..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Kesinlikle Karşıyım! > Kâmuran Esen




5 Temmuz 2014
Cep Telefonu Mesajlarından Gına Geldi  
Kâmuran Esen
Teknolojik gelişmeler yüzünden, her eve giren internet, her elde bulunan cep telefonları yüzünden kimseden kaçamaz, kendimizle baş başa kalamaz, istemediğimiz kişilerle iletişim halinde olma mecburiyetinden kaçamaz olduk. Yerinde ve gerektiği gibi kullanılmadığı için, haberimiz olmadan sosyal paylaşım ağlarında boy gösteriyoruz. Cenazede ağlarken, düğünde oynarken, hatta neredeyse kaşınırken bile görüntüleniyoruz. Nerde, ne zaman, ne yaptığınız meydanda. Ya ben paylaşmak istemiyorsam? Ama size soran yok ki.


:AFJJ:
Teknoloji bizi öylesine sarıp sarmaladı, hayatımıza öylesine girdi ki; bazen insana “Yerin dibine girsin böyle teknoloji” dedirtiyor. Teknolojik gelişmeler yüzünden, her eve giren internet, her elde bulunan cep telefonları yüzünden kimseden kaçamaz, kendimizle baş başa kalamaz, istemediğimiz kişilerle iletişim halinde olma mecburiyetinden kaçamaz olduk. Yerinde ve gerektiği gibi kullanılmadığı için, haberimiz olmadan sosyal paylaşım ağlarında boy gösteriyoruz. Cenazede ağlarken, düğünde oynarken, hatta neredeyse kaşınırken bile görüntüleniyoruz. Nerde, ne zaman, ne yaptığınız meydanda. Ya ben paylaşmak istemiyorsam? Ama size soran yok ki.

İki tane edebiyat sitesinde yazıyorum, yazılanları okuyorum. Elbette çok şey öğreniyorum, kendimi geliştiriyorum yazma adına. Ancak, siteye girdiğimde; hangi yazarın hangi yazısını okuduğum, sitenin alt bilgilerinde görünüyor. Belki de sitenin güvenliği ve ciddiyeti adına getirilen bir düzenlemeyle; siteye ne zaman giriş yaptığınız, ne zaman çıkış yaptığınız, hangi yazarın sayfalarında dolaştığınız, şu anda sitede ne yapıyor olduğunuz anında görünüyor. Bu da “ izleniyorum” veya “ biri beni gözetliyor” hissi uyandırıyor.

Ya cep telefonu mesajlarına ne demeli? Telefonunuz her an cırt cırt ötüp duruyor çekirge gibi. İnanın bana gına geldi. Her an sizi dürtüp duran, uykunuzdan uyandıran, ya da konuşmanızı bölmek isteyen bir münasebetsiz gibi. Belki önemli bir mesajdır diye, açıp okumadan yapamıyorsunuz. Toplantıda, yemekte, iş ortamında, uykuda, kısacası her ortamda ve her durumda mızırdayan bi bebek gibi, telefon mesajı uyarısı sesi susmak bilmiyor. Mesaj gönderenlerin birçoğunu tanımıyorsunuz bile. Ama onlar sizin telefon numaranıza çoktan ulaşmışlar ve listelerine girmişsiniz. Yolculuklarda, sınırları içine girdiğiniz hemen hemen her yerleşim birimine ait mesajlar alıyorsunuz. Bazıları bilgilendirme amaçlı, bazıları reklam amaçlı. Çoğu eften püften mesaj. Bu işin cılkı çıkmış durumda, deyim yerindeyse.

Gerekli- gereksiz onlarca kişisel mesaj geliyor sürekli. Bir milletvekili, partisinin etkinliklerini size mesaj yoluyla iletiyor ikide bir. Bana ne senin partinin etkinliğinden? Biri, sayın başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adaylığını müjdeliyor. “Hayırlı olsun” muş. Perşembenin geleceğinin çarşambadan, hatta ta pazartesiden belli olduğu bir zamanda, ne gerek var bu mesaja? Üstelik medya ne güne duruyor? Millet son dakika haberlerini anında öğreniyor zaten. Başbakanımızın cumhurbaşkanı adayı olması, mesaj gönderen kişi için bir mutluluk sebebi olabilir. Peki mesaj gönderilen her kişi için aynı şeyi söyleyebilir misiniz? Sevincinizi neden kendi partililerinizle paylaşmıyorsunuz? Neden bizi rahatsız ediyorsunuz?

Üye olduğunuz, görev üstlendiğiniz, temsil ettiğiniz parti ile ilgili haberleri; sizinle aynı görüş ve düşüncede olmadığından emin olduğunuz kişilere göndermek, ne derece etik? Oku oku, bitmek bilmiyor. Partimiz falanca gün, filanca yerde, şu kişinin bilmem ne durumu için, falan filan yapacakmış. Falanca bakan, filanca yerde bilmem ne açılışı yapacakmış. İyi de, bana ne? Ya da, bana mesaj çekmek için kimden izin aldın? Neden beni rahatsız ediyorsun? Senin partinin kuruluş yıldönümü, seni ve partililerini ilgilendirir. Kutlama mesajını git, onlara çek. Mesaj gönderilen her kişi; kuruluş yıldönümü olan partiden değil ki. Neden zahmet edip mesaj listesi çıkarmıyorsun?

Bu mesajlardan artık bana gına geldi. Hele Babalar Gününde gelen mesajla, nevrim iyice dündü. Bir kadın olarak, Babalar Günü Kutlama Mesajı almak; komik olmaktan öte, sinir bozucuydu. Hem de bir milletvekilinden. Toplu mesaj gönderme kolaylığından hareketle, rehberinde bulunan kadın- erkek herkesin babalar gününü kutlamak; her şeyden öte koca bir densizlik. Başka bir ifadeyle de, insanları hafife almak. Hani “Ata et, ite ot yedirmek,” diye bir tabir var ya, aynen öyle. Madem böyle bir kutlama mesajı atacaksın; bir zahmet listendeki kadınları çıkaracaksın, sadece erkeklere göndereceksin. Bir kadının babalar gününü kutlama densizliğini göstermeyeceksin.

Yukarıda yazdığım birkaç olay bile, beni teknolojiden soğuttu. Başkalarının hayatıma bu şekilde saldırmasından nefret ediyorum. Muhatap olmak istemediğim kişilerin yaşamıma girmesinden rahatsız oluyorum. Teknolojik olanaklar, ancak doğru kişilerin ellerinde olursa bir işe yarar diye düşünüyorum.” Aklını eşeğe verme; çeker, arpa tarlasına gider,” hesabı; yanlış kişilerin eline geçen teknolojik olanaklar, başkalarını işte böyle rahatsız eder.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: şeytan diyor ki...
Gönderen: asivemavi36 / , Türkiye
28 Temmuz 2014
nice zaman sonra sevgili öğretmenimi burada bulmak çok güzel, yazı konusu maalesef ki genel sorunumuz, tacizlerden kaçamıyoruz, bu gidişle kaçabileceğimizi de düşünemiyorum...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın kesinlikle karşıyım! kümesinde bulunan diğer yazıları...
Toplumumuzun Kadına Verdiği Değer
Kâmuran Esen Shov (!)
Kitap, Sehpa Olarak Nasıl Kullanılır!
Şarkı Sözü Yazarı Olmaya Karar Verdim
Bir Köşe Yazarının Özellikleri
Bir Erkeğin Birkaç Eşinden Biri Olmak
Mudurnulu Fatma Nine"nin Günlüğü / Ne Günah, Ne Günah Değil?
Erkekler Şalvar ve Cüppe Giysin
Rtük'ün Saçmalıkları
Moraliniz mi Bozuk?o Halde Gazete Okuyun!

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atatürk'ü Anlatabilmek
Kütüphanelerimizin Hazin Durumu
Ahilik ve Düşündürdükleri
Evli Çiftler Nasıl Piknik Yapar
Bir İzedebiyat Yıllığı Alır Mıydınız?
Dünya Kadınlar Günü
Alanya'da Turizm Suratımda Nasıl Patladı!
Mudurnulu Fatma Nine"nin Günlüğü / Güle Güle 2014
Yaşadığımız Ama Artık Alıştığımız Garip Olaylar
Dün Gece Bir Rüya Gördüm - Oy Arttırma Taktikleri Kursu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.