..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Özyaşamöyküsü başka insanlarla ilgili gerçekleri anlatmak için eşsiz bir araç. -Philip Guedella
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > 1. Bölüm > Ömer Faruk Hüsmüllü




4 Ekim 2016
Göçe Göçe - Dedemi Bir Daha Görmedim - 47  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Bunlar da yerleşince, yukarıdaki genç, eşyaların üzerine bir branda çekip, bağladı ve arkadaki merdivenden aşağı inip, şoför mahallinden “Z” şeklinde bir demir alıp arabanın önüne taktı. Kolu birkaç kere çevirdi. Motor, gürültülü bir şekilde çalıştı.


:AIAA:


Anneannem, eşyalarını hazırlamış bekliyor, Osman dedem annemle konuşuyor. Pencereden bir faytonun yanaştığı görülüyor. Kapı tokmağının sesi duyuluyor. Babam, dedemleri terminale götürmek için fayton tutmuş. Dedem ve anneannem dışarı çıkıyorlar, hepimizle vedalaşıyorlar. Annem, elinde bir sürahi su ile bekliyor, arkalarından dökmek için. Ben, son anda dedemlerle birlikte terminale gitmek istediğimi söylüyorum. Dedem onay verince biniyorum faytona. Ben babamla yanyana, karşımızda da anneannemle dedem oturuyor. Faytoncu “Dehh” deyip kamçıyı şaklatıyor, atlar aheste aheste yürümeye başlıyor. Biraz böyle gidiyoruz, ama bu hız faytoncuya yetmiyor; hayvanlara birkaç kere kamçıyla vurup daha yüksek sesle “Deehh” diyor. Atlar koşmaya başlıyor. Tekerlekler çukur yerlerden geçerken sağa sola sallanıyorum. Bir ara düşeceğim sandım. Babam durumu farkedip, kolunu omuzuma koyup destek verdi.
Çarşıdayız. Atlar koşmayı bıraktı. Burada yol düzgün olduğu için fazla sallanmıyoruz. Az sonra Saray sinemasının karşısındaki caddede bulunan terminale geldiğimizde, faytoncu “Bıırrr” deyip dizgini bütün gücüyle çekti, atlar durdu. İndik. Terminalde üç tane otobüs duruyor. Koyu mavi renkli, uzun burunlu bir otobüsün yönü çıkış kapısına doğru çevrilmiş ve üzerinde bir delikanlı var. Aşağıdan aynı yaşlarda bir delikanlının verdiği yolcu eşyalarını yerleştiriyor. Valizler, çuvallar, küçük sandıklar ve bir de üzeri kilimle örtülü bir denk var yerde. Bunlar da yerleşince, yukarıdaki genç, eşyaların üzerine bir branda çekip, bağladı ve arkadaki merdivenden aşağı inip, şoför mahallinden “Z” şeklinde bir demir alıp arabanın önüne taktı. Kolu birkaç kere çevirdi. Motor, gürültülü bir şekilde çalıştı.
Biz yazıhanenin kapısı yanından seyrediyoruz. Eller öpülüyor, boyunlara sarılınıyor, gözyaşları akıtılıyor, sonra da yolcular otobüse biniyorlar. Biz de anneannemle ve dedemle vedaşlaştık. Onlar da otobüse geçtiler, yerlerine oturdular. Anneannem cam kenarındaydı. Beş dakika kadar bekledik. Şoför geldi, yerine bindi, motora gaz verdi, egzosundan siyah dumanlar çıkartarak otobüs hareket etti. Anneannem bize belli etmemeye çalışarak, eliyle gözlerindeki yaşları sildi. El salladık. Gittiler...
Hava soğuk. Üşüyorum; güneşin de benden aşağı kalır tarafı yok, gri-beyaz bulutların arkasında titreyip duruyor; arada sırada hayal meyal görünüyor. Ve sonunda bulutlar tamamiyle kapatıyorn güneşi...
Babama haber verip eve dönmek üzere yanından ayrılıyorum, çünkü o buradan işe gidecek. Duygularım karmakarışık, adımlarım kısa ve yavaş; evin yolunu tutuyorum.
Bir daha dedemi görmedim. Çünkü Kırşehir'den gittikten bir sene sonra ölüm haberi geldi. Ona yaşını her sorduğumda hep -benim o sırada anlamadığım, onu kaybettikten sonra anlayacağım- şu cevabı veriyordu:
-Ölecek yaştayım oğlum, ölecek yaşta...
(Devam edecek, ama gelecek bölümde bitiyor...)



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın 1. bölüm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 35 Son Bölüm
Memleketimin Delileri - 2
Memleketimin Delileri - 1
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 33
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 34
Köpeğin Adı Badi - 80 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 32
Demokratik Deliler Devleti - 37 (Son Bölüm)
Dönemeyen Bir Dönme Dolap - 26
Göçe Göçe - Köyümüz Yok Olmuş - 48 (Son Bölüm)

Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ücretsiz Kitap Dağıtabileceğim İstanbul’da Bir Mekan Arıyorum
Bir Edebiyatçı Gözüyle Mağaranın Kamburu - Yorum: 4
Bir Felsefeci’nin Kaleminden Mağaranın Kamburu – Yorum: 6
Mağaranın Kamburu
Bir Romanın Anatomisi: Mağaranın Kamburu
Bir Anı Defteri Buldum - Roman
Ömer Seyfettin Eserlerini Nasıl Yazardı?
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 2
Mağaranın Kamburu Romanına Yönelik Okuyucu Yorum ve Eleştirileri - 3

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Siyasi Taşlama: Neşezâde - 2 [Şiir]
Siyasi Taşlama: Karamsarzâde [Şiir]
Kusurî"den Tırtıklama [Şiir]
Zam Zam Zam... [Şiir]
Tırtıklama (Kazak Abdal'dan) [Şiir]
Yoklar ve Varlar [Şiir]
İstanbul,sana Âşık Bu Kul [Şiir]
Âşık Dertli"den Tırtıklama [Şiir]
Namuslu Karaborsacı [Şiir]
Dostlarım [Şiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yıldırım adını kullanarak çeşitli forumlara yazı yazdım. İddiasız iki romanım var. Çok sayıda siyasi içerikli yazıya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öğretmeniyim. Yazmaya çalışan her kişiye büyük bir saygım var. Çünkü yazılan her satır ömürden verilen bir parçadır.

Etkilendiği Yazarlar:
Az veya çok okuduğum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.