Gençliðinde müzik öðrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Söz gelimi, Atatürk; "yurtta sulh cihanda sulh" derken, asla pýsýrýklýk ifade etmemiþti. Cephelerden gelen biri, bu konuda pýsýrýk olamaz. Aksine böylesi savaþçý ortam içinde gelen birisinin tutumlarý, sizi; savaþçý heveslere tutuþturabileceði dahi, deðerlendirilebilirdi. Pýsýrýktý deme yorumu, hem izaný kýtlarýn, hem kýþkýrtýcýlarýn; hem de söylenen söz þartlarýnýn uzaðýnda olmanýn rahatlýðýyla söylenmiþ olur. Sözü güncel baðýntýlarýndan koparýlýþla, þimdiki güncel durumlarýn ahkamý içinde anlamlandýrýlmayla söylenmiþ, saptýrýlmýþ olur. Bu gibi söylemler akýldan, bilimsellikten, tarihsellikten yoksun söylem olurlar. Neden mi? Siz Atatürk’ün aný olmuþ siyasi hayatýný bilmeseniz de, olasý tarih bilincinizle; bir önderin açýk gizli söylemlerinin, konjonktürle baðýntýlý olma alakasýný rahatça kurabilirsiniz. Üstekik elinizde kuruluþun felsefesi olan tarihi dökümanlarýnýz da var. Sizin aydýn oluþunuz da zaten buradadýr. Deðilse aydýnlýk keramet deðildir. Atatürk gibi bir önder, hem tarihselliði olmayan, hem halin þartý olmadan; bir sözü alenen söylemez. Cumhuriyetin içindeki mücadele edilen ikilemlerden biri, Osmanlýcýlýk hülyasýydý. Diðeri de yine çaðdýþý kalmýþ imparatorluk yapýlarý gibi davranýr olmanýn þiarýyla; sizden bakiye coðrafyalara karþý, sizin; farklý psikoloji ve tutumlarla yaklaþýr olabilmenizin doðal tavrýydý. Osmanlý hilafet ve saltanatýný, yeniden dayatmalarýn politika hevesleriydi. Bu güncel sertliðin sürüp gittiði demlerde, Bu ikilemlere karþý Gazi, Osmanlýcýlýðý hem güncel olmayýþýyla; hem güncel þartlarýyla taþýnamayacak bir devasa oluþuyla; hem de Osmanlýcýlýkla þimdiki zaman arasý köprü altýnda; çok sularýn akmýþ olmasýndan kaynaklý bilinci ve kararlýlýðýndan ötürü; eskiyi ihya etmek gibi bir macera hevesiyle savaþmaya dönük tasavvur ve tavýrlarýnýn olmayacaðýna iliþkin bir beyanýydý. Bu özlü söz o günkü güncelliðe istinaden yutta barýþ, Dünya'da barýþ olmanýn sýnýrýyla söylemiþ olacaðý vakýadýr. Üstelik savaþ sonrasýnýn hem düþmanlara algýlattýðý bir cumhuriyet vakarý ortada vardý. Hem de misaký mili oluþla kimi yerlerin misaký milli sýnýrlarý içinde olmamasýnýn kabarttýðý durumlar ortada vardý. Bu konularda nasýl açýk olup, içe ve dýþa karþý güvencede olmanýn sözünü verebilirdiniz? Ýþte bu güzel sözle devlet politikanýzý o kaotiklik içinde berrakça ortaya koyardýnýz. Yani izaha muhtaç alanlarý açýða kavuþturmak için genç cumhuriyetin bu sözdeki açýk politikayý ilan etmesi gerekiyordu. Oysa günümüz coðrafya ve ekonomik politik þartlarý ve siyasi girdaplarý düzey düzlemleri ve dünya konjonktörü oluþla dünya koalisyonlarý þartlarýnda, yurtta barýþ dünyada barýþ kurallarýnýz, bambaþka koþulara denk düþer. Yine çok deðerli bir meslek adamý oluþla ama konjonktürü okumadaki nakiseleriyle beyhude hareket olacak olan Enver Paþa’nýn siyaseti; genel olarak bu baðlam üzerinde o günkü gündemin salt turani hareket ve düþünme oluþuyla hem tartýþýlmasýydý hem de açýk açýk eylemiydi. Bu sözü söylemeðe giden somut yollardan diðer birisi de buydu. Ha keza Ulusal meclisle ve düzenli orduyla, baðlantýlý olan siyasetini koparan; yine konjonktürü kavrayamamaktan malul, çok deðerli kiþilik; uzun vadede saman alevi olacak kendi usulleriyle kurtuluþa olanca katkýn olmuþ Çerkez Ethem; Ýstanbul hükümetine sýðýnýrken de, gerisin geriye yine bu sözü söyletmenin þümulü içindeydi. Biz tüm bunlardan baðýmsýz oluþla bir önderin açýk deklarasyonunu kendi zamanýn dýþýna taþýrsak; baþta akýl, olmak üzere çok þeyleri kaybederiz. Bu veciz sözdeki siyasetçe söylenen zeminin; konjonktüründeki süren durumun kimisi bunlardý. Bu tartýþmalara noktayý koyan, kendi politikasýný açýklýkla ortaya koyan bu özlü cümlenin, bu þartlarla ifade edilmiþ olmasý çok çok kuvvetli olasýlýktýr. Ýþte insanlar kendisine yabancýlaþtýðý gibi böylesi düþünceleri kendi zamanlarý dýþýna esneterek de bu kabil ifade olan sözlere de insanlarý yabancýlaþtýrmaktadýrlar. Yani o düþünceyi kendisine yabancýlaþtýrýp, sözlerin güncel zeminine olur mesajýyla kendi arasýndaki mesafeyi kaldýrýrlar. Sanki güncele bir hitapmýþ gibi ortaya koyarlar. Biliyoruz ki çoðu barýþ, savaþmaktan geçtiði gibi çoðu savaþta barýþný yapmadan durulup kesikli sürekli olamaz. Þartlarý okuyup davranmaksa sizin güncel olup olmama bahtýnýzadýr! Bir sözü zamanlar üstü oluþla ileri görüþlü olma türünden ambalajlayýp göstermek, bu hezeyanýn tam da kendisidir. Zamanýnýn olgularýyla anlaþýlmayan bir söz, baþka zamanlarýn pek pek ifadecisi olamazlar. Üstelik ayak baðýnýz olurlar. Siz de kendi zamanýnýzýn sorunlarýna tümden o günler muhatapmýþçasýna günceli o zamanlara indirgemekle o zamanlarý küçültürsünüz. Ýþte ileri görüþlülük bu bir kaçýçýkarýmla bu çýkarýmlarýn da ötesini sezen kavrayýþýn günceliðinde güncel oluþla davranmaktýr. Bu baðlamda bir sözü kendi zamanýnýn dýþýnda oluþla zamanlar üstü gibi gösterme yanýlgýsý olan keþme keþliði içinde oluþla; güzide Ýslam dini de, bu kabil söyletilmelerden pek çok mustariptir. Ýslam’ýn baþlanýþýnda, vahiy indiðinde; herkes vahyi anlýyordu. Kimse kimseye pek pek bu nedir diye sormuyordu. Bu anlamasý yüzden Ebucehil gazaba geliyor, Ömer’ de Müslüman oluyordu. O günün Kuraný anlayan insanlarý bu günkü insanlardan eðitimce ve bilgice; sosyo ekonomik ve sosyo toplumsal bilgi ve teknoloji kullanýmýyla olmanýn anlama, yorumlama gibi geniþ þümüllü izaný içinde olmaktan haliyle daha da geriydiler. Ve buna raðmen vahyi gayet güzel anlýyordular. Oysa bugünün insanlarý sakýzýn orucu bozup bozmadýðýný danýþýyorlar! Kuran, rehber olarak gelmiþti. Ve zaman zemin sistematikli devinimlerini sizlere rehber kýlýyordu. Rehberlik o günle bir son deðildi. Aksine islami alan devinimi içinde, kendinizi yeni yeni iþletiþlerinizle süreci bir ilkeler manzumesiyle ileri zamanlara doðru baþlayýþýnýzdý. Týpký insanlýðýn Arþimet'i bilmeyle, Arþimet'in o bilgi ve öðretisine sahip oluþuyla, Ariþimet'in düzey ve düzleminde kalmamanýn inanç ve becerisi gibi tavýr olmalýydý bu. Bu alan zemin devinmesi içinde illa o günün sözleri bire bir olmasý gerkmiyor. O alan içi Ýslam'i ruhun imgesiyle sizlerin zamaný eðip büken kiþisel üretimlerinizi de yapabilmenizin bir dinamizmidir Ýslamilik. Oysa þimdi Kuran bizlere açýklanýyor. Kuran'ýn boy boy tefsirleri yapýlýyor. Ýlahiyatçýlar mide gazýnýn oruca etkisini açýklýyor. Ama deðerli Müslüman insanlarda ne bir icraat, ne bir üretimin islami baþarýsý vardýr. Siz dýþarda bünyenize sürekli vitamin (birinin birþeyleri hep açýklamasýný beklenti) verirseniz, vücudun vitamin üretimini (beynin düþünmesini kadük ediþle) engellersiniz. Bu da din olarak gelen güzide Ýslamýn þiarý deðildir.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |