde ben yatýyorum; ama, dersen ki, ben üstte yatayým, sorun deðil, alta ben geçerim,” dedi. Bora, umursamasýz, “alt üst, ne fark eder, iyi iþte alt,” diyerek geçti, yataðýna oturdu. Paþa, “Tamamdýr. Dur, sana bir de battaniye ayarlayalým,” dedikten sonra yanarýnda toplaþan gruptaki bir kiþiye döndü. “Senin þu ikinci battaniyeyi Bora kullansýn mý, Aydýn?” diye sordu. Aydýn dediði genç hemen seðirterek güzel görünümlü bir battaniyeyle döndü. Battaniyeyi özenle Bora’nýn ranzasýna yerleþtirdi. Bora ona teþekkür etti. “Anneme söylerim getirir bana bir tane; o zaman iade ederim.” Aydýn, “Hiç etme abi, sorun yok,” dedi. Bora, Paþa’ya döndü, biraz da kinayeli, “e? Anlatýn bakalým, babamý öldürtmeyi nasýl becerdiðiniz?” diye sordu. Herkesin yüzü kýzararak önlerine eðildi. Derin bir sessizlik oluþtu. * Oya Kavak, Halil ile Cemal’i arabalarýna kadar uðurladý. “Halil oðlum, sen Bora’nýn en çok sevdiði arkadaþýydýn,” diyerek Halil’in koluna girerek yürüdü. Cemal’e sataþmayla, “bunu pek sevmezdi, serserilerle gezip tozduðu için,” dedi. “Ama senin, kendisi gibi siyasete bulaþmayý sevmediðini söylerdi hep. Keþke bunun yerine, yanýnda sen olsaydýn oðlumun. Eminim ki, ona o hatayý yaptýrmazdýn sen.” Tutamadý kendini aðlamaya baþladý. Halil ve Cemal, boyunlarýný eðip sustular. Sonra kendini toparlayan kadýn, onlarý arabalarýna binmeleri için yönlendirdi. “Haydi binin de gidin çocuklar. Sizi gördükçe aðlamam tutuyor…”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |