..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Hemen yüzüne gül suyu seperek Leyla'yı ayılttılar." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Bireysel > Rukiye Çelik




25 Şubat 2017
Yalnızlığın Ellerini Okşarken  
Rukiye Çelik

:AEDA:


Kocaman bir evde, yerini bulamamış
Ne işe yaradığı bilinmeyen, modası geçmiş
Ve birbirine aykırı düşmüş eşyalar gibi
İki yalnız kalbi zorluyorduk atmaya
Dört oda, bir salonda bir arada tutmaya...

Yarı açık cezaevi; upuzun bir koridor, bir ileri, bir geri
Ve sohbetine doyulmayan sessizlikler eşlik ediyordu yalnızlığa!..

Susuzluğa mahkum, saksıdaki mor menekşeden
Kıyıya vurmuş bir deniz yıldızından yoktu farkımız
Aynı çatı altında çelişen duygular ile meyvesiz dallar
Sallanıyordu insafını yitirmiş rüzgarın kollarında...

Ev büyük ve biz o evde yitik
Bir kuş konarsa balkonun demirine
Ya da pencerenin pervazına
Onunla konuşur gibi yapardık ayrı ayrı zamanlarda
Hatta derin bir sohbetteymiş gibi dikilirdik uzun süre ayakta
O kendi sığınağı dört duvarında, ben mutfağın tezgahında
Ayrı ayrı öteleyip hayatları, öperdik yalnızlığın gözlerinden
Dokundukça yüreğimize çoğalırdı yanık ezgiler...

Aldırmazdı zamanın çarkı olanlara
Dönerdi akreple yelkovan rakamlarla yarışırcasına
Adımlarımız yavaş, sessizliğimiz kocaman
Gezinir dururduk odalar arası sayısız gidiş-gelişlerle
Bakmadan birbirimize, kovalardık gülüşleri uzağımıza
İçten içe suskunluğumuz sarılırdı boynumuza...

Ev kocaman, eşyalar hınca hınç
Birbirine küs iki dilsiz ve iki yalnız
Titrerdi mum alevinde gözlerimiz...

“Mutsuz da değildik, biz neden devrildik?”
Sorusuyla karışırdı kafalarımız
Çünkü biz birbirimizden çok uzaktık
Kalplerimizi değdirmeden yaşardık
Koskocaman bir evde, ikimiz de yalnızdık
Söz tükenmişti, eşyalar eskimişti
Baharı göremeyen yürekler sonbaharına ermişti
Hayat yalnızlara küsmüştü
Renkler solmuş, kalpler kırılmış
Güneş batmış, gök kubbe bizden çoktan gitmişti
Duldasız kalmıştık tam da ayazın ortasında
Yalnızlığın ellerini okşarken!..

Rukiye Çelik
Ankara 25 Şubat 2017



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Belki de Bir Kuşluk Vakti Allah'a Yalvarmaktır Hayat
Ebedi Önderim Atatürk'üm
Güneşler Batmaz, Gök Yere Düşmez, Atatürk Ölmez
Alkış Tutan Zamane İnsanının Ellerinde Nasır
Dünyama Dönüyorum Hasretin Kucağımda Annem
Aşkın Asaleti Gözlerinde
Sonsuzluğumun Yanaklarından Öpüyorum
Ölmek ve Ölmemeği Senin Dehanda Gördüm Ata'm
Kocaman Cepli Hırkalar Örmeli Anneler
Gazze’de Anneler Tek Bedende İki Kişilik Öldü

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gözyaşını Sevmez Çiçekler
Gücün Yeterse
Çocuklar mı Ağlıyor
Gülüşleri Çalınmış Çocuklar
Kayıp Gitti Ellerimden Düşlerimin Baharı
Bu Cumhuriyet'in Sırtını Acılara Dayayamazsın
Hep mi Ağlamalı İnsan
Bir Daha Kömüre El Sürmeyiniz
Güneş Her Koşulda Karanlığı Döver
Şiir Ölmezdi Sen Yaşasaydın

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yakınma [Deneme]


Rukiye Çelik kimdir?

Ne yağmurla ıslanır bu deli yürek, ne bulutla sürüklenir. Dağlar aşar, zifiri karanlıkta yıldız olur parlar, öylesine dostluk aşkı taşır ki o yufka yüreğinde, aklından bile geçiremez uzanan bir elin çiçek yerine dikenle kendisine merhaba diyeceğini. . . Daima dürüstlüğün durağıdır onun yeri. Sana-bana-ona değil; yalanadır isyanı. . . Yüreğinde yaşattığı ikizler, güzellik ve iyiliktir yalnızca. . . Dayanamaz ne ayrılığa, ne de acıya. . . . Sevmez, ne hüznü ne de kederi. Tüm içten dostluklara merhaba. . . .


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rukiye Çelik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.