..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanlığı tanımak insanları teker teker tanımaktan kolaydır. -La Rochefoucauld
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




20 Şubat 2013
Totemi Yapının Bir Özelliğine, Büyüteç Tutmak  
Bayram Kaya
Totem kavramı, gerek kendisinden sonraki dönemler içindeki, kendisinden zemin yansımasıyla gelişip, sınıfsal bir sosyo toplum zeminine hitap eden dinlerce ve gerekse de sıradan insan bilmezliğince hayli kirletilmiş bir kavramdır. Oysa bu kavram olmadan, ilkti hiçbir sosyal sistem, sonra da sosyo-tolumsa süreçler düzenli biçimde başlatılamazdı. Totem, dıştan size yansıyan alan durumla, sizin bencil beniniz olan güdülerin, siz dışında sizler gibi kişiler alanında; eğilimler kesişim düzenlenemesi oluşla; sosyal elliğin ilk şekil ve kalıp alma biçimidir. Totem ne elle yapılan bir yontu, ne de bir puttur. Bunlar daha sonraki süreç çarpıtmalarının ökülte anlayışlarıyle bir zamanki sosyo nesnel olan gerçekliğin, unutulması söylemleridirler. Bkz: Totem ve tabu. Totemi alan. Totem bir din mi? vs. oluşla bu kabilden olan yazı dizilerim gözden geçirilebilr.


:AFCE:
Değerli okur. Burada yayınlamakta olduğum yazılar kompozisyonunda belki de ilk kez duyacağınız çıkarım ve ortaya koyuşlar mevcut olup, bunlar yazarın kendi rezervidirler.

Çok ortaya koyuşlarım bilinenlerin aksine oluşla belki de bir şaşkınlık ya da kulak asmazlık olmaktadır. Bu nedenle okunup anlaşılması da güç olabilmektedir. Böyle olunca, bu tür yazılar pek okunup yeğlenmezler. Buna rağmen, insanlar yine de yazar. Yazmalı da. Bir düşünce yazısının sanırım mukadderatı da budur. Yazıyı kafanızdaki önyargılı, totem anlamasıyla okumayınız lütfen.

Totemi oluşturan; ateşi kullanım alanına sokan; tekerleği bulan,;hayvanı evcilleştirip, postunu sırtına geçiren; bitki yetiştiren; kesici aletler yapan; resim çizen; bugünkü sosyo toplumsa yaşamları ortaya koyan insanlara, ilkel demek; güncel ilkelliğin aydın cehaleti olmasından başka bir şey değildir.

Tüzellik, totemi yapının çok önemli bir özelliğidir. İnsanlığın eski dönemlerde ve eski sosyal birlikçi yapıları içindeki en önemli soyuttu öznel gelişmesi, bu totemi yapı tüzelliğini ortaya koyabilmeleridir. Sosyal yapıların günlük yaşamdan edindiği deneyim ve kazanımları vardı. Bu deneyim ve kazanımlarını kişilerin dışındaki totem bir noktaya göç ettirmeleri, insanlığın tam bir anlamsal dönüşmesiydi.

Totemi nokta da, bu göç olgularını kristalize edişle, insanlar; o totem noktayı, çekim alanı kılmıştır. Yine o totom sel nokta hem "sosyal yapının bilinci" olmuştur; hem de o totemi nokta, “grup sosyal beni", yapılmıştır. Sürecin böyle olması gelecekteki zincirleme çığlamanın, ateşlenen fitili olacaktı.

Böylece bu totemi noktanın, göç ediş anlamıyla anlaşılır; görünür yanı yoktu. Bu totemi noktanın hükmî şahsiyeti vardı. Burada hükmü şahsiyet, o sosyal yapının ya da kurumun benliği ve bilincidir. Adeta bir organizma beni ve vücudu gibi oluşla yapı içine damar ağlarıyla tekrar dağılabilmesidir.

Bu durum çok önemli bir kavranış ve kavratışın, tüzellik oluşuydu. İşte totem bir yönü ve bir anlamı da bu tüzellikçe oluşuydu. İnsan sosyal yapı içinde kendisini bu totem noktayla sayğılayıp, varlaştırırken giderek bu noktaya yabancılaşacaktı. Bu noktanın gerisindeki tüzelleşme soyutlamasını unutup bu noktayı ökülte edip ve inisiye yoluyla öğrenme süreci yapacaklardı.

Her totem de, bir tüzellik vardı. Her tüzellik te, bir totemdi. Sosyal grup bilinci ve sosyal grup beni, o noktayı bir yaptıran, bir yaptırım oluşla; otorite merkezli bilinçle meşrulaştı. Bu meşrulaşışı kendi grup onayıyla, müktesebatların odağı yapışla, buraya; saygı duyup kutsadığı anlamlar değerini atfetmiştir.

Bu tüzellikti totemi nokta günümüze gelene değin birçok yarılma ve dallanmaların değişkenliği içinde oluşla kurumsallaşmıştırlar. Günümüze dek, monarşiden demokrasiye; mutlakıyetten meşrutiyete ve cumhuriyete; seçimlerden, bürokrasiye, adalete dek vs. bulunuşlar hep bu totemi tüzel alanın yarılan; dallanıp, çatallanan zemin bölünmesi içinde, zeminlerin kategorize edilmesiyle bu düzeye gelinmiştir.

Totemi insan bilinci bu tüzellikti alanı, kendi bencil sağlanımlarına hitap eder oluşlarıyla çekim ve yaptırım gücü kıldılar. Söz gelimi bu totemi nokta av yaptıran ve avı paylaştıran ilkeydi. Cinselliği düzenleyen ilkeydi. Burada cinsellik ve avı paylaşıp yemek; kişinin kendisi olan özeline karşılık geliyordu.

İnsan sosyal yapı içinde bu tüzel noktayı kutsayıp saygılındı. Günümüz insanı ise gizlide ilk fırsatta bu tüzelliğe toplum aleyhine oluşla saygısız olup, tüzelliğin akışını yapan siyasi erke; kul köle olmanın yabancılaşması içindedirler. Bugün emeğin yüce değer olması, bu bencil tüzelliktendi.

Güncel insan tüzel olanla, tüzel olanın içindekini karıştırmıştı. Yani güncel insan, tüzelleşen bencilliğini göremeyip, olup biten içinde hile ve desiselerle yeniden bencilliğini aramakla, kendinin insani tutumlu olduğunu sanmaktadırlar. Oysa sosyo toplumsa tüzelliğin dışında insanilik yoktur. Zaten olsaydı, sosyo toplumsa tüzelliğin olmasına gerek yoktu ve totemi tüzellik olamazdı.

Burada tüzelin alan içi ilkeleri değişmez demiyoruz. Tüzelliğin saygın oluşu çok önemlidir. Tüzellik içinde saygılının olacakların her bir değişmesi, artık sizin kullanımınız değildirler. Bu nedenle tüzellik dışına itilen saygın olmayabilir.

Alanın içindeki totemi süre duruma kuvvet uygulayan potansiyellikler olduğu unutulmamalıdır. Yanisi şu ki tüzelliğin, devinim alanına kaynaklık eder bir anlama ve bilinç olduğu; bu bilincin ve benliğin de sosyo toplumsa yapı tüzelliği olduğu, unutulmamalıdır.

Tüzellik içinindeki gelişmeyle, tabu kullanımını aşan her değişme ve dönüşme; tüzelliğin içindeki bir kullanım bağıntısını ve tabusunu elbette ki değiştirecektir. Ama durup dururken de, tüzeldik içinin bir konusu, kendiliğinden değişmezdi.

Eski sosyo toplumsa yapılar, bu tüzelci totem yapı bilinçleriyle ile kendilerini oluşturmuştular. Böyle oluşla insanlar, totemi tüzellikte; çok nesnel ve gerçekçi insanlardı. Eskinin gerçekçi, nesnel düşünmeli insanları, totemi tüzelliğe kendilerini aracısız yaklaştırmıştılar. Kendileri ile tüzelliğin temasını bizatihi duyup, hissetmenin iletime bağıntısı içindeydiler. Hayal görüp, hayali resmeden; bugünkü insanlardı.

Oysa günümüz insanı bunca müktesebat zenginliğine rağmen, sosyo toplumsa bilinç ve ben olan bu totemi tüzelliğe, kendisini oldukça yabancılaştırmıştır. Şimdiki zamanda totemi tüzellikle, kişinin kendi arasında; bire bir temas oluşturulamamasından ötürü soğukluklar vardır. Tüzellikle insan arasında bir yığın aracılar vardır.

Bu yüzden insanlar güncel tüzellik referansına bakarak kendilerini düzeltmenin ve denetlemenin yoksunluğu içindedirler. Kişilerle tüzellikler arasında yapay çeviriler (tercümeler) vardır. Tüzellik bu soğukluk ve yapay aracılar arkasında, yitip gitmiştir. Totemi tüzelliğe göre günlük düzenleme ve akış yaptırması gereken erki öznel insan pozisyon, bu tüzelliğin asıl sahibini kendisine kul-köle yapmıştır.


17.02.2013




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.