..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Değişim dışında hiçbir şey sürekli değildir. -Heraklitos
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




4 Nisan 2016
Felsefenin Doğuşu 3  
Bayram Kaya
Devam eden yazı.


:GDI:
Kısaca köleci sistem kendi öncesinin servetini bölüşürken ve inşanın korunan sağlasan yapısını, grup (sistem) üzerinde ortaklaşmakla değil de, özel mülkiyet üzerinde çevrimlerken sağlayan yapıyı aynen korudu. Sağlama olma esastı. Çekim ve çevrim olan buydu. Ne şekilde nasıl sağlayacağın muhtelifti.

Ön ittifakın sağlasan adaleti ve adaletçi düşünce felsefesi; sistem ve tüzelini oluş üzerinde ortaklaşan çevrimleri ile inşa oluyordu. Oysa köleci sistemin sağlasan adaleti ve adaletçi düşüncesi ise özel mülk üzerinde özel çevrimlerle sağlanma şartı malı mülkü olmanın adaleti özel mülke temel yapmakla inşa oluyordu. Bu adalete göre ya malınız mülkünüz olacaktı. Ya karın tokluğuna efendiye çalışacaktınız.

Mamon bu özel mülkiyetçi adalet anlayışıyla meşru ve inşa oluyordu. Köleci dil ve mana aktarımı, özel iktisabı temel almakla; anlamca ön ittifakı yapılardan çok farklıydı.

Ön ittifaklar içinde olup biten nesnel ve somut olduğu için söyleşiler hep olup bitene göre söylenmesi ile ittifakı mana anlayışı ve ittifakı imanın temeli bu türden mana anlaması oluyordu. Bu nedenle ön ittifaklar bir Mamon icat edemediler. Etselerdi, Mamon köleci sisteme göre çok farklı konuşurdu.

Fakat motif ve figürler kendi öncesinin, nişti alan devinmesi içine doldurulmuştu. Gören gözler için iğreti duruyordu. Kıyafet ön ittifakındı ama içindeki farklıydı. İşte uzluk burada kendisini ele veriyordu.

Ön ittifaklar içinde totem mesleğine göre ve totem grup emeğine göre olan ortaklaşma yapan adalet; köleci sistemle mülke göre ve takdirle göre adalet olmuştu. Bu, yeni bir düşünme felsefesi olmakla ilk kez insanlık karşısına çıkıyordu. Köleci sistemin yeni kuşağına göre ön ittifaklı geçmişi, anlaşılmaz olmuştu. Yükümlersen olan toplumsal işleyişte Mamon’du takdirle iş görülmeye başlandı.

Köleci sistemde Mamon’du takdirle iş görülmeye başlanınca; Mamon’cu takdir fitne, fesat ve fücur olmanın tohumlarını da serpmişti. Ama Mamon’du mana anlayışı kendi ektiği tohumları da tersten okuyuşla ortaklaşmayı, servet düşmanlığı sayıp; fitne, fesat, fücur ve kalplerde olanı bilen, şeytanlık oluşuyla gösterecekti.

Mal mülk ve karar almadaki ortaklığa karşın; malda, mülkte ve karar alıcılıkta ortaklığı tanımayandı, köleci yapı. Ön ittifaklar gruplar arası temasın girişmesini başlatan ilk süreçlerdi. Girişme demek karar alma demektir. Girişme demek; en az iki şeyin karşılaşma girişmesi içinde ortak karar alması demekti.

Oysa köleci dönem kendisini bir girişme oluşla görmez. Girişme oluşla görmediği için kendisini ortak bir karar almanın sonucu oluşla da görmez. Ama girişme ve karar alıcılığın nesneli zorunluluk oluşunu da, reddedemez. Öyleyse ne yapar? Sistem dışındaki osilasyon kaynağındaki senkronluma (eşzamanlı devinme) olan bir mana anlayışı içindeki süreci efendi ve köleler, ezelden beri Mamon’du takdire göre aitlikle efendi ve köle oluşla girişmeliydiler. Felsefe buydu. Aitlik, Mamon aitliğiydi.

Böyle olunca takdiri olan bir taşla, üç kuş birden vuruluyordu. Takdir hem efendinin kendisini açıklıyor. Hem efendinin edindiği malı mülkü rızk taksimi oluşla açıklıyor. Hem de efendi konumunun; muktedir, mutlak yönetici olmasını da meşruiyet ilikle açıklıyordu.

Üstüne üstlük takdir; sürecin değişerek gelen bir süreç olmamasını açıklamakla süreci, insanlar ya da sınıflar arası bir girişme olmayıp kaderler olan tekil takdirdi. Şimdiki efendi köle ilişkisinin olması tekil takdir böyle istendiği için bu böyleydi.

Zorunluluk yoktu. Olup bitenin temelinde istek vardı. Bu istek Mamon’du istekti. Bu istek takdir olmakla sorgu sual edilemezdi. Takdir içinde takdire göre olan vardı. Girişme de yoktu. Takdirle ol deniyordu ve her şey oluyordu.

Oluyordu olmasına da yine de bu olup biteni düzeltmek için kendi takdirine karşın; merhamet, acıma, bağışlama, karşılığında ecir (ödül) verme gibi bir yığın kavramlar getiriyordu kendi felsefeye. İstekle iş bitmiyordu!

Takdir etmede işinde başka girişiciler olmadığı için girişmenin karakterine göre olan “ortak kararlar alma” yerine mülkiyetin ele geçiriliş şekli olan köleci süreç, tekil olanın ortak tanımaz oluş karakterine bürünüp; takdir edenin ortak tanımaz lığını da mülkiyetin ele geçiriliş şekliyle; açıklamış oluyordu.

Köleci takdirce olan anlayış; kendi öncesinin girişmesi olan totem ve ittifaklar kültürünü bu tekilce takdirle yok saymak istedi. Bu nedenle köleci sistem içinde totemi ve ittifakı kimliğin meşruiyet ligi ve totemi ittifakı kimliğin meşruiyet nesnelliği yoktu. Ve bunlar birer puttu.

Haliyle köleci sistem ve inşası oluşla köleci sistemin felsefi mana anlayışı; totemi ve ittifakı sistemi desteklemiyordu. Köleci sistemin, mülkiyeti ele geçirişti mana anlayışı ve köleci uygulamaları nedenle totemi yapı ve ön ittifakı sistemler, tümden köleci anlayış içinde boşluğa (açığa) düştü. Mitoloji oldu.

Boşluğa ya da açığa düşen totem kimlikle, ilahi kimlik; köleci kültür ve köleci mana anlayışlı uygarlık içinde hiç bir mesaj, hiç bir bilgi iletimini ve anlamı ifade etmez oluşuyla; o aktarımlar birer kafa putu; birer mit; birer efsane ve ütopya olan sapıklıklardı!

Köleci sistem kuşaklarına; totemdi dönemden ve ön ittifaklardan bahseden anlatımlar; bir masal, bir hayal dünyası, anlatımını zımniden mitoloji tanımı oluşuyla görünüyordu. İşte bu türlü birçok düşünce kırılmaları köleci sistemde felsefeye sokulan yeni bir düşünce boyutu olmakla, köleci idealist felsefeyi daha bir ivdirecekti. Çünkü köleci dönem, kendi mana anlamasını; pek çok idealize etmişti.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.