Birçok kez gazetelerde; insanların hiç haberleri yokken ve başka bir partiye üye oldukları halde AKP’ye üye yapıldıklarına dair haberler okudum. İlk okuduğumda inanmamıştım. Artık bu kadar da olmaz, demiştim. İnanmamıştım ama, bu konuyla ilgili haberlerin ardı arkası kesilmedi gazetelerde. Ama ben inatla, “Yok canım. Olmaz öyle şey.” deyip geçiyordum. İnanmamakta ısrar ediyordum.

Sen misin inanmayan? Öyle bir şey geldi ki başıma, işte o zaman inandım şişirme üye listesine.

Geçtiğimiz hafta, ilginç bir olay yaşadım. Bolu milletvekili Sayın Ali Ercoşkun’dan bir mesaj aldım. Cep telefonuma gelen mesaj; “ Sayın Ak Partili kardeşim…..” diye başlıyordu. Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Allah Allah! Ben ne zaman AKP’li oldum, beni kim AKP’li yaptı? Şaşırdım, kaldım. Demek ki ben de AKP üye listesine girmiştim. Ve sayın vekilim, bu nedenle bana mesaj göndermişti.

Telefonda mesaj çekerken, insan yanlışlık yapabilir diyeceksiniz belki. Asla di- ye – mez –si – niz. Neden diyemezsiniz? Çünkü; yapılan yanlışın bir açıklaması, bir mazereti olmalı. Örneğin; insan, kaşık çatal çekmecesinden kaşık alacakken, yanlışlıkla çatal alabilir. Çünkü, kaşıklar da çatallar da aynı çekmecededir. Ya da elinizi kalemliğe atarsınız; kırmızı kalem alacakken, yanlışlıkla elinize mavi kalem gelebilir. Zira her iki kalem de, aynı kalemliğin içindedir. Siz de sevgili okurlar; telefon rehberinizde kayıtlı olan Ayşe’ye mesaj çekecekken, yanlışlıkla Ayşen’e; Güler’e mesaj çekecekken Güner’e mesaj çekebilirsiniz. Emrah’ı arayacakken, yanlışlıkla Emral’i arayabilirsiniz. Çünkü bu kişiler telefonunuzda kayıtlı olduğu için, karışıklık olabilir. Parmağınız, yanlış bir isme gidebilir. İsimleri telefon rehberinizde alt altadır, yan yanadır falan. Ama; AKP’li olmayan, AKP ile uzaktan yakından ilgisi bulunmayan bir kişinin ismi, nasıl olur da AKP’li üyeler listesine girer? AKP’li olmayan vatandaşın isminin, sizin telefonunuzda ne işi var?

Şimdi ben sormaz mıyım “AKP üye sayısını bu yolla mı arttırıyor?” diye. “ Yoksa siz, vatandaşla dalga mı geçiyorsunuz?” demez miyim? Eğer sayın vekilim bu yazıyı okursa, kendisinden bir düzeltme mesajı bekliyorum, özür bekliyorum. AKP’li olmayan, hiçbir zaman da AKP’li olmayacak olan, başka bir partiye kayıtlı olan birisine “ AKP’li Kardeşim” diye başlayan mesaj çekmek, o kişiyle dalga geçmektir. Gerçekten de kendimi, alaya alınmış hissediyorum.

Gelelim şu KIZLI- ERKEKLİ meselesine: Benim artık inanın midem bulanıyor bu konudan. Kızlı- erkekli diye başlayan cümleler dinlemekten, okumaktan, yazmaktan, konuşmaktan midem bulanıyor. Ben bir kadınım. Babam erkek, kardeşim erkek, eşim erkek, damadım erkek, birlikte çalıştığım kişilerin birçoğu erkek. Ben bugüne kadar bu erkeklerin kızlara, kadınlara kötü bir şey yaptıklarını hiç görmedim. Acaba başbakanın bahsettiği erkekler, başka tür bir erkek mi? Kızlar da, bizim bildiğimizin dışında bir tür kız mı? Erkek görünce üstüne atlayan kızlar; kız görünce, ayranı kabaran erkekler diye başka bir cinsiyet mi var acaba?

Başbakan öğrenci evlerini denetlemek için yasa çıkartmaktan söz ediyor. Kızlı erkekli okul da istemiyor, yurt da istemiyor, öğrenci evi de istemiyor. Bir gün gelecek, kadınlar için ayrı pazar, erkekler için ayrı pazar isteyecek başbakan. “Bir kadın pazara çıkacak, erkek satıcıdan salatalık isteyecek. Bu, bizim inancımıza ters.” diyecek. Otobüsler, trenler, lokantalar, hastaneler, pastaneler vs. ayrılsın diyecek. Yani; kızlar, erkekler aynı yerde asla bulunmayacak. Öbür dünyada kendilerine huri kızlar verileceği söylenerek avutulmaya çalışılan erkekler! Siz seks düşkünü değilsiniz, olamazsınız; sapık değilsiniz, kız- kadın yiyen canavar hiç değilsiniz. Biz kadınların, kızların sizden hiç şikâyetimiz yok. Çünkü erkek deyince bizim aklımıza; önce baba gelir, dede gelir, oğul gelir, torun gelir, damat gelir, arkadaş gelir. Eminim ki siz de kadın denilince; önce ananızı, ninenizi, bacınızı, eşinizi, arkadaşınızı hatırlarsınız. Hemen yatağı düşünmezsiniz.

Bu kızlı- erkekli birliktelikten son derece rahatsız olan AKP, beni üye listesinden çıkarsın. Çünkü ben AKP’li değilim. AKP ile hiç ortak noktam yok. Baklavayla maydonoz nasıl bir araya gelemezse, ben de AKP’yle yan yana gelemem. Kimyalarımız uyuşmuyor nitekim.