"İşimden büyük tat aldığımı söylemeliyim." -John Steinbeck |
|
||||||||||
|
Serveti gönlüne göre dağıtmanın ve malın mülkün, köleliğin tek takdir kaynağının Mamon, olmasına duyulan kaygının yok olacağı endişesi Mamon’un bizatihi tekliğine duyulan endişe gibi yansıtılıyordu. Mamon iki tane olursa ve biri diğerinin takdirini sevmezse kıyamet o zaman kopacaktı. Köleci ittifak öncesindeki; ön ittifaklı ve totem dönemli insanların totem ve ilahlar üzerinde tek, çift olma; ya da birinin verdiği kararı, diğer birinin beğenmez olması gibi böylesi bir kaygıları hiç olmadı. Neden? Çünkü kimsenin olmayan (gruba, ittifaka ait) mülk üzerinde işbirliğinin ve grup emekli ürünler değişmesini ortak paylaştıran yapının kararlarında henüz tartışılacak, şüphe edilecek bir durum yoktu. Köleci tekçi olan tüm bu kaygılar kendi öncesine göre kendi öncesi içinde olmayan şeylerdi. Şimdiki gayreti evveline göre anlaşılmaz olan mülkiyetçi tutum hırsı içinde ele geçirilmiş malı; mülkü; köleyi; elde tutmanın hazmedilir mana anlayışını ortaya koymaktı. Köleci tevhidin sözü üzerinde insanlar bu çağrıya uymanın imanıyla; mülkün kiracılarıyla, köleler mülk sahibinin egemenliğindeki tevhit içine gelecektiler. Üstelik kendisinden önceki evveli yok sayan köleci anlayışa göre, o tek şey; her şeyden önceydi. Her şeyden önce oluşla da, şeyleri baştan beri köleci dönemin istediği gibi keyfi, dağıtmıştı. Tevhide çağrı buydu. Gerisi adım adım hikâyeyle geliştirilecekti. Kutsal yerler her daim sentezin, yeni girişim ve yeni hareketin, yeni düşüncenin merkezi oluşla kült (tapım) merkezi olmakla; Eden'dir, Lağaş'tır, Nippur'dur, Niş'tir, Kiş'tir, Mekke'dir, Medine'dir, Kudüs vs’dir. Bu nedenle kutsanırlar. bu nedenle o bağlılığa iman tezahür yerleri oluşla tapım merkezidirler. Totem alan içinde veya ittifakı alanda; ortaklaştırmadan kaynaklı adaletsizliği ele veren durumlar var mıydı? Ki mutlaka vardı. O günkü kullanım düzeyiyle bu adaletsiz durumlar pek pek su yüzüne çıkabilir haller olamasa gerekti. Şimdiki köleci adaletsizlik, emeği eksen almamakla, emeklerdi paylaşımı ortaklaştırmayan; mülke göre köleliği, kirayı, işletir olmayı, haracı, vergiyi mülk sahibine bırakan; mülkün işletilmesindeki gelir, kira gibi süreçleri ortaklaştırmama olmamakla, ortaklaştırmamaları; köleci günlerin kullanımıyla köleciliğin hemen ortaya çıkan adaletsizliğiydi. Köleci kült içinde her biri, başka bir adaletsizliğin simgesi ve temsilcisi olan EL, Baal, Moon, Mamon gibi servetleri seçilmiş insanlara verir olmanın manaca aitlikleri (sahiplikleri) vardı. El’in toplumu; Mamon’un milleti. Baal’in tanıyıcıları ve uygulayıcıları, Kiş topluluğu; Marduğun yasa koyuculuğu gibi sahiplikler henüz akıllardadır. Bu aitliklerin dinleri ve mana anlayışları, temsilcilerinin adları tabuydu. Başlanış döneminin iş birlikle ortak sağlayış ve sağlatma yapan tabu ve totemine karşı; köleci dönem ortaklaştırmamasının, mülk üzerinde süreci paylaşmasının, tabu ve totemi olmuştular. Totem dönemin yapı içi ortaklaştırma olan mana anlaması, herkese sağlatan kurallar düzenli tabusu; köleci anlayışlı dinlerdeki ortaklaşmayan herkese göre olmayan; malı mülkü keyfi dağıtmanın; mülk sahipliği üzerindeki kira, işletme şu bu oluşuyla servet tabusu (servetin dokunulmaz kutsalı) olmuştu. Bu nedenle şimdi de kolay kolay sorgulanması, el konması olmayan servetin dokunulmazlığı vardır. Emeklere dokunup sömürebilirsiniz. Adamı öldürürseniz indirimlerle birkaç yıldan çıkarsınız. Öküzü öldürürseniz (bir dilim baklava çalmak 6 yıldan başlayıp 21 yılla biten) ağır hükmü vardır. Baklava dilimi çalmayıp adam öldürseydi paçayı 7-8 yılla kurtarırdı. Köleci dönem aitliği olan iman sizi ritüelime etmekle kalmıyor, sokakta ve karşılaşmalarınızda da sizi selamlaşma (Esenli kılma) üzerinde El Mamon'un bağlıları olup olmadığınızı sorguluyordu. El'in bağlılarının, El'e sığınıp teslim olmuşların, bir işaretleşmesiydi selamlaşma. El'deşlerin birbiriyle; Mamon'daşların birbiriyle tanış olmalarını; birbirine El üzerinde, Mamon üzerinde esenlik, barış dilemeleriydi. El ile başlayan adlar sahipliği, El ile mana anlamalarının da mührüydü. El-selamun ya da Esselamün'dü. El'in esenliği sana olsun, El'in koruyuculuğu sana olsun anlamına Selamın El; Selamün El-ba; Selamın El-baal; selamın El-mun; selamın el mamon gibi selamlaşmalarıyla her biri diğerinin El Baal'in ya da El Mamon'un bağlıları olup olmamalarını kontrol ediyordular. El'e hilafınız varsa selamı almıyordunuz. Mevlevi ve Bektaşilerde Tanrı aşkı vardır. Aşk vardır. Öğretilerinin temeli bu ilahi aşktır. Bu nedenle Mevlevi Bektaşi selamlaşmalarında birbirlerine "aşk olsun sana" derlerdi. Şimdi bu söz herkesin ağzında "yazık olsun sana" anlamına gelir. Tarihsel olan, güncel olanın gerisinde; sisler bulvarında kalır. Köleci sistemin kendi mana anlayışını kotaran Mamon'cu anlam; kendisinin bir olmasını; kendisinin kararlarının tartışılmaz olanın, “bir tek” ve “tekbir” olmasını ortam içine ihale etmişti. Ama ortaya koyduğu kişilerine servet edindirme ve kişilerini servetten yoksun bırakmanın uzlaşmaz sınıftı takdiriyle de ortamın birliğini bozmanın fitilini ateşlemiş, bombasını patlatmıştı. Artık ortama dek süreç tahmini 6000 yıldan beri birlik (sentez) değildi. Birlikte giden aykırılıktılar. Mamon kendi tekliğini kurtarmıştı. Ama ortamın tekliği (sentezi), 6000 yıldan bu yana sanki mahşere kalmıştı. Yüce Tanrı yanında varlık yok yandan var olup; var yandan da yok oluyordu. Sosyo toplum içinde üretim tüketimle yok olup, tüketim için yeniden var oluyordu. Ne var ki insan öznelliği; üretim (varlık) ile tüketim (yokluk) üzerine değerleri ortalama olan bir alan içindeki sınırlıkların değişkenlikleriyle paylaşmayı herkese makbul yapan skala içinde olmayı da inşa etmişti. Not: yazı içindeki ilk kez bu biçimiyle ortaya konan çıkarımlarım kaynak gösterilmeden alıntılanamaz. …
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |