İnsan özgür doğar, ama her yanı zincire vurulmuştur. -Rouesseau |
|
||||||||||
|
Köleci dönem içinde, genel yarar ve genel ortaklık içinde olmakla kaybedilen ön ittifakı servetler; özel mülk sahibi elinde, kolektif ortaklıkla asıl sahibi olanların alın terinin, boğaz tokluğunun karşılığı oldu. Boğaz tokluğu karşılığı olmakla kalmadı, sefalete itilen genel çoğunluğa acımayla takdir edilmenin lütuf edilmesine de dönüştü. Takdirle ön ittifaka ait olmakla tüm kişilerinde tek tek yararlanım ve tüketim hakkı sahipliği olan servet ya da zenginlik keyfi oluşla özel seçilmiş talihli kişilere dağıtılmıştı. Kolektifçe yararlanışla kişilerinde tüketimi olan şeyler; çalışmayan mülk sahibi kişiler nezdinde; kişi emeği karşılığında boğaz tokluğuna geçime ve alın teri karşılığında kişisel geçime dönüşmüştü. Keyfi takdirin yarattığı yoksulluk, fukaralık, sefalet, işsizlik gibi ortamı huzursuz kılan durumlu oluşlar karşısındaki zenginliğin veren el olan cömertlik tutumu; bir lütfa, bir inayete, bir yoksula ve muhtaca yardıma, sadakaya, zekâta acıma ve merhamete de dönüşmüştü. Bu yardım veren el, zenginliğin devasa hüccetine sabrediyordu. Mülksüzün sabrı da açlığa karşı olan imtihanıyla başlayıp, zenginliğe karşı olan nefsini frenlemenin sabırlarıyla iyi bir mümin olduklarını hissetmenin erdemliliği üzerinde oluşan mana anlayışına dönüşür. Bin bir tür oluşla ve sonsuzca bin bir tür olacaklarıyla belirir olan enerji akış mekanizmaları; onca olası sosyo toplumsa durum içindeki akış yapıcı yollardan biri olan keyfi takdirle; mal mülk dağıtımı ile rızka dönüşmüştü. Rızk olmanın mana anlamasına dönüşmüştü. Mülkü ediniş biçimine dönüşmüştü. Hile ve aldatma işiyle oyun içinde oyun oynama sürecine dönüşmüştü. Köleci keyfi takdirce muktedirlikle aciz oluşun arasındaki gerilimle, enerjiyi yokuş aşağı ya da yokuş yukarı oluşla akıtacaktı. Aldatma bunula kalmayacaktı. Aldatılanlar da birbirini aldatmakla yeni bir boşluk devinmeleri inşa edecektiler. Süreç giderek köleci mana anlamasının kendi fraktallerini verecek; köleci mana anlayışı dallanıp budanmakla kendi mülk ediniş disipliniyle husule gelecekti. Yöntem, gelenek ve din olacaktı. Geleneğe ve dine sadakati göstermenin ve bu kapsam içinde tutulmakla koşullu yoğrulmanın kutsal günleri (kandilleri) olacaktı. Bu ön ittifakı dönemden beri uygulana gelen gruplar arası anlaşma yapma şölenlerinde arta kalan mazi uzantısıydı. Ön ittifakı şölenler totem döneme değin kimi totemi sosyal bağ enerjisinin kırılmasıydı. Totemi sosyal bağ enerjisinin kırılmasından kaynaklı, oluşan travmalar şölenli ahdi deklarasyonlarla aşılmak isteniyordu. Deklarasyonların sadakat ve bağlılığına edilen yeminle bu sadakati süreç özel yıl dönümü kutlamalı kutsamalarla ön ittifaka bağlı kalmanın iman sözleşmesine dönüştü. O günlerinden gelen bu sosyalce alan devinmesinin içi, köleci mülk ediniş biçimiyle doluşun yeni mana anlamasıydı. Böylece bir yanda gelenekti meşruiyetle; bu meşruiyet ligin köleci mana ile deformasyonlarının kandil ritüeli oluşunun önemi bir kez iknacı kabul edilmesiyle, ilk aldatma başlar. Ve gerisi çorap söküğü gibi gelir. Gün kandil olunca ileri süreçlerde kandilin içi ihtiyaca ve soru cevaba göre doldurulacaktı. Söz gelimi kandil boyunca melekler gece gündüz yeryüzüne inip çıkmalarına dair bezemeler oluşacaktı. Bu tür ara boşluk devinmeli ritüelime kandil imgeli kutsama aldatması üzerine, temel köleci mana imgesi alttan alta hep sufle edilecekti. Sufle köleci manayı pekişecekti. Pekişen bu tür birçok yeni manalarla kişilerin kıpırdayamaz lığı, sorgulayamaz lığı yeni bir kandırma ve saflığı zerk ediştir. Bu köleci bezemelerden birisi de şudur. Melekler kandil gününde zikredeni, ibadet edeni, dua edeni muhtacı görüp gözetleyip; ibadeti içindeyken zorda olanın dileğini yerine getirdiği bir gün oluverir. Bu günlerin kendi içindeki bölümleri tek tek başka türden koşullu pekiştirmeyle bir bir sürece sokulurlar. Süreç akıl almaz aldatmanın teferruatlarına dönüşür. Bu türden ritüelime oluşlar içindeki köleler ön ittifaklı zenginliği ve mirası elde kaçırmanın kuşatılmış lığı içinde olurlar. Mülk edinme biçimiyle yitirilenlerin dua ve zikir ibadetleriyle geri size dönmesi arzu ve iştahı içinde olmakla siz, iyi bir mümin olursunuz. İmanı ritüellerle bu tür kandildi mana anlamalı firen ilişkileriyle siz süreci ve sistemi düşünmeye vakit bulamazsınız. Bulduğunuzda da yoldan ve imandan çıkmanın korkularını çoktan kapmış olmanızla siz sorgulama yapamazsınız. Yine bu tür ritüellerle sosyo toplumsa yapılı çelişkilerden kaynaklı arızaların islimi alınır. Dilek ve dualarla, zikirlerle isteklerinizin kabul edileceği umudunu taşıyan birikimleriniz; kandil gibi türlüce anlamaların aldatmacasına dönüşür gider. Artık kandil günü kapınız çalındığında sizlerin, karşınızdaki kişinin sizi sınayan bir melek mi, yoksa hızır mı veya evliya mı? Olduğunu düşünmeden edemez olmanız kaçınılmazdır. Kutsal gün anlatılarının arzularınızla uyuşan büyülenmesi nedenle bu damardan size işleyen aldatıcı kişilerin insanüstü bir güçle donandığını, inanmak bir yana adeta fışkırırsınız. Aldatıcıların aldatması için lokuma çevrilmişsinizdir. Sistemin dallanma ve budaklanması korkunç olacaktı. Artık lanet ve bet dua okuyarak islim atacaktınız. Bedduaların etkililiği üzerine, denk gelmeli öyküler oluşacaktınız. Ön ittifakın ve totem dönemin aldatması yoktu. Şimdiden sonra köleci yapı ile evlilikler de aldatma üzerine bina olacaktı. Efendiler birbirini ve efendiler ezilenleri aldatırken; ezilenler de hem birbirini hem efendilerini ve hem de mana ilişkilerini aldatacaklardı. Siyasetçiler halkı, halk ta siyasetçileri aldatma sanatıyla uğraşacaklardı. Karı koca birbirini aldatacaktı. Evlat babanın mülkünü eline geçirmek için bin bir hile deneyecekti. Satıcı alıcıyı, alıcı da satıcıyı aldatır olacaktı. Aldatmanın temelinde mal mülk ilişkisi olması ve bunu ele geçirilme bağıntısı kaçınılmazdı. Adını; aşk evliliği mi, mantık evliliği mi gibi zırvalarla dillendiren güzelleme ifadeler, sanki mal mülkten bağımsız oluşlarmış gibi bin bir gayretlerin güzellemeleriyle kendi söylenmelerini geliştirecektiler. Temel yaşamınıza denk düşen şeyler; mülkiyetin ele geçiriliş biçimi olacaktılar. Ön ittifakı sürece göre akış yapan enerjinin önü köleci süreçle tıkanmakla önü tıkanan akışlı enerji; mülkiyetin ele geçiriliş biçimine göre kendi yığılma ve taşmalarıyla, çevreden dolanmalarıyla kendi firen ilişkili tıkanığına patlatmalar olur türünden yığınlarca yeni akış yansımalı bağıntılarını yapacaktı İşte enerji akışlı oluşun doğal seyri erken dönem sosyo toplumsa yapıları üzerinde biçimlenişle akar iken bu akış; köleci mülkiyetli ilişkilerle yeniden ve başka türlü biçimde köleci sistemin kendisine özgü kesikli sürekli yapmasının disiplin rejimini aldı. Köleci manalı ahlaki ve meşru anlamalar sürece firen ve akış yapma eğimi vermekle sistem köleci değerler bütününe dönüştü. Entegrasyon içindeki hırsızlık eğilimi, temelde mülkiyetin ediniş biçiminden yansıma vermesinden ötürü daha çoklukla vardır. Ama siz hırsıza lanet ve beddua okuyuşla sorunun hallini sistem dışına itmektesiniz. Maşallah ve inşallahlar mülkiyetin ele geçiriliş biçimini anlamayı ve sorgulamayı tıkaçlar. Bu tür sözler zaten köleci biatin iman dilidir. Bu tür sözlerin bek raundu ilk köleci sistemden daha öteye gitmez bir tarihselliktir. Köleci iman sürece, köleci mülk edinmeye göre mana anlamalı tıkaçlatma ve akış yaptırır. Başınızdaki belaların köleci manalı meşruiyetle olduğunu bilmediğinizden, işiniz tümden maşallaha ve inşallaha kalmakla, hiçbir zaman iki yakanız bir araya gelmez. Günümüz, köleci mülkiyetin bir versiyonu oluşla kendi karakteri üzerinde, kendi üretim ilişkileri paylaşımıyla evrimleşecekti. Günümüzdeki mülkiyet ilişkisine göre geçekleşmeyle akan enerji değin yansıma ve çelişkiler bu karaktere göre başka türlüsü olmadığı için böyledir. Bunlardan sanatlar, edebiyatlar, siyaset ve politikalar olmakla aşklarının kâra denk düşen bilimsellikler oluşuyla gelişmeler yapması karşınıza çıkacaktı. Bir yanda totemi değer yargıları; totemi kültür, totemi yaşanılama türü sarmalın yanı sıra totemi biyo fiziksel görünümler; ön ittifakın içindeki sosyal çatışmayı ortaya koysalar da, bunlar ön ittifakı sentezli meşruiyet ligi eşitsiz kılmıyordu. Bunların kolektif üreten ilişkiler gibi genel yararı ve genel zenginliğin herkesçe yararlanılması gibi çok güçlü nesnel somut olgu olaylar sağlama ve sağlatması karşısında totemi anlama, pürüzler olmaktan öte hiç bir başarı şansı olmuyordu. Çünkü bu totemdi mana anlayışının temeli ortaklaşmayı doğada sağlama ve sağlatmanın üzerine inşa etmekle yola çıkmanın kişisi algılarını içeriyordu. Şimdiki ön ittifaklı sağlama ve sağlatmalar da kişisi sağlama ve sağlatmanın üzerine inşaydılar. Ön ittifaklı ortaklaşan sağlama ve sağlatmalar farklı totem meslekleri üzerinde entegre zenginleşme olmanın mahareti olurken; farklı totemi manalı sosyal anlayışlar da bu bütünleşme içinde birbirine pürüz oluyordu. Bu nedenle eski ve yalın totemi mana anlayışı yeni duruma göre değişmeliydi.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |