..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Tüm mutsuzluklar yokluktan deðil, çokluktan gelir. -Tolstoy
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Günlük Olaylar > Vildan Sevil




2 Mayýs 2013
2013 1 Mayýs"ý ve Düþündürdükleri  
Oysa, bu yýlki 1 Mayýs yasaklarýna, Taksim’deki inþaat gerekçe gösterilmiþti. Bütün gün 1 milyonu aþkýn insanýn gezindiði, doluþtuðu Beyoðlu, iþçi ve emekçilerin kutlamalarý için yetersiz ve inþaat nedeniyle de riskli bulundu.

Vildan Sevil


Olan bitenden anlýyoruz ki, iktidarýn, “Kimsenin burnunun kanamamasýný istiyoruz” biçimindeki þeffatli(!) yaklaþýmýn gerisinde en baþtan beri baþka amaçlar vardý. Zaten gelecek yýllarda yapýlacak kutlamalara Taksim’in açýlmayacaðýný, kendisiyle görüþen sendikacýlar da söylemiþ baþbakan. “Þu kadar oya sahip benim partim Kazlýçeþmede mitinglerini yapýyor, siz kim oluyorsunuz da Kazlýçeþme’ye itiraz ediyorsunuz?” dememiþ miydi?


:ABBB:
Hep içinde olduðum 1 Mayýs kutlamalarýný, bu yýl zorunlu olarak medyadan izliyorum.

Ýstanbul’da, karada ve denizde toplu taþýma durduruldu.

Her yerde arama noktalarý oluþturuldu.

50.000 polis görev yapýyormuþ. Malatya, Sivas plakalý polis araçlarý bile var. Diðer illerden üç bin polis getirilmiþ. Ünlü

Viyana kuþatmasýnýn 60.000 askerle yapýldýðý söyleniyor.

Yaralý çok ama sayýsý belli deðil.

Taksim’e çýkmak için gelenlerden biber gazý ve renkli suya maruz kalmayan neredeyse yok.

Ýnsanlarýn üzerine sýkýlan sularýn kanalizasyon suyu olmasýndan kuþku duyuluyor.

Biber gazýnýn saðlýk üzerindeki olumsuz etkisi kesin.
Yaralý çok ama sayýsý tam belli deðil.

19 yaþýndaki üniversite öðrencisi Dilan ve iþçi Serdar Gül’ün durumunun aðýr olduðu gelen haberler arasýnda.

Yaralý gazeteciler ve az sayýda da polis var.
Ýstanbul’un kalbi, savaþ alaný gibiydi, gökleri zehirli gaz bulutu…

Oysa, bu yýlki 1 Mayýs yasaklarýna, Taksim’deki inþaat gerekçe gösterilmiþti. Bütün gün 1 milyonu aþkýn insanýn gezindiði, doluþtuðu Beyoðlu, iþçi ve emekçilerin kutlamalarý için yetersiz ve inþaat nedeniyle de riskli bulundu.

Vali yumuþak ve iknaya yönelik ses tonuyla kimsenin burnunun kanamasýný istemediklerini söylemiþti.

Þimdi, olanlara bakýnca bu iyi niyete nasýl inanacaðýz?

Sendikalar ve valilik, Taksim’de birlikte güvenlik alsaydý bu iç savaþ manzaralarý oluþur muydu?

Polis müdahale etmedikçe, olaysýz, kansýz mitinglerin yapýlabileceðini Diyarbakýr Nevruz’u ile sevinerek izlemedik mi?

Taksim açýlsaydý, iþçiler, emekçiler, daha önceki yýllarda olduðu gibi, rengarenk doldururlardý alaný. 1977 1 Mayýs’ýnda katledilen dostlarýný anarlardý saygý ve sevgiyle… Ama coþkuyla, ama öfkeyle söylerlerdi sözlerini, marþlarýný, türkülerini… Ve daðýlýp giderlerdi evlerine.

Bunun yerine ne yapýldý? Aylardýr bugün için hazýrlanan iþçi ve emekçilerle inatlaþýldý. Onlarýn, hiç deðilse 1

Mayýs’ta bir araya gelmesinin önü kesildi. Taksim’e katýlýmý azaltmak için yandaþ sendika ve kuruluþlarla alternatif kutlamalar ayarlandý.

DÝSK ve diðer sendikalarýn da onca mücadele ile kazandýklarý Taksim alanýnda kutlama hakkýný kolay geri vermeyecekleri beklenen bir þeydi. Ýþçi emekçiler için

Taksim, bir simgeydi. 1977’de, derin devletin kontrgerilla saldýrýsýyla 36 yoldaþlarýný yitirmiþlerdi. Katilleri hâlâ bulunamayan saldýrý. Üstü sürekli örtülen saldýrýnýn gerçekleþtiði alan.

2010’dan bu yana da her yýl daha da yýðýnsallaþarak, birleþerek, iþ, aþ, sömürüsüz bir dünya özlemlerini haykýrdýklarý alandý Taksim.

Bütün bunlarý hükümet bilmiyor muydu? Elbette biliyordu.
Olan bitenden anlýyoruz ki, iktidarýn, “Kimsenin burnunun kanamamasýný istiyoruz” biçimindeki þeffatli(!) yaklaþýmýn gerisinde en baþtan beri baþka amaçlar vardý. Zaten gelecek yýllarda yapýlacak kutlamalara Taksim’in açýlmayacaðýný, kendisiyle görüþen sendikacýlar da söylemiþ baþbakan. “Þu kadar oya sahip benim partim Kazlýçeþmede mitinglerini yapýyor, siz kim oluyorsunuz da Kazlýçeþme’ye itiraz ediyorsunuz?” dememiþ miydi?

Senin partin sürekli ekmek kavgasý ve 36 ölü vermemiþti tabi.

Ayak takýmý kim oluyordu da Taksim’i istiyordu. Kudretli iktidara kafa tutuyordu.

O nedenle bize, yine sorunun arka planýný biraz daha deþmek farz oldu.
……………………………….
Anlaþýlýyor ki Taksim'de inþaat bahane. Kanayan burnun, kýrýlan kafanýn sayýsý belli deðil, ölüm olmadýðýna þükrediyoruz þimdi.
T
aksim düzenlemeleri… Gezi Parkýna Kýþla yapacaðýz deyip

AVM yapýlacaðýnýn baþbakan tarafýndan dillendirilmesi…

1 Mayýs gününün, galaport ihalesinde son gün oluþu… (Þu an sonucunu öðrenemedim)

Galaport… Kentsel dönüþüm derken... "Bundan böyle, Ýstanbul yalnýzca bizimdir. Ticaret ve ranta aittir. Ýþçi, memur, emekçi, Ýstanbul’un kalbinde ses çýkartamaz. Katillleri ortaya çýkartýlmayan 1977 katliamýný da size unutturacaðýz böylece. " mesajýný okumak gerekmez mi?

Barýþ süreciyle birlikte, Suriye’ye yönlendirilen, Özgür Suriye Ordusu ile Saddam’a karþý savaþa katýlan ve Ortadoðu’da deðerlendirileceðine dair epeyce ipucu ortaya çýkan PKK güçlerinden dikkatimizi kaçýrmak, akil adam oluþumuna ve ziyaretlerine yönelik tepkiyi gözden uzaklaþtýrmak da hedeflenmiþ olabilir mi?

Ýlk akla gelen bu arka planda, kuþkusuz en önemli etken, özellikle barýþýn niteliði belli oldukça, kafasý karýþan çok deðiþik muhalif gruplarýn eylem birliðine karþý devletin ceberrut yüzünü hatýrlatmak olabilir mi? Yoksa gerçekten kimsenin burnu kanamadan yapýlabilecek bir eylem için ortalýðýn savaþ alanýna çevrilmesini bir iktidar neden göze alsýn?

Acaba, bu yýl kutlamanýn daha da yýðýnsallaþacaðýnýn, emekçilerin birliðine doðru yol alýnacaðý korkusunun etkisi olabilir mi?

Diðer yandan, KESK Baþkaný, akil adam olmayý kabul ettiðine göre, iktidarýn politikalarýna güvenen biri olmalý. Oradaki yakýnlýktan kaynaklanan “Bir güvence mi aldý?” sorusu akla geliyor. Bu kadar vahþice bir saldýrý olmayacaðýna dair söz almýþ ya da beklentiye girmiþ olabilir diye düþünüyor insan. Ýleri demokrasinin gerçek olduðuna inanmýþ olabilir belki. Türk-Ýþ ve Hak-Ýþ’in de baþkanlarý da akil adamdý, sessizce baþka programlarý yapýverdiler. Bu olaydan sonra, KESK Baþkaný ve diðerlerinin hâlâ akil adamlýða devam etmesi söz konusu olacak mý? Olursa nasýl deðerlendirilmeli? Bunlarýn yanýtýný, zaman verecek.

TKP’ye gelince… En baþýndan itibaren, sanki, “Kimseye ihtiyacým yok, iþçi sýnýfý falan da bizi ilgilendirmiyor, Taksim’le ilgili kaygýlar da…Ben partiyim, riske girmeden, kutlamamý yapmaktýr önemli olan” anlayýþýyla Kadýköy’ü tercih etti. Eylem sonrasýnda da Türk-Ýþ ve Hak-Ýþ gibi o da iktidarýn örnek gösterdiði cici çocuk oldu. Kendi bilecekleri iþ. Benim bildiðim KP’ler, iþçi sýnýfýn ve emekçilerle birlikte olur.

BDP’nin kitlesel olarak bulunmayýþý, iktidarla yaptýðý anlaþmaya halel gelmemesinden korkusu, demokratikleþme istemlerini, sýnýf ve emek kavgasýnýn dýþýnda, kendi etnik sorunlarýyla sýnýrlý tutmasýndan baþka nasýl açýklanabilir? Demek ki efsanevi Nevruz’u kutlamayý yeterli buluyorlar.

Sonuçta, son zamanlarda yaþadýklarýmýz ve izlediklediklerimizle birlikte bu olay da bizlere gösterdi ki, iþçiye, öðrenciye, memura, emekçiye iktidarýn tahammülü hýzla azalýyor. Otoriter polis devletine hýzla dönüþüyor. Artýk “Ergenekon yaptý, etti” bahaneleri de geçerliliðini yitirdi. Gerçek yüzü göründü. Her türlü muhalefete karþý tahammülü azalýyor.

Yeni anayasa ile kotarýlmaya çalýþýlan geniþ yetkilerle donanmýþ baþkanlýk sisteminin, barýþ süreciyle geliþen ve Ortadoðu’yu hedefleyen planlarýn hayata geçirilmesi için her türlü muhalefetin susturulmasý gerekiyor. Ýktidar, bunu her türlü yöntemle yapabileceðine dair ipuçlarýný, dozunu arttýra arttýra veriyor sürekli. Bundan sonraki denemenin 19 Mayýs’ta yapýlmasý hiç þaþýrtýcý olmayacak.

Bütün olumsuz geliþmelere karþýn yapýlabilecek tek þey var. Emeðiyle geçinen insanlarý temsil eden tüm örgütlenmelerin birlikte hareket etmesi. Kendini emeðin temsilcisi gören tüm politik, demokratik örgütler, grupsal ve hareket olarak bir araya gelenler, hatta dergiler etrafýnda örgütlenenler… Sosyal medya örgütlenmeleri…

Bu örgütlenmelerin, iktidarýn antidemokratik, faþizan tüm uygulamalarýna, sýnýr ötesi olumsuz planlarýna karþýn güç ve eylem birliklerini örmesi gerekiyor. Giderek, tüm anti-faþit, anti-emperyalist, anti-kapitalist güçlerin birliðinin örülmesi…

1 Mayýs öncesi, muhalif güçlerin tümü, sendikalar, CHP, BDP, TKP ve diðerleri… “Taksim bizimdir, Ýstanbul’un kalbi bizimdir, emeðindir! Tüm antidemokratik uygulamalarý reddediyoruz” diyerek kitlelerini ayaða kaldýrabilseydi, iktidar bu kadar büyük saldýrýyý göze alabilir miydi? Yollarý kapatabilir miydi? Ama bu kararlýðýn, yumurta kapýya gelmeden önce gösterilmesi gerekirdi. Artýk tüm muhalif güçlerde görünen, kendi politikalarýný kararlýlýkla oluþturma gereði açýkça kendini göstermektedir. Yoksa iktidar oyunlarý karþýsýnda yalpalamalarla nereye varýlabilir ki?

2013 1 Mayýs’ý, bütün olumsuzluklarýna karþýn, iktidarýn demokratik(!) yüzünün gerçeðini ortaya çýkarmasý, muhalif güçlerin birleþmesi açýsýndan ders çýkarmaya yararsa kurtuluþa giden yolda bir adým atýlmýþ olabilir. Bu yapýlmazsa, sürekli yenilgiyi baþtan kabul etmeli herkes. Doðacak sonuçlara da hepimizin katlanmasý gerekecek elbette.

02.05.2013
Vildan Sevil



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn günlük olaylar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Referandum Gününden Hoþ Sedalar
30 Mart 1972 Kýzýldere Katliamý (Dev, Baþ Ýstiyor/ G. Akýn)
Birgün Ben, Belki Bir Sýðýrcýk Kolonisinin Ýçinde, Belki Yýldýzlarla Birlikte Göklerde…
Sultanahmet"ten Femen Geçti Amma!.. Biz Ne Anladýk Bu Ýþten?
18 Mart 1915. Çanakkale O Gün Geçilmedi. Ya Bugün?
Tahir Elçi ve Kendi Masumumuz, Kendi Mazlumumuz
Twetter’dan Esinlenerek 32 Kýsým Tekmili Birden Sorular
Almanya, Hollanda, Türkiye Gerginliði ve Ah Þu Benim Þeytan
Ah Sevgilim, Aþkým Benim! 14 Þubat’ta Nerelere Gidelim?
Ýçeri Alýnan Gazeteci Sayýsý Altmýþ Olmuþ = Ben Bu Filmi Çok Gördüm

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
N. Ç!.. N. Ç!.. N. Ç"ler!.. Hepimiz Tecavüzcüyüz!..
Geçmiþin Ýzdüþümünde Bir Kýsýr Döngü
Ýzedebiyat Üyelerine Açýk Mektup: Koþun, Face Dayatmasýna Karþý Durun!..
Erkek Egemen Toplumdan Erkek Dininin Egemen Olduðu Topluma
Ýzedebiyat Yönetimine ve Üyelerine Açýk Mektup
Cumhuriyetin Rövanþý Ya da Þeriata Doðru Adým Adým Mý?..
Teslis Sendromu >> Ücretsiz E - Kitap: Hulki Can Duru
Savcý Mehmet Kiraz, Þafak, Bahtiyar, Elif… ve Dün, Bugün, Yarýn…
Elsa"nýn Gözleri, Yeni Bir Çeviriyle Þiir Dünyamýzda = Hulki Can Duru: Fransýzca Aslýndan Elsa"nýn Gözleri
Kadýn Sorunlarý, Piyasa ve Üreme Organlarýmýz/ (8 Mart Yazýlarý - IV)

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Duruþma [Þiir]
Dedem Düþlerime Giriyor [Öykü]
Çocuklarýn Çýðlýðýndan Göklerin Týlsýmýna [Öykü]
Dolunayda Uyku Tutmaz [Öykü]
Ýlk Sosyalist Muhtar Fevzi Aðabey [Öykü]
Oy Madimak, Madimak!.. Sen Artýk Türkülerle Deðil, Ateþlerle Anýlmaktasýn [Öykü]
Düþselin Gerçeðinde, Gerçeðin Düþselliðinde [Öykü]
Ben Ölürken [Öykü]
Gece, Mehtap, Selene, Apollon ve Ben [Öykü]
Aþk"a Geldin, Hoþ Geldin!.. [Öykü]


Vildan Sevil kimdir?

Koþuþturmaktan yoruldu. Altmýþýndan sonra, çok yabancýsý olduðu teknolojiyle, sanal ortamda kalem oynatmaya kalktý. Ýletiþim kurmak, duygu, düþünce, birikim paylaþmak, genç kuþaklardan yeni þeyler öðrenmek istedi. Yazarlýk deneyimine burada adým attý. Ýþte böyle sýnýr tanýmaz bir "dinazor ". . . Baþarýr mý acaba ?

Etkilendiði Yazarlar:
Marx, Engels, Freud, Nietzsche, Adorno, Horkheimer, Foucault, Antik Grek, Rus , Fransýz yazýný, Amado, Marquez, Llosa, Asturias, Lübnanlý Amin Maalouf...Elbette Nazým, Aragon, Neruda ve nice ozan/þair...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.