..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"İşimden büyük tat aldığımı söylemeliyim." -John Steinbeck
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




19 Şubat 2016
Köleci Sentez (Tevhit) 2  
Bayram Kaya
Köleci ittifak öncesindeki; ön ittifaklı ve totem dönemli insanların totem ve ilahlar üzerinde tek, çift olma; ya da birinin verdiği kararı, diğer birinin beğenmez olması gibi böylesi bir kaygıları hiç olmadı.


:IEH:
Servetleri, hırsı, ihtirası dağıtan Mamon’un tekil tevhitçi olması; Mamon’un tek olup olmamasındaki tartışma ve tartışma tanımazlığında duyulan endişe; Mamon’un bizatihi tek oluşuna duyulan endişe oluşun kendisi değildi.

Serveti gönlüne göre dağıtmanın ve malın mülkün, köleliğin tek takdir kaynağının Mamon, olmasına duyulan kaygının yok olacağı endişesi Mamon’un bizatihi tekliğine duyulan endişe gibi yansıtılıyordu. Mamon iki tane olursa ve biri diğerinin takdirini sevmezse kıyamet o zaman kopacaktı.

Köleci ittifak öncesindeki; ön ittifaklı ve totem dönemli insanların totem ve ilahlar üzerinde tek, çift olma; ya da birinin verdiği kararı, diğer birinin beğenmez olması gibi böylesi bir kaygıları hiç olmadı.

Neden? Çünkü kimsenin olmayan (gruba, ittifaka ait) mülk üzerinde işbirliğinin ve grup emekli ürünler değişmesini ortak paylaştıran yapının kararlarında henüz tartışılacak, şüphe edilecek bir durum yoktu.

Köleci tekçi olan tüm bu kaygılar kendi öncesine göre kendi öncesi içinde olmayan şeylerdi. Şimdiki gayreti evveline göre anlaşılmaz olan mülkiyetçi tutum hırsı içinde ele geçirilmiş malı; mülkü; köleyi; elde tutmanın hazmedilir mana anlayışını ortaya koymaktı.

Köleci tevhidin sözü üzerinde insanlar bu çağrıya uymanın imanıyla; mülkün kiracılarıyla, köleler mülk sahibinin egemenliğindeki tevhit içine gelecektiler. Üstelik kendisinden önceki evveli yok sayan köleci anlayışa göre, o tek şey; her şeyden önceydi. Her şeyden önce oluşla da, şeyleri baştan beri köleci dönemin istediği gibi keyfi, dağıtmıştı. Tevhide çağrı buydu. Gerisi adım adım hikâyeyle geliştirilecekti.

Kutsal yerler her daim sentezin, yeni girişim ve yeni hareketin, yeni düşüncenin merkezi oluşla kült (tapım) merkezi olmakla; Eden'dir, Lağaş'tır, Nippur'dur, Niş'tir, Kiş'tir, Mekke'dir, Medine'dir, Kudüs vs’dir. Bu nedenle kutsanırlar. bu nedenle o bağlılığa iman tezahür yerleri oluşla tapım merkezidirler.

Totem alan içinde veya ittifakı alanda; ortaklaştırmadan kaynaklı adaletsizliği ele veren durumlar var mıydı? Ki mutlaka vardı. O günkü kullanım düzeyiyle bu adaletsiz durumlar pek pek su yüzüne çıkabilir haller olamasa gerekti.

Şimdiki köleci adaletsizlik, emeği eksen almamakla, emeklerdi paylaşımı ortaklaştırmayan; mülke göre köleliği, kirayı, işletir olmayı, haracı, vergiyi mülk sahibine bırakan; mülkün işletilmesindeki gelir, kira gibi süreçleri ortaklaştırmama olmamakla, ortaklaştırmamaları; köleci günlerin kullanımıyla köleciliğin hemen ortaya çıkan adaletsizliğiydi.

Köleci kült içinde her biri, başka bir adaletsizliğin simgesi ve temsilcisi olan EL, Baal, Moon, Mamon gibi servetleri seçilmiş insanlara verir olmanın manaca aitlikleri (sahiplikleri) vardı. El’in toplumu; Mamon’un milleti. Baal’in tanıyıcıları ve uygulayıcıları, Kiş topluluğu; Marduğun yasa koyuculuğu gibi sahiplikler henüz akıllardadır.

Bu aitliklerin dinleri ve mana anlayışları, temsilcilerinin adları tabuydu. Başlanış döneminin iş birlikle ortak sağlayış ve sağlatma yapan tabu ve totemine karşı; köleci dönem ortaklaştırmamasının, mülk üzerinde süreci paylaşmasının, tabu ve totemi olmuştular.

Totem dönemin yapı içi ortaklaştırma olan mana anlaması, herkese sağlatan kurallar düzenli tabusu; köleci anlayışlı dinlerdeki ortaklaşmayan herkese göre olmayan; malı mülkü keyfi dağıtmanın; mülk sahipliği üzerindeki kira, işletme şu bu oluşuyla servet tabusu (servetin dokunulmaz kutsalı) olmuştu.

Bu nedenle şimdi de kolay kolay sorgulanması, el konması olmayan servetin dokunulmazlığı vardır. Emeklere dokunup sömürebilirsiniz. Adamı öldürürseniz indirimlerle birkaç yıldan çıkarsınız. Öküzü öldürürseniz (bir dilim baklava çalmak 6 yıldan başlayıp 21 yılla biten) ağır hükmü vardır. Baklava dilimi çalmayıp adam öldürseydi paçayı 7-8 yılla kurtarırdı.

Köleci dönem aitliği olan iman sizi ritüelime etmekle kalmıyor, sokakta ve karşılaşmalarınızda da sizi selamlaşma (Esenli kılma) üzerinde El Mamon'un bağlıları olup olmadığınızı sorguluyordu.

El'in bağlılarının, El'e sığınıp teslim olmuşların, bir işaretleşmesiydi selamlaşma. El'deşlerin birbiriyle; Mamon'daşların birbiriyle tanış olmalarını; birbirine El üzerinde, Mamon üzerinde esenlik, barış dilemeleriydi. El ile başlayan adlar sahipliği, El ile mana anlamalarının da mührüydü. El-selamun ya da Esselamün'dü.

El'in esenliği sana olsun, El'in koruyuculuğu sana olsun anlamına Selamın El; Selamün El-ba; Selamın El-baal; selamın El-mun; selamın el mamon gibi selamlaşmalarıyla her biri diğerinin El Baal'in ya da El Mamon'un bağlıları olup olmamalarını kontrol ediyordular. El'e hilafınız varsa selamı almıyordunuz.

Mevlevi ve Bektaşilerde Tanrı aşkı vardır. Aşk vardır. Öğretilerinin temeli bu ilahi aşktır. Bu nedenle Mevlevi Bektaşi selamlaşmalarında birbirlerine "aşk olsun sana" derlerdi. Şimdi bu söz herkesin ağzında "yazık olsun sana" anlamına gelir. Tarihsel olan, güncel olanın gerisinde; sisler bulvarında kalır.

Köleci sistemin kendi mana anlayışını kotaran Mamon'cu anlam; kendisinin bir olmasını; kendisinin kararlarının tartışılmaz olanın, “bir tek” ve “tekbir” olmasını ortam içine ihale etmişti.

Ama ortaya koyduğu kişilerine servet edindirme ve kişilerini servetten yoksun bırakmanın uzlaşmaz sınıftı takdiriyle de ortamın birliğini bozmanın fitilini ateşlemiş, bombasını patlatmıştı.

Artık ortama dek süreç tahmini 6000 yıldan beri birlik (sentez) değildi. Birlikte giden aykırılıktılar.

Mamon kendi tekliğini kurtarmıştı. Ama ortamın tekliği (sentezi), 6000 yıldan bu yana sanki mahşere kalmıştı.

Yüce Tanrı yanında varlık yok yandan var olup; var yandan da yok oluyordu. Sosyo toplum içinde üretim tüketimle yok olup, tüketim için yeniden var oluyordu.

Ne var ki insan öznelliği; üretim (varlık) ile tüketim (yokluk) üzerine değerleri ortalama olan bir alan içindeki sınırlıkların değişkenlikleriyle paylaşmayı herkese makbul yapan skala içinde olmayı da inşa etmişti.

Not: yazı içindeki ilk kez bu biçimiyle ortaya konan çıkarımlarım kaynak gösterilmeden alıntılanamaz. …



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.