..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




9 Haziran 2016
Köleci Sistemin Uyarıcıları 3  
Bayram Kaya
Bu kabil zorunlulukla doğuma hazır koşullar içindeki bilinçli yapılar, kendi içlerinde birini; ilgilisi olduğu kadarla oluşan bu türden bilinçle olur durumundan ödev çıkartmakla görevlendirirler. Ödev edinilen zorunlu süreci oluşan etki de ortalama olur fikir içinde, birlikte oluşuyorlardı.


:AJEA:
Bir kabilden milletin kurtuluşu için başka milletlerin ezilmesini uygun gören bu Yehova ve aracı, kurtarıcı, vaazlarla olan ağızların bu tür söylemleri içinde olan vurgular, Firavunun da gözettiği asıl emeldi. Firavunca, Nemrutça olan yayılmacı, istilacı istemler; Yehova'nın kendi milleti için olan istemiyle pek güzel uyuşuyordu.

Dikkat edin “Yehova’nın kendi milleti” için olan söylemleri; Yehova’sı El olan, Baal olan kişi ve kabileler; henüz Yehova’larını Mamon karakterli olmaktan kurtaramamıştılar. Yehova, kendi milleti olan İsrail’in; mal, mülk sahibi olucu çıkarlarını söyleme mantığı içinde olmakla; İsrail’in âleme yayılma siyasetini, pek bir gözetmektedir.

Firavun ve Nemrut ta öteden beri maddi monoteisti mana anlayışıyla âleme (yeryüzüne) yayılmak istemektedirler.

Yehova'nın gözettiği millet harmanı içinde (yani ezeni –ezileni olan harman içinde) dıştaki milletlere karşı birbirlerini gözetmelerini istemektedir. Yani İYehova’nın amacı İsrail dışındaki dul, yetim, sakat, yoksul olanları korumak değildi. İsrail içindeki dul, yetim, sakat ve yolda kalmışolan yardıma muhtaçları, koruyup gözetmek adına İsrail dışındaki milletlerin canını almayı, malını, mülkünü ele geçirmeyi meşru ve doğru kılan anlayıştı.

İşte bu tür kendi milletinin çıkarı için başka milletlerin ezilmesini gözetir menfate göre yapılan çıkarımlar; tam da egemeni olana Nemrut'un yayılma siyasetine göre de uygun olan çıkarımlardı. İşte Yehova; Nemrutların, firavunların işine gelen bu vaatleri de bilerek bilmeyerek ortaya, sayıp döküyordu.

İbrahim de çok zengindi. Çünkü gözünün gördüğü yerler Rabbi olan El tarafından kendisine verilmişti. İbrahim, El'in verdiği mal mülk ve kölelerle gittiği yerlere El' e şükranlık göstermek için taş dikiyordu. Diktiği taşa da El Beyt (El'in evi) diyordu.

Böylece monoteistçe mülki takdir (egemence takdir) olanla, Firavunca, Nemrutça olan sistem arasında zamanın özgün şartlarına göre bu vaatlerden oluşan ahitnameler var edildi (efendi-köle ilişkili, türlü türlü imanı ittifaklar var edildi).

Monoteizm, ne kadar entegre içinde olursa olsundu. Monoteizm ne kadar tekçe mono bir mana anlaması olursa olsundu. Madden mülkiyetçi ilişki olmakla (kişilerin bir evinin bir arabasının olması anlamına değil de) sömürü bazlı; ezen, ezilen; sömrülen; sömürür olan; çalışan, çalışmayan; mutlu, mutsuz; zengin fakir; Özgür, köle; adaletli, adaletsiz vs. oluşla ikili ve çok karakterli olmakla monoteizm çokluk ve çoğuldu.

Bu bağlamla monoteizmin mana anlaması olan monoteisti görüş bile, ezen taraftan ezen bir üst akılken; ezilen taraftan da, direnç olan bir üst akıldı. Monoteizm; bir yanda kurtuluştu düşüncelere tevekkül eder üst akıl olurken; öbür yandan da haklı dirençle Spartaküs’ ce olur bir üst akıl olmasıyla, monoteizm yine bir mono, mana anlayışı olamayıp; çoklu, çoğulca bir üst akılın çelişkin oluşmasıydı.


Özgün şartlarına göre “arzı mevut” vaadi olan bu tür Yehwe’ce vaatlerden oluşan ahitler gereği yapılan ahitnameler de; “gözüyün gördüğü yeri sana ve soyuna verdim” deyişiyle eğer sahibi olduğu topluluğa bir mal, mülk veremiyorsa; öte dünyada bir yer vermeyi de vaat eden kurtuluştu ahitlere dönüştüler.

Köleci süreç, Mamon’du mana anlayışlı ana eksene yaptığı bağlamlarıyla türlü çeşitten koşullanmaları içinde oluştu. Günümüze kadar kendine özgü kölece anlayışın değişmeleri içinde pompalanan süreçle insanlar, her dönemde, her karmaşık süreçte; kimi umutsuz oluktan, kimi de umuttan kurtarıcılarını bekler oldular.

Kimisi umutsuz olukla kimi de ben kurtarıcıyım (mesihim) diyenin ülküsü içinde de oluşturduğu umutla; mesihim diyenin peşinde saf tutar oldular. Mesih bulamazlarsa şeyh, Şıh, veli, Derviş Vahdedi türünden deli de olsa fark etmez efendileri de çok rahatlıkla buluyorlardı.

Daha açığı değerli İsa'nın yeniden yeryüzüne ineceği, deccal, mehdi türü beklentileri hep besleyip yaratmıştılar. Başlanıştaki kölece inşacı olan öğretinin dehşete düşüren yaşanıl aşmalarından çıkarılan mana anlamaları ilerleyen süreçlerle türlü durumlar içinde kullanımdan kullanıma sokulan kurtuluştu vaatleri devreye sokmuşlardı.

Bu kurtarıcılar da, iman içinde beklenir birer kurtarıcı olacaklarından; imanı yaratmanın oy birliği içinde oluşları özgün deyimiyle icmayı ümmet, bu türden kurtarıcı fikirleri de onaylıyordular.

İcmayı ümmetle onaylanan kurtarıcı fikirlere icmayı ümmet fikir ortaklığı dayanak edildi. İcmayı ümmet çıkarımları ile kişiler ağzında dökülen monoteistçe olan kişi kararları da, sistemin meşvereti oldu. Kısacası sınıflar arası mücadelenin mana anlaması demokratik kurul kararları atfına sayıldılar.

Hâlbuki her dönem ve her koşullar kendisine özgü özel şartları kendi içinde olmakla, gerekenleri ortaya koyuyordu. Bu tür oluşmalar kendi şartları içinde vakti gelmiş zorunluluktu.

Bu kabil zorunlulukla doğuma hazır koşullar içindeki bilinçli yapılar, kendi içlerinde birini; ilgilisi olduğu kadarla oluşan bu türden bilinçle olur durumundan ödev çıkartmakla görevlendirirler. Ödev edinilen zorunlu süreci oluşan etki de ortalama olur fikir içinde, birlikte oluşuyorlardı.

İşte böylesi şartlar içinde zorunlu ihtiyacın belirdiği her dönemde köleci mantığın imanı içinde olanlar, hep kurtarıcısını bekler olmakla ikna olmaya hazır bir durum içindedirler. Olup biten sürece hep mana olur yönüyle bakmak ta yine bir sistem ifrazı olan tek yanlılığı, abartmaktır.


Baal olan, El olan Mamon sahipliği kocan olmak demekti. Bu koca olmanın anlamı bugünkü evlilik durumu olan anlamla koca oluş değildi. Ama evlilik te bir sahiplikti. Evliliğe bakarak sahiplik (koca) söylenmiş değildir.

Aksine mala mülke sahip olanın verdiği mal mülk sahipliğine bakmakla koca ya da kocan sözü söylenmişti. Evliliğin ortaya çımasıyla da sahiplik olan koca kavramı, evliliklerin içine göçtürülmüştü.

Bu nedenle koca kavramı az sona gelecek olan evlilikteki bu anlamına çok yakın bir anlamla, koca olmayı, eş olmayı da doğuracak olan mal mülk ve tekil insan olmanın figürüne SAHİPLİKTİ. Malın, mülkün sahibi olan; kulu, kölesi olan; kula takdirde bulunmasıyla efendi olan, kocaydı.

Tarihi sosyal evrim bunu şöyle ifade eder. Hoşea bap 2:16'da Rabb diyor ki; “bana kocam (İşi-Baal’im) diyeceksin” buradaki Rabb, kişi Rabb’ıdır. Malı mülkü olup ta kişilere mal mülk takdiri eden Rabb’ıdır. Baal olan da yine başka bir kişinin sahibi olan; başka kişilere takdir eden Rabb’ıdır.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.