KKTC Bütçe görüþmeleri devam ediyor. Ama gelin görün ki bu bütçe görüþmeleri bazen komik, bazen üzüntü verici olaylara da sahne oluyor.
     Görüþmelerde, düþüncelerini anlatmaya çalýþan Sayýn Zorlu Töre, anlamsýz ve hiç kimse tarafýndan kabul edilemeyecek bir protestoya maruz kaldý.
     Sayýn Töre konuþurken, CTP’li iki vekil, alay edercesine telefonlarýný açýp mehter marþý müziðini dinleyerek salona girdiler.
     Bu, hangi anlayýþýn bir ürünüydü anlayabilmiþ deðilim. Orasý milletin meclisi deðil mi? Milleti temsil etmiyor mu? Seçilmiþ vekiller, yine seçilmiþ bir vekile nasýl böyle bir saygýsýzlýk yapabiliyor?
     Sayýn Töre, bu millet tarafýndan seçilmiþ, takdir görmüþ bir vekildir. Orada da milleti temsil etmektedir. Dolayýsýyla Sayýn Töre’ye yapýlan bu haksýz davranýþ doðrudan millete yapýlmýþ demektir. O nedenle bu davranýþýn doðru olmadýðýný ve hiç yakýþýk almadýðýný ve saygýsýzca olduðunu belirtmek istiyorum.
     Sayýn Töre de haklý olarak bu olaya tepki göstererek “Çýkýyorlar, alayvari Mehter Marþýný çalýp karþýmdan geçiyorlar. Buyurun geçin. Ben, Mehter Marþý ile büyüdüm. Dinlediðim zaman da duygularým çok yüksek olur. Bu ülkede milli ve manevi deðerler yaþatýlmazsa Kýbrýs Türk halkýnýn geleceði felaket olur” dedi.
     Gerçekten bu yapýlan davranýþ hiç hoþ deðil. Sayýn vekillerin daha dikkatli olmalarýný, yapacaklarý davranýþlarda nezaket kurallarýný gözetmelerini rica edeceðim. Meclisin kalitesini düþürmesinler. Bunu yapmaya hiçbir vekilin hakký yok…
     Burada þunu belirtmek istiyorum. Sayýn Zorlu Töre yalnýz deðildir. Arkasýnda büyük bir kitle vardýr. KKTC’yi seven, burasýný vatan bilen tüm Milliyetçi düþünceye sahip ve kendisine ülkücü diyen bütün vatanseverler Sayýn Zorlu Töre ile birliktedir.
     Mehter Marþýný anlayamýyorsanýz o zaman Mehterin ne olduðunu araþtýrýp ne anlama geldiðini öðreniniz. Ha, o zahmette de bulunmayacaksanýz, buyurun, sizin adýnýza onu da ben yapýp buradan paylaþayým:
Mehter, Osmanlý Yeniçeri Askeri Bandosu Dünyanýn en eski askeri bandolarýndan biridir. Yeniçeri Ocaðýnýn bir parçasý olan Mehterin ne zaman kurulduðu tam olarak bilinmiyor.
     Bazý kaynaklar 1365 yýlýnda kurulduðunu belirtirken, 1362 yýlýnda kurulduðu kabul ediliyor. Orhan Gazi, Yeniçeri Teþkilatý kurulacaðý zaman Hacý Bektaþi Dergâhý’na gelir. Yeniçeri Ocaðý için Dua ister. Hacý Bektaþ, “Bunlarýn adý Yeni Asker, ‘Yeniçeri’ olsun diyerek ‘Cenabý Hak yüreklerini ak, pazularýný kuvvetli kýlýçlarýný keskin, oklarýný tehlikeli, kendilerini daima galip buyursun’ diye dua okur.”
     Türklerin MÖ orduda takým halinde müzik aletlerinin çaldýðý da bilinmektedir. Ýlk yazýlý Türk Belgeleri olan Göktürk Kitabeleri “Tuð Takýmlarýndan” bahseder.
Divan-i Lugatit-Türk’te Hakan'ýn huzurunda nevbet vurulduðu anlatýlýr. 16 Türk devleti 12 asýr boyunca mehter'i egemenliklerinin simgesi olarak kullanmýþlardýr.
Mehter Marþý, Türk kahramanlýk havalarýný en güzel bir biçimde yansýtýr. Mehterin psikolojik etkisi gerçekten çok büyüktür. Dinleyenlere büyük bir cesaret, özgüven ve coþku verir. Dinleyende heyecan ve azim uyandýrýr. Türklere þevk ve heyecan verirken, düþmana korku ve endiþe verir. Onlarýn cesaretini kýrar…
Mehterin yürüyüþü bile anlamlýdýr. Ýki ileri bir yana biçiminde olan yürüyüþ biçimi “Doðuda ve Batýda en güzel biziz.” der adeta. Her þeyin imalarla yürütüldüðü o dönemde bu, önemli bir ayrýntýdýr.
Mehter Takýmý, Mohaç Meydan Muharebesi’nde 500 kös, Çaldýran seferinde 300 kös ün bulunduðu bilinmektedir. Ýstanbul'un Fethinde ise 270 zurna 150 boru 300 davul ve sayýsýz kös'ün olduðu bilinmektedir. Fatih Sultan Mehmet, Mehter eþliðinde Ýstanbul surlarýndan þehre girmiþtir…
Mehter takýmý sadece savaþ zamanýnda düþmanlarý etkilemek amacý ile çalýnmaz. Mehter Takýmý, her gün padiþahýn bulunduðu yerde; yani padiþah seferde ise çadýrýn önünde, deðilse saraydaki muayyen yerinde ikindi namazýndan sonra nevbet vururdu. Bundan baþka yatsý namazýndan sonra üç fasýl mehter çalýnýp padiþah'a dua edilir, sabaha karþý divan halkýný namaza kaldýrmak için yeniden nevbet vurulurdu.
Batý müziðinin en önemli isimlerinden biri “Mozart” da Mehter’den etkilenmiþ ve Türk tarzýnda besteler yapmýþtýr. Buna örnek olarak Türk Marþý”ný söyleyebiliriz. Yine “Bizet” gibi önemli bir besteci Mehterden etkilenerek beste yapmýþtýr. Ayrýca Batý orkestralarýnýn zilleri mehterden aldýðý bilinmektedir.
Evliya Çelebi, “Seyahatname”sinde Sultan 4. Murat devrinde büyük bir ordu olayýný þöyle anlatýr: “Mimarlarýn mý yoksa Mehterlerin mi alayda önceliði konusunda karar verilemez. Bu hususta görüþmek üzere Mimarbaþý ile Mehterbaþý, Sultan Murat’ýn huzuruna çýkarlar. Mimarbaþý baþlar söze: “Padiþahým! Mehterler, pirsiz esnaf olup Cemþid sanatýný tutmuþ bir alay Deccal kavmidir. Biz, padiþahýmýza saraylar, selatin camileri, köprüler yaparýz. Ýslam Ordusunda lüzumumuz, hizmetimiz vardýr, elbet mehterlerden evvel geliriz” der.
Bunun üzerine mehterbaþý da þu iddiada bulunur: “Padiþahým! Hangi bir tarafa gitseniz mehabet, þevket, salâbet ve þöhretiniz için, dosta düþmana karþý davul, kudüm, nefir döverek gitmeniz lazýmdýr. Cenk Meydanlarýnda gaziler cenge salmak için köslere biz tokmak çalarýz ve askeri þevke getirip biz kaldýrýrýz, padiþahýmýz bir þeye üzülse, huzurunda on iki makam, yirmi dört þube, yirmi dört sul, kýrk sekiz terkip musiki faslý edip, padiþahýmýzý neþelendiririz. Eski hükema saz ve söz hanende, ademin gönlüne safa verir, demiþler. Biz de ruha gýda verir esnafýz. Bahusus ki nerede Resulullah’ýn âlemi olsa, orada dabl-ý Al-i Osman bulunmak gerekir.
Bunun üzerine Sultan 4. Murat, mehterlerin mimarlardan evvel geçmesini irade buyurur…”