Ülkücülük ve Ülkücü Hareket bu günlerde basýnýmýzda sorgulanmaya baþlandý. Bir vekilimizin internette bir sosyal iletiþim sitesinde yazdýðý “Bu ülke ýrkçýlýk ve milliyetçilikten býktý, usandý. Sizi çekmek zorunda deðiliz Kurt Efendiler! Basýn gidin! Ülkü Ocaklarý kapatýlsýn” sözleri üzerine adamýzda bir tartýþma baþladý.
Ben, her þeyden önce demokratik ortamda yasal olan, devlete, millete, topluma, çevreye zarar vermeyen, ayrýmcý, bölücü olmayan, insanlarý kutuplara , kamplara ve sýnýflara ayýrmayan, olumlu, yapýcý, her türlü düþünceye saygý duyan biriyim. Zaten demokraside böyledir...
Her düþünceye saygý vardýr. Her insan kendi düþüncesini özgür bir þekilde ifade eder. Yeter ki iþi kavgaya, teröre ve ölümlere dökmesinler...
“Ülkücü”, “Ülkücülük” kavramlarý, nedense ülkemizde bir öcü olarak gösterilmeye çalýþýldý hep. “Yer altý dünyasý”, “Karanlýk dünya”, “Mafya dünyasý” olarak gösterilmeye çalýþýldý. Ülkücü gençler de zorba, olay çýkaran, kavgacý, vur kaç yapan, çek senet iþleriyle uðraþan kiþiler olarak gösterilmeye çalýþýldý. Onlara çamur atýlarak vatandaþýn gözünde küçük düþürülmeye çalýþýldýlar.
Oysa alakasý yok ülkücülükle bunlarýn. Ülkücülük, temelde insan sevgisini, vatan, millet sevgisini, bayrak sevgisini ele alan bir fikir akýmýdýr. “Türklük gurur ve þuuru, Ýslam ahlak ve fazileti” ile yoðrulmuþtur bu düþünce.
Doðruluðu, dürüstlüðü, eþitliði, sevgiyi, saygýyý esas alýr. Dinine baðlýdýr bir ülkücü. Yalaný sevmez. Ayrýmcýlýðý sevmez. Bölücülüðü sevmez. Bunlara karþýdýr. “Hak, haklýnýn”dýr düþüncesiyle hareket eder. Adam kayýrma, taraf tutma yoktur.
“Ülkücü” sözcüðü, sözlük anlamý bakýmýndan “Mefkure-fikir-düþünce” anlamýna gelmektdir. Ýngilizcedeki karþýlýðý “ideal”dir. Yani amaç demektir. Herkesin yaþamý boyunca mutlaka bir amacý vardýr. Ancak buradaki amaç, basit bir amaç deðil, uðrunda hiçbir fedakarlýktan kaçýnýlmayacak, yüce bir amaçtýr.
     Ülkücülüðün diðer düþüncelerden farký, vataný bir aþk derecesinde sevmektir. Onun uðruna ölümü dahi göze alabilmektir. Çünkü vatan kutsaldýr. Deðerlidir...
Ülkücülük bir hedeftir. Elde edilmesi, varýlmasý güç olan bir hedeftir. Ama bunu en mükemmel bir þekilde baþarmak için çalýþmak, ulaþýlmasý, gerçekleþtirilmesi için arzu ve istek göstermek, bu uðurda da her þeyi göze almayý gerektiren bir hedeftir.
Hedefler uzak veya yakýn da olabilir. Ama bazý hedefler vardýr, çok uzaktýr. Ona hemen ulaþamazsýnýz. Yýllar ve hatta yüzyýllar sonra bile ulaþýlmasý güçtür. Önemli olan o hedefi gönülde hissetmek, ona ulaþmaya çalýþmak ve bu uðurda çaba harcamaktýr. Ýþte ülkücülük de böyle bir þeydir.
Her þeyden önce Türk milletinin ahlâkta, maneviyatta, insanlýk duygularýnda en yüksek seviyede bulunmasý, yaþamasý ve ilimde, teknikte dünyanýn en ileri gitmiþ varlýðý hâline gelmesi ve ekonomik açýdan kalkýnmýþ, tarýmýný modern tekniðe göre geliþtirmiþ ve modern sanayii kurulmuþ, refahlý bir toplum hâline gelmesi gerekir.
Türk milletinin hiç kimseden merhamet dilenmeyeceði, kendi ayaklarý üzerinde, kendi gücüyle duracaðý, varlýðýný koruyabilen, Dünyada süper devletler arasýnda yer alan ve bunun gerçekleþmesi için çabalayan bir hedeftir.
     Ülkücü anlayýþ, insancýldýr. Ýnsanlýða hizmet etmek için uðarþýr. Bunun için de insan önce kendi ailesi, çevresi, toplumu ve neticesinde tüm insanlýk için çalýþýr. Bunu yaptýðý takdirde ayný zamanda insanlýða da hizmet etmiþ olur.
     Ýçi vatan sevgisiyle yoðrulmuþ, vatanýný aþk derecesinde seven bu gençlere hakaret ederek yanlýþa düþmeyelim. Eðer bu gençler, yanlýþ yapýyorsa, doðru yoldan çýkmýþlarsa elbette ki onlarý uyarmak lazým. Doðru yola sevk etmek lazým.
     Fakat “defolun gidin” demekle nereye varýlacak? Onlarý dýþlamakla, kabul etmemekle kavgayý daha da körüklemiþ olmayacak mýyýz?
     Demokratik anlayýþa sahipsek her tür yasal düþünceye saygý duymak zorundayýz. Yoksa kendmize boþ yere “Demokratiðiz” demeyelim.