Paranız varsa toprak alın. Artık üretmiyorlar. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Ne kadar Gönlü yüce bir insandı Nerede hizmet var, Hiç durmadan yol alırdı Sanki sabır melaikesiydi, Mütebessim edalı bir nefesti, Hiç şikâyet etmedi Ne bulduysa kanaat eden, Sara hastası olan beyine Hizmette kusur etmeyen bir zarafetti Evveliyatı Epey çileli ve meşakkatliymiş Sekiz çocuğun En büyüğü olduğu için çaresiz Annesinin uzun yıllar yatalak Hasta olması sebebiyle koşan, Durmayan candı Bir zaman sonra güya Tasavvufi hassasiyet gözetilerek, Hiç tanımadığı bir aileye gelin gider Küçük yaştadır Annesi ve babası tarikata müntesipli Sohbet ve zikir halkalarını İhmal etmeyen, Hizmet ettiklerine önem verenlerdi Her nasılsa yıllardır Bu yolda olmalarına rağmen bilinç Ve tekâmül konusunda Gelişmeye direnirlerdi Adeta bir fanus içinde Yaşamaya azmetmiş, Kendi doğruları dışında Her şeye kapalı Bir anlayışları öne çıkardı Babaları Hafız ve imam hatipti Anneleri bir köy kızı ve Kaçırmak zorunda kaldığı nefesti Gönül vermişler, Dağ tepe dememiş ve gecenin Geç vakitlerine kadar Sığınacak bir yer bulmak için Yalın ayak Ve ekimin ayaz günlerinde Ve dini hassasiyetlere Riayet etmek kaydıyla Sözü geçen bir ağanın evine sığınmışlar Her neyse Ve bu ihsan timsali Çocuk dünyaya gelir Yokluğun kol gezdiği Dağlık yamaçlarda Yaşamak ne kadar zormuş Onca garip ve fakirliğin üstüne Bir de uzun dönem askerlik çıkınca Artık hesap edin melallerin dramını En büyük ve bereketli olan Annelerinin şefkat kanatları Ve her vakit Arka çıkmaları olmuştur, metanetlerine Murada aç kızımız Umuda olan sadakatini Kaybetmeyen ihsanımız Yaşadığı semtin ve ailenin medarı İftiharı olmaya hak kazanmıştır Çünkü canını hizmete vakfetmiş, Diline sahip çıkmış, Riyakârlık yapmamış, Nefsi için yaşamamış O’nun rızasına nail olmak için Fedakârlıktan asla uzak durmamış, Her zaman rikkat nispetinde ayakta durmuş Ne zaman Ansak ve muhabbet için aransak Onların hanesi ve hizmete Müteallik hassasiyetleri Göz ardı edilemezdi Siyasi ve sosyolojik olayları da Takip etmeye gayret eden, Yüzü gülen manidar bir hazineydi Hiç kırılmayı bilmezdi, Olsun canınız sağ olsun der Ve mütebessim bir eda ile Utanmamızı gerektirirdi Yine kızının Ve torunlarının hatırı için Bahçeye inmiş ve Kimsenin cüret edemediği Ağaca çıkar Ve meyve toplamaya başlar, Sonra başı dönüp düşer Boyunda hasar ve eğe kemikleri Kırıldığından bahseder hekimler, Fakat kendisi hala habersiz Eğer sual olursa Cennet ehlinden Bir kişiyi görmek adına Hiç kuşkusuz ve kuruntusuz Bu naif insanı Tereddütsüz gösterirdim Her amel ve niyetine şahitlik Etmekten sarfı nazar etmezdim, Kalbim kadar emindim Dilerim dua edersiniz, Tez zamanda şifa bulması için İhmal etmeden Kalbinizde hisseder ve yâd edersiniz Mustafa CİLASUN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |