Kötü bir barýþ, iyi bir savaþtan daha iyidir. -Puþkin |
|
||||||||||
|
-Alýþveriþ delisi, kadýn delisi, para delisi, araba delisi, arkadaþ delisi, marka delisi… -Bunlara da deli diyorlar, ama inanýn bunlar bizden deðil! ** Gencin yanýndan ayrýlýp yürümeye baþladým. Yanlarýndan geçtiðim iki kiþinin konuþmalarýna kulak kabarttým: -Yemeðe ne kadar var? Ben acýktým. -Ne kadar zaman kaldýðýný ben nereden bileyim? Zil çalýnca gider yeriz iþte! Bu bilgi doðrusu çok iþime yaradý. Demek ki yemek vaktini zille haber veriyorlardý. Boþ bir bank bulup oturdum. Zili beklemeye baþladým. Çok geçmeden zil sesi duyuldu. Ýyi de yemekhane neredeydi? Zil ile birlikte çok sayýda insan odalarýmýzýn olduðu binaya doðru yöneldi. Onlarý takip ettim ve bu binanýn alt katýndaki yemekhanede karnýma doyurduktan sonra tekrar bahçeye çýktým. Doðrusu yemekler çok lezzetliydi. Çorba, etli patates, bulgur pilavý ve meyveyi iþtahla yedim. Benden önce kendilerini bahçeye atanlar da vardý. Üç kiþi ayakta bir þeyler konuþuyorlardý. Yanlarýna yaklaþýnca üçü de kahkahalarla gülmeye baþladýlar. Önce bana güldüklerini zannettim, ama sonra yanýldýðýmý anladým. Biri bir þeyler söylüyor sonra üçü birden gülüyordu. Neydi onlarý böyle neþeli yapan? Merak ettim. Yoksa saçma sapan þeylere mi gülüyorlardý? Evet, öyleymiþ. Çünkü biri “Köfte!” diye baðýrýnca hep birlikte basýyorlardý kahkahayý. Diðeri “Tren kaçtý!” deyince yine kahkaha… Çok yaklaþmýþ olmalýyým ki orta boylu, kumral saçlý olanýn dikkatini çektim. Bana: -Sen niye öyle bakýp duruyorsun. Gülsene, neden gülmüyorsun? Dedi. Ne yapacaðýmý ne söyleyeceðimi bilemedim. Aðzýmdan: -Ben burada yeniyim, bu hastaneye geleli sadece birkaç saat oldu. Sözleri dökülünce karþýmdaki daha da kýzdý ve üzerime yürüyüp: -Neee? Bir de konuþuyor! Diye baðýrýnca en iyi davranýþýn oradan kaçmak olduðuna karar verdim ve öyle de yaptým… Nefes nefese kalmama raðmen arkama dönüp bakamýyordum. Artýk koþamayacaðýmý anlayýnca durdum, korkarak arkama baktým. Ne gelen vardý ne giden… Dinlenmek için oturduðumda güneþ tatlý sýcak yüzünü gösteriyordu. Koyu gri bulutlar kýskanmýþ olmalýlar ki ýsrarla güneþin önünü kapatmaya çalýþýyorlardý. Ama güneþ bir yolunu bulup bulutlarýn arasýndan sýyrýlmayý baþarýp muzip bir çocuk gibi gülümsemeyi sürdürüyordu. Güneþ çýkýyor, bulutlar güneþi kapatýyor, güneþ aradan sýyrýlýp çýkýyor, bulutlar öfke ile önünü kesiyor, kayboldu derken gene vazgeçmeyip tekrar çýkýp gülümsemeye çalýþýyordu. Ama gri bulutlar, siyah bulutlardan yardým alýnca birden adeta karanlýk bir perde çekildi güneþin önüne. Artýk çaresizdi, bekleyecekti bulutlarýn daðýlýp gitmesini… Derken tek tük yaðmur damlalarý düþmeye baþladý. Az ilerideki su birikintisinde bu yaðmur damlalarýnýn oluþturduðu halkalarý izlemek hoþuma gitti. Bir damla, suyun üzerine düþünce önce küçük bir halka oluþuyor, sonra bu giderek büyüyor ve en sonunda da yok oluyor. Yani halkalar kýsacýk bir ömre sahip! Nedense halkalarýn bu yok oluþu beni üzdü, canýmý sýktý. Bunun nedeni acaba ömürlerinin insan hayatýna benzemesi miydi? Yaðmur damlasý küçük bir halka, giderek büyüyen bir halka ve son… Tekrar bir yaðmur damlasý ve halka, tekrar, tekrar… Tabii bu seyir hep böyle devam etmedi. Yaðmur damlalarý birbiri ardýna inmeye baþladý ve halkalar, halkalar, halkalar ayný anda oluþtu. Yaðmur hýzýný iyice artýrýnca su birikintisinde tam bir kargaþa hali ortaya çýktý. Halka var mý yok mu, artýk anlaþýlamýyordu. Islandým; hem de ne ýslanma! Her tarafýmdan sular akýyordu. Etrafta benden baþka yaðmur altýnda kalan hiç kimse yoktu, herkes bir yerlere sýðýnmýþtý. Hani suyun içinden çýkan kedi, köpek gibi hayvanlar silkinirler ya; ben de öyle yaptým. Etrafa sular saçtým; bu çok komikti. Oyun gibiydi… Aslýnda oyun oynamanýn zamaný deðildi; binaya dönmem gerekiyordu. Acele etmeli mi yoksa etmemeli miydim? Nasýlsa olan olmuþtu bir kere! Yavaþ adýmlarla yürümeye baþladým. Binaya beþ-on metre kala yaðmur dindi. Saðanak yaðmur iþte böyleydi: Birden baþlar ve kýsa bir süre geçince de sona ererdi… Demek ki yaðmurun da bana kastý varmýþ! Güneþ tekrar “merhaba” diyordu. “Ahmakýslatan” dedikleri yaðmur, acaba bu muydu? Sanmam. Çünkü bir ahmak bile böyle benim kadar ýslanmayý beceremezdi! Ýçeri girdiðimde bana hayretle bakanlar, gülenler, birbirinin kulaðýna bir þeyler fýsýldayanlar oldu. “Ah, vah” çekenler ve tabii laf atanlar da vardý. Biri gülerek: -Laðým faresi geliyor. Kaçýn! Demez mi? Çok kýzdým bu lafa. Yanýna gidip gözünün üstüne bir yumruk atmayý düþündüm. Evet ama sadece düþündüm, yapamadým! Odaya girip üzerimdekileri çýkardým. Bunlarýn yerine giyebileceðim yedek giysilerim olmadýðýndan pijamamý ýslak vücuduma geçirip yataða yattým. Üþüyordum Birkaç kere hapþýrdým. Yorganý baþýmdan aþaðýya çekip nefesimle ýsýnmayý denedim. Uyumuþum. Öyle bir uyuma ki! Deliksiz uyku dediklerinden… Uyanamadýðým için akþam yemeðini de kaçýrdým. Gözlerimi açtýðýmda sabah olmuþtu ve zaten birazdan da kahvaltýyý haber veren zilin sesini duydum. Giyinmek için yataktan çýktým. Ýç çamaþýrlarýmý ve elbisemi giydim. Hâlâ ýslaklýðý geçmemiþ giysiler vücuduma yapýþtý. Gene üþümeye baþlamýþtým. Koþarak kahvaltýya gittim. Ýçtiðim iki bardak çay içimi ýsýttý, beni biraz rahatlattý. Bu hastanedeki ilk günüm çok kötü geçmiþti. Birçok aksilik beni bulmuþtu. Bunu düþünmek moralimi bozdu. Ya hep böyle giderse, ben bu kadar aksiliðe bunca zaman nasýl katlanacaktým? Nitekim ikinci günün ilk olayý da baþlamak üzereydi: (Devam edecek...)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |