..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Edebiyat yaþamýn öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediði biçimi verir. -Oscar Wilde
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Sanat ve Sanatçýlar > Seval Deniz Karahaliloðlu




28 Þubat 2015
"Ben, Feuerbach" ve Tiyatro 4  
Her þeye inanýr ve hiçbir þeye inanmaz. O, herkestir. Kendisine sorarsanýz “hiç kimse” !

Seval Deniz Karahaliloðlu


“Mevsimler deðiþiyor, asýrlar dönüþüyor ve durmadan öðütüyor zaman. Ben sonra oyuncu oldum ve buna hayatýmý feda ettim. Ben, Feuerbach.” Bu onun hayatýnýn kýsa bir özeti. Tiyatro onun için yaþamak demek. Çünkü tiyatrodan baþka elinde hiçbir þeyi yok. Hiçbir þey.


:AFJE:
“Ben, Feuerbach” ve Tiyatro 4

Seval Deniz Karahaliloðlu

“Iþýk”! Feuerbach’tan duyduðumuz ilk söz. Karanlýktan çýka gelen bir oyuncu. Hikayenin baþladýðý yere dönüyor. Sahneye. Akýl hastanesinde geçen yedi karanlýk yýldan sonra ýþýða olan özlemini dindirmesi gerek. Yeniden doðacaðý, kendisini var eden yerde çözecek her þeyi. Kendini yeniden yaratmasý lazým. Bunun için kendisiyle yüzleþecek. Israrla yönetmeni görmek ister. Ama karþýsýnda genç asistaný bulur. Daðýnýk, kendi halinde, umursamaz genç bir adam. Olsun. Rol Feuerbach’ýn olmalý. Bu nedenle yönetmeni beklerken kendine eþlik eden asistaný orada tutmak zorundadýr. “Mevsimler deðiþiyor, asýrlar dönüþüyor ve durmadan öðütüyor zaman. Ben sonra oyuncu oldum ve buna hayatýmý feda ettim. Ben, Feuerbach.” Bu onun hayatýnýn kýsa bir özeti. Tiyatro onun için yaþamak demek. Çünkü tiyatrodan baþka elinde hiçbir þeyi yok. Hiçbir þey.

Tiyatro 4’ün Urla Toprak Sahnede sergilediði “Ben, Feuerbach” (Ben, Oyuncu)
Alman yazar Tankred Dorst’un unutulmaz eseri. Bir baþ yapýt. Eseri dilimize Sema Engin Edinsel kazandýrmýþ. Derya Efe Uluca’nýn yönettiði oyunda baþrolleri Kaðan Uluca (Feuerbach), Aytunga Atattoprak (Asistan) ve Kýymet Þimþek (kadýn) paylaþýyorlar. Oyunun sahne tasarýmý Polat Canpolat’a ait. Utku Güçoðlu’nun müziklerini hazýrladýðý oyunda ýþýk tasarýmýný ise Halil Dönmez yapýyor. Afiþlerinde ise Alpgiray Kelem’in imzasý var.

2012 yýlýnda kurulan Tiyatro 4 çok genç bir tiyatro topluluðu. Yola çýkýþ amaçlarýný kýsaca “yatýrýmýný tiyatroya yapmak ve oyunlarýný seyirci ile buluþturmak” olarak tanýmlýyorlar. Tiyatro onlar için sadece oyuncu ve gösterimden ibaret deðil. Ayný zamanda tüm bileþenleriyle birlikte bir tasarým süreci. Ýþte bu süreçte, “Ben Feuerbach” oyunuyla izleyici karþýsýna çýkýyorlar. Týpký Feuerbach’ýn yaptýðý gibi hayata meydan okuyorlar.
Feuerbach’ýn gizemli kiþiliðini keþfetme aþamasýnda kendisine iliþkin yaptýðý tespitler ilginçtir. “Ben mi? Ben, hiç kimseyim” der. Bu kadar basit. Hiç kimse. Güçlü bir kaybolmuþluk duygusu yansýtýrken baþ döndürücü bir hýzla bin bir suratý oynar. Hangimiz hayatýn bir yerinde kaybolmadýk ki? Kýsa ama can alýcý sorularla tam on ikiden vurur. Seyirciye döner ve “kime oynuyoruz bu oyunlarý?” diye sorar. Sahi, kime oynuyoruz?

Kimlikten kimliðe geçerken duygusal savrulmalarýyla baþýmýzý döndürür. Aslýnda hepimizin hayatýnda farklý zamanlarda, farklý þiddetlerde yaþadýðýmýz duygusal gelgitlerden pasajlar geçer. Bir dakika önce melankoli denizinde boðulan adam, bir dakika sonra manik durumun doruklarýnda dolaþýr. Yerinde duramaz oradan oraya zýplarken son hýz konuþur. Daldan dala konar. Sözcükler bir barajdan fýþkýran sular gibi çaðýldayarak akar gider. Sonra þizofren bir tavýrla kendi içine döner. Hayata, kendine, karþýsýndakine, belki de bize dair yaptýðý acýmasýz tanýmlarla küçük tokatlar atar.

Garip bir farkýndalýk durumuyla Feuerbach ustalýkla aynayý seyirciye doðru tutar. Bu “ben, artýk senim” demenin baþka bir yoludur. An gelir yitirmenin getirdiði acýyý yüreðimizde hissederiz. Akýl hastanesinde geçen gayya kuyusu kadar karanlýk yedi yýl. Dile kolay. Sonra kendi suçluluðunun, deðersizliðinin bilincine varma durumu. Feuerbach’ýn dibe vurduðu anlar. Siz, hayatta kaç kere dibe vurdunuz? Anýmsýyor musunuz?

Kaybolduðu karanlýktan müthiþ bir enerji patlamasýyla sýyrýlýr. Artýk o içinde bulunduðu anýn insanýdýr, eylem adamýdýr ve bu sahneye, üzerinde durduðu bu tiyatro sahnesine aittir. Bu rol onundur. Çünkü rol adeta onun için yazýlmýþtýr. Týrnaklarýný bütün gücüyle yaþadýðý anýn ýþýltýsýna geçirir. Pýrýltýlý bir dünyaya ait mizah anlayýþýný, aslýnda hiç kaybetmediðini düþündüðümüz umut duygularýyla besler. Aþýrý enerjisiyle manik durumun zirvesine týrmanýr. Hazýrladýðý Tasso ile role yepyeni bir bakýþ açýsý getireceðine bütün varlýðý ile inanýr. Aslýnda olmayan bir seyirciye oynarken, oyunculuðu için “onay” bekler. Bu onay beklentisiyle, baþarý konusunda içten içe kendini ikna eder. Oyuncu olarak bütün varlýðýný ortaya koyar. Ýnandýðý gerçekle, yaþadýðýmýz gerçek uyuþmayabilir. Olsun. Onun sýký sýkýya tutunduðu bir dünya vardýr. Sert duygusal iniþ çýkýþlarla bizi soluksuz býraksa da sýra dýþý bir sanatçý olduðunu gösterir.

Onda zeka ile beslenen bir deli cesareti var. Hastalanmadan önce oynadýðý son oyun Goethe’nin Tasso’sunu bir çeþit meydan okuma gibi sunar. Tiyatro sahnesine dönüþ için seçtiði oyun yine aynýdýr. Tasso. “Tasso’yu oynayacaðým. Dördüncü perdedeki monoloðu” der. Bu açýlýþ cümlesi, asýrlar sonra tekrar nefes almaya baþlayan bir canlýnýn ilk yaþam belirtileri gibidir. Neden özellikle Tasso? Ýtalyan þair Torquato Tasso (1544-1595) Rönesans dönemi ozanlarýndan. Tasso’nun melankolik, son derece duyarlý, hastalýk hastasý biri olduðu söylenir. Akýl hastasý olduðu gerekçesiyle yedi yýl süreyle bir hücreye kapatýlýr ve Roma’da yaþamýný yitirir. Ortak noktalarý her ikisinin de yedi yýl boyunca akýl hastanesinde kalmasýdýr. Dehanýn hayalci istekleriyle, gerçeðin gerekleri arasýndaki çeliþkiyi anlatan bir eserdir Tasso. Tam da Feuerbach’a uygun bir oyundur. Onun ruhsal durumunu mükemmel yansýtýr. Tasso oyunun yazarý Goethe “Tasso’yu yaþýyorum ben. Etimle, kemiðimle Tasso benim" der. Gerçek hayatla, hayal dünyasý arasýndaki çizgi çok incedir. Bazý anlar bu çizgi belirsizleþir, giderek yok olur. O zaman gerçek nedir? Kime göre, neye göre gerçek? diye sorarýz.

Hayat kocaman bir sýnav. Sýnav hiç bitmiyor. Hayatýmýz hakkýnda ne kadar “söz sahibiyiz”? Hakkýmýzda kararlarý kimler veriyor? Mesela, hangi ölçüye göre “deðerlendiriyorlar” bizi? Hayatýmýzý belirleyen “doðrularý” kimler saptýyor? Kime göre doðru, neye göre doðru? Bu ölçülerin doðruluðu nereden belli? Sýfýrýn tükettiðimiz, kaybedenler kulübüne dahil olduðumuz anlarda mesela baþarýnýn ölçüsünü kimler koyuyor? Hayata ara verdiðimiz dönemler, kaybolduðumuz zamanlar, kayýplar, beklenmedik kesintiler, trajediler... Bu sýnavýn kaðýtlarýný kimler okuyor? Kimler not veriyor? Feuerbach bu sýnavdan geçer not alacak mý?

Kendini var eden yere geri dönen Feuerbach hayat, gerçek, hayal, varlýk ve yokluk arasýnda kurduðu iliþkinin hassas sýnýrlarý arasýnda gezinir. Asistanla arasýnda geçen renkli sohbette küçük bir çocuðun merakýyla bakar hayata. Hemen hemen her konuya bulaþýr, fikir yürütür, dokunduðu her þeyi sarsar. O genç, umursamaz asistan bile artýk ayný adam deðildir. Feuerbach belki yönetmeni göremez ama asistaný ve bizi sonsuza kadar deðiþtirmeyi baþarýr. Evet, sahnede gördüðümüz kesinlikle sýra dýþý biri. Feuerbach, binlerce suratýn, binlerce öykünün, binlerce insanýn, duygunun ve umudun inanýlmaz bir karþýmý. Her an patlamaya hazýr tehlikeli bir kokteyl. Her þeye inanýr ve hiçbir þeye inanmaz. O, herkestir. Kendisine sorarsanýz “hiç kimse” !

Oyunda, Feuerbach rolünü oynayan Kaðan Uluca Feuerbach karakterini iyi çözmüþ. Karakterin deðiþken özelliklerini katman katman yapýlandýrýrken, usta oyunculuðu ile her bir katmaný diðerinden ayýrarak vurguluyor. Feuerbach’ýn deðiþken ruh durumunu çok doðru biçimde yansýtýyor. Canlý, dinamik, akýþkan bir oyunculuk sergiliyor. Tiyatro 4’ün prodüksiyon sýkýntýsý sahneye yansýyor. Mesela, oyunda kadýnýn kaybettiði “köpeði” göremiyoruz. Köpek yerine, “köpek tasmasý” kullanýlarak olay anlatýlýyor. Burada oyunculuk devreye giriyor. Oyuncular orada bir köpek olduðunu hayal etmemizi saðlýyorlar. Böylece eksi olabilecek bir durum oyunculukla artýya dönüþüyor. Sade bir dekorla hikayeyi gayet güzel anlatýyorlar. Zaten az, çoktur. Tiyatro 4 ekip olarak zor olaný baþarýp iyi iþler yapmaya çalýþýyor. Feuerbach çok güçlü bir metin ve böylesine zor bir oyunla perdelerini açan grup çýtayý çok yükseðe koyuyor. Artýk iþleri çok zor. Çünkü bir sonraki oyunda, koyduklarý çýta daha yükseðe çýkacak. Bu büyük cesaret ister. Ekip olarak çok zor bir oyundan yüzlerinin akýyla çýkýyorlar.

Feuerbach, deliliðin ve yoksunluðun karanlýðýnda, tiyatroyla kendi ýþýðýný bulmaya çalýþan bir adam. Sürekli spotlarý takip eder. Iþýk üzerine düþsün ister. Koyu bir karanlýktan gelir. Umutlarýný yatýrdýðý yönetmeni bulamayýnca arkasýnda soru iþaretleri býrakarak yeniden karanlýklara karýþýr. Genco Erkal’ýn dediði gibi “oyuncu, baþka bir oyuncuyu, en iyi oynayarak anlar, anlatýr”. “Ben Feuerbach”, 9 Mart Pazartesi Ýzmir Konak Belediyesi Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde, 17 Mart Salý Ýstanbul Bo Sahenede ve 29 Mart Bostanlý Suat Taþer Sahnesinde izleyiciyle buluþacak.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn sanat ve sanatçýlar kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
'Kafkas Tebeþir Dairesi'nin Sebeb-i Hikmeti... ''
Uluslarararasý Ýzmir Festivali 20. Yaþýný Kutluyor.
Anton Çehov'dan Arthur Miller'a, Modern Zamanlarda Düþlerin
Ahmet Adnan Saygun"un Mirasýný Taþýyan Onurlu Bir Sanatçý : Rengim Gökmen
Ýlhan Berk"in Þiirleri ve Sait Faik"in Öykülerini Gravürde Eriten Adam: Fatih Mika
Commedia Dell"arte Ýþliði : Michele Guaraldo, Simone Campa ve Korsanlar
Cemal Süreya"dan "Üstü Kalsýn" : Hakan Gerçek
Aðýr Abla Cecilia"nýn Müridinden Faydalý Hayat Dersleri : Ayhan Sicimoðlu
Romanya Ulusal Tiyatrosundan Bir Baþ Yapýt : Fýrtýna
Shakepeare"den Verdi"ye : Falstaff Operasý

Yazarýn Ýnceleme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Varmýþ Hiç Yokmuþ
"Beni Ben mi Delirttim?" : Ferhan Þensoy
Ermiþler Ya da Günahkarlar, Ýyilik Ya da Kötülüðün Dayanýlmaz Lezzeti…
Sineklidað"ýn Efsanesi : Keþanlý Ali"nin Ýbretlik Öyküsü
Sahibinden Az Kullanýlmýþ "Ýkinci El" Stratejiler
Tek Kiþilik Oyunlarýn Efsane Ýsmi : Müþfik Kenter
Yaðmur Yaðýyor, Seller Akýyor, Kral Übü Camdan Bakýyor
Efes'li Herostratus ve 'Hukukun Üstünlüðü Ýlkesi'
Tanrýlarýn Takýlarý
Ruhi Su"nun Ýzinde : Köy Enstitüleri

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ýbneler ve Çocuk Cesetleri [Þiir]
Komþu Çocuðu [Þiir]
Bir Bardak Soðuk Suyun Hatýrýna… [Þiir]
Ýhtiyaçtan [Þiir]
Deli mi Ne? [Þiir]
Sakýz Reçeli Seven Yare Mektuplar [Þiir]
Bir Nefes Alýp Verme Uzunluðunda… [Þiir]
Lord'umun Suskunluðunun Sebeb-i Hikmeti... [Þiir]
Pimpirikli Hanýmýn, Pimpiriklenmesinin Nedeni… [Þiir]
Yere Göðe Sýðamýyorum… [Þiir]


Seval Deniz Karahaliloðlu kimdir?

Bazý insanlar için yazmak, yemek yemek, su içmek kadar doðal bir ihtiyaçtýr. Yani benimki ihtiyaçtan. Bir vakit, hayatýmla, ne yapmak istiyorum diye sordum kendime? Cevap : Yazmak. Ýþte bu kadar basit.

Etkilendiði Yazarlar:
Etkilenmek ne derecede doðru bilemem ama beyinsel olarak beslendiðim isimler, Roland Barthes, Jorge Luis Borges, Braudel, Anais Nin, Oscar Wilde, Bernard Shaw, Umberto Eco, Atilla Ýlhan, Ýlber Ortaylý, Ünsal Oskay, Murathan Mungan,..


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Seval Deniz Karahaliloðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.