..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle aramda tek bir ayrım var. Ben deli değilim. -Salvador Dali
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Söyleşi > ENGİN ÖZTÜRK




2 Ekim 2016
Sahte Mutluluk  
biz ve dış dünya

ENGİN ÖZTÜRK


Günden güne yalnızlaşan toplumda sahte mutluluklar


:ABHI:
•     Ansızın mutsuz oluyor insan neden birden mutlu birden mutsuz oluyoruz Çevremizdeki hayat bizi mutlu etmedikçe sahte mutluluklar ediniyoruz aslında sevmediğimiz belki de gerekli görmediğimiz hayatları yaşamaya başlıyoruz.Kendi sıkıştığımız dünyamızda mutlu olma çabamız bizi acaba daha da mı güçsüz yapıyor ya da çevremizde satın alabildiğimiz elde edebildiğimiz şeyler bizi mutluluğa götürüyor mu ,hayır onlar bizi mutlu etmiyor aslında bizi mutlu eden arkadaşlarımız dostlarımız yani insan belki bir kitaptan daha faydalı olan arkadaşlarımız .Mulu olmak hayata nasıl baktığınıza bağlı derler çok doğrudur ,elinden geldiğince güzel bakmalı insan hayata o zaman diğer insanlarında kendisine gülümsediğini görecektir aslında insanlar gülümser ama biz bunu fark edemeyiz çünkü şartlanmışız bir kere evden çıkarken insanların bizi üzeceğine ya da tat vermeyeceğine inanmışız bu nedenle de kendimize yalan bir dünya kuruyoruz peki bu yalan dünya bize ne kazandırır bir sürü boş şarkıcı yazayamayan bir sürü yazar !! ve gerçek olmayan bir sürü dost bunları atlatabilirsek dünyanın en mutlu insanı olabiliriz.Ama bu yalacı dünya mutlu etmez eder gibi görünür dünyadaki kötü hayatlardan kötü insanlardan koruyamaz bu nedenle insan çabuk düşer güçlü olmamaz çünkü tutnduğu dünya gerçek değildir çabuk yıkılır ,mutsuzluk bizi böyle ölüme götürüyor ilaçlar ,piskologlar yok yaşam koçu gibi yararsız şeyler kapitalist dünyanın gereksiz objelerini çıkartır karşımıza bu nedenle insanlar beğenmediği burun kıvırdığı hayatlara para vererek tekrar sahip olmak ister yok köye yerleşmek, yok organik tarım bunlar da kapitalist dünyanın dayattığı yaşamlar insanın işi gerçekten zor ,insan bir eylemi yaptığında neden bir grup ile yapmak zorundadır tek başına neden yapamaz neden herkes bir grup olma telaşındadır kalabalıklaştıkça yalnızlaştığını değersizleştiğini farketmez ,sahte mutluluk yazısı başlığında içki uyuşturucu gibi şeylerden bahsedeceğimi düşünmüş olabilirsiniz ama bence bu sahte mutluluklar da en az onlar kadar zararlı peki gerçek mutluluk nasıl kururlur tabiki içe dönüşle mümkündür şu hep bahsettikleri içe dönüş günümüzde onu da bir malzeme yaptılar kendi içinize dönüşünüz bile birilerinin yardımına muhtaç dediğim gibi çepeçevre sarılmış durumdayız ve çıkmamız biraz zor görünüyor gibi ,birşey daha var bahsetmek istediğim unuttuğumuz birşey belki de en önelisi hayatta elimizden geldiği kadar bizi mutlu eden işlerle uğraşmalıyız başkalarını değil bizi mutlu eden şeyler tabiki başka insanlara zarar vermeden o zaman asıl mutluluğa ulaşırız herkes istediği işleri yapmanın mutlu edeceğinden bahseder ama kimse yapmaz bunu neden çünkü insanlar mutsuz olmaktan haz alırlar mutsuz olalım sonra mutlu olalım mutsuz olmadan mutlu olamazlar bu garip bir duygu sevgilinden ayrılıp tekrar barışmak gibi varken değerini bilmezsin kaybettiğinde tekrar bulmak için çabalarız ,konunun çok dağılığının farkındayım ama herşeyi yazmak anlatmak istiyorum dilimin döndüğünce peki mutlu olmayan toplumların sonu nedir tabiki kendi derdinde olan insan çevresi karşı duyarsız oluyor hükümetler gelip geçiyor, mevsimler aylar ...Gelip geçen hükümetler hayat standatrlarını biraz daha düşürüyor pek farkında olmuyor insanlar olanlar da olmayanlar tarafından devre dışı bırakılıyor aslında hükümetlerin istediği insan modeli budur sorgulamayan insan bakın işte mutsuz hayatı kapitalizm dayattı derken üfürmüyoruz mutzuz hayatı dayatıp sahte mutluluklar yaratan sistemin amacı kendinin sorgulanmasını engellemek.Bununla da kalmyor sistem ürettiği yalancı yazar benzeri tiplerle düşünmek isteyen insanları da yanlış yönlendiren birsürü etken var emek diyoruz etnik ayrımcılar hemen kendilerine yer bulup ırk propagandasına giriyor, sanat diyoruz hemen burnu havada cahil evet cahil birkaç sevgi fakiri insanın eleştirine muhattap oluyoruz bunun gibi sistemin adamı olmuş yazar siyasetçi sanatçılarla daha da işin içinden çıkılmaz hale geilyor hayat herşeyin yozlaştığı günlerden geçiyoruz bu günlerden yara almadan kurtulmak zor görünüyor herkes bir an düşünüp ırkından, dininden, renginden sıyrılıp çevresindeki insanlarlarla sırf dost olmaya başarabilirsek belki en az zararla kurtuluruz ama bu söylemimde bazı partileriin sırf oy kaygısı için düşmanlığını halkların kardeşliği postuna bürümesine benzetilmesin insan insanın kurdurur doğru bir söz bizi mutsuz eden diğer insanlardır ve en büyük lanetimiz düşünebilmemiz , insanların düşünebilmeleri dünyaya ve topluma bazen birşey katmıyor tam tersine daha beter ediyor.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayatı Dilinin Ucunda Yaşayanlar [Öykü]
Toplumsallaşma [Deneme]
Bahar Yazısı [Deneme]
Tarih [Deneme]
Nasıl Bir Dünya İstiyoruz [Deneme]
Sıkışmak… [Deneme]
Neden Yazıyorum [Deneme]
Çitleri Kim Çekti [Deneme]
ve Karar... [Deneme]
Öncesi 62 Sonrası [Deneme]


ENGİN ÖZTÜRK kimdir?

Adım bora atak 21 yaşındayım sekiz senedir medyanın içindeyim bir yıldır da kendime ait bir yerel gazetem var yazma serüvenim baya eski şu anda eskişehir anadolu üniversitesi işletme bölümünde okuyorum

Etkilendiği Yazarlar:
uğur mumcu deniz som erdal atabek aziz nesin


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © ENGİN ÖZTÜRK, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.