Yaþam ciddi, sanat neþelidir. -Schiller |
|
||||||||||
|
“… Þehitler, Kuvâyi Milliye þehitleri, mezardan çýkmanýn vaktidir! Þehitler, Kuvâyi Milliye þehitleri, Sakarya'da, Ýnönü'nde, Afyon'dakiler Dumlupýnar'dakiler de elbet ve de Aydýn'da, Antep'te vurulup düþenler, siz toprak altýnda ulu köklerimizsiniz yatarsýnýz al kanlar içinde. Þehitler, Kuvâyi Milliye þehitleri, siz toprak altýnda derin uykudayken düþmaný çaðýrdýlar, satýldýk, uyanýn! Biz toprak üstünde derin uykulardayýz, kalkýp uyandýrýn bizi! uyandýrýn bizi! Þehitler, Kuvâyi Milliye þehitleri, mezardan çýkmanýn vaktidir! ...” Nazým Hikmet-1959 Ülkemiz bugün büyük bir kaosun içerisine doðru çekilmekte, hem içeriden hem de dýþarýdan yapýlan hiyanet ve ihanetlerle bölünme ve parçalanma kýskacýna alýnmak istenmektedir. Türkiye coðrafyasý bugün bir Sevr sürecinin içindedir. Bu bir gerçekliktir. Gerçekleri görmek ve söylemek ise her Türk bireyinin temel görevidir. Ülkemizin içinde bulunduðu en büyük tehlikeler, vatanýn kaleleri olan ekonomik zenginliklerimizin uluslararasý tekellere peþ keþ çekilmesi, Ülkemizin bölünmesinin, Yugoslavya gibi parçalanmasýnýn etnik altyapýsýnýn hýzla hazýrlanmasý, Kamu Yönetimi temel yasasý , BM ikiz sözleþmeleri ve Anayasanýn 90. Maddesindeki deðiþikliðin kabul edilmesiyle ulusal egemenliðin emperyalist güçlerin egemenliðine terk edilmesinin yasal zemininin hazýrlanarak üniter yapýnýn temellerine dinamitler döþenmesidir. Ulusal bir hedef olarak gösterilen Avrupa Birliði’ne ne yapsak, ne pahasýna olursa olsun alýnmayacaðýmýz AB’nin yetkili aðýzlarý tarafýndan zaman zaman açýkça kimi zaman da imalý sözlerle dile getirilmekte, “Kemalizm’den vazgeçin” öyle gelin denilmekte ve hatta “özel statü” ile belki denilerek çýkmaz ayýn son çarþambasý verilecek müzakerelere baþlama tarihinin hayali ile millet kandýrýlmak istenmekte, olmayacak duaya amin denilerek Kýbrýs, Ege, Patrikhane gibi konularda ödün üstüne ödünler verilerek ulusal egemenliðimiz, ulusal baðýmsýzlýðýmýz tehlikeye düþürülmektedir. Türk Milletinin en önemli gücü olan ordusu son zamanlarda iç ve dýþ düþmanlar tarafýndan hedef alýnmakta ve yýpratýlmaya çalýþýlmaktadýr. Bu Cumhuriyeti kuran Atatürk’ün üniformalý fotoðrafýna tahammülü olmayanlarla, 84 yýllýk karanlýktan söz edenler gibi ihanetin deðiþik renklerinin yaný sýra, hakkýndaki tutuklama kararýný takiben hemen hastalanýp Amerika’ya giden ve tedavisi hala süren(!) Fetullah Gülen’den aldýklarý talimatla Diyarbakýr’ýn Büyük Ortadoðu Projesinin yýldýzý olacaðýný ilan ederek Batý emperyalizminin baþlattýðý haçlý seferine gönüllü olan Damat Feritlerin, Vahdettin’lerin günümüz versiyonlarý Atatürk’ün yaptýklarýný yýkmak, yýktýklarý yeniden yaratmak için azimle çalýþýr ve önemli yol almýþlardýr. Ülkemizin baþýna musallat edilen terör belasý 30 yýldýr ilerleme ve geliþme anlamýnda ileriye bir adým dahi atýlmasýna engel teþkil etmekte, ülkeyi yönetenlerin siyasi kararlýlýk gösterememesi ve sadece laf salatasý ile çözüm üretmekten uzak tavýrlar sergilenmesi ve dýþ güçlerin (ABD ve AB) destekleri ile PKK terör örgütü sürekli eylemlerde bulunmuþ, bugün meclise dahi destekçilerini sokabilmiþtir. Milliyet kavramýný bilmeyen daha da vahimi tanýmayan bir iktidarýn yönetim sürecinde ülkemiz dört bir taraftan zaptedilmeye çalýþýlmakta, ekonomik ve ulusal güvenlik açýsýndan zayýflatýlmaya çalýþýlmakta, ülkede yaþamakta olan insanlara gelecek korkusu aþýlanmaktadýr. Aþýlanmaya çalýþýlan bu korku ile Ýstiklal Savaþý’nýn öncesindeki süreçte yaþanan korku birbirinin týpatýp aynýsýdýr. Anadolu, Orta Doðu ve Kafkas coðrafyasýnýn yeniden çizilmesi, çeþitli devletlerin himayesi gibi istemlerin ortaya çýkmasý saðlanmaktadýr. Bu gerçekler bilinmesine karþýn taraflý ve yandaþ basýnýn alakasýz yayýnlarý ile yýllarca halka anlatýlmadý, insanlarýn dini duygularý sömürülerek toplanan oylarla iyi bir potansiyel yakalayan iktidar ülke zenginliklerini dilediði gibi kullanýyor. Vatanýn kaleleri bir bir zaptedilir, bütün tersanelerine girilirken, ulus harap ve bitap düþmüþ fakru, zaruret içindeyken, Gençliðe Hitabe’nin muhataplarý olanlar, bu uykudan uyanmak ve ikinci Kurtuluþ Savaþýný baþlatmak zorundadýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ramazan Karalar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |